๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => El-Bidaye Ven Nihaye => Konuyu başlatan: Esila üzerinde 30 Kasım 2010, 15:50:15



Konu Başlığı: Hicretin Yetmişinci Senesi
Gönderen: Esila üzerinde 30 Kasım 2010, 15:50:15
Hicretin Yetmişinci Senesi


Hicretin Altmışyedînci Senesi

Ubeydullah B. Ztyad.

Mus´ab B. Zübeyr´in Muhtar B. Ebî Ubeyd´i Öldürmesi

Muhtar B. Ebî Ubeyd Es-Sâkafî

Fasıl

Hicretin Altmışsekizîncî Senesi

Bu Senede Vefat Eden Şahsiyetler.

Abdullah B. Abbas (R.A.)

Abdullah B. Abbas´ın Cebrail (A.S.)´İ Başka Bir Şekilde Görmesi

Fasıl

İbn Abbas (R.A.)In Eşkali

Ebu Şüreyh El-Hüzaî

Ebu Vakîd El-Leysî

Hicretin Altmışdokuzuncu Senesi

Amr B. Said El-Eşdak´ın Biyografisi 34

Hicretin Altmışdokuzuncu Senesinde Vefat Eden Önemli Şahsiyetler. 3

Ebu´l-Esved Ed-Düelî

Hicretin Yetmişinci Senesi

Kabise B. Züeyb El-Hüzai El-Kelbî

Yezid B. Ziyad B. Rebia El-Himyerî

Beşirb.Nadr.

Malikb. Yuhamir.



Hicretin Altmışyedînci Senesi


Bu senede Ubeydullah b. Ziyad, İbrahim b. Ester en-Nehaî tarann-dan öldürüldü. Bu hadise şöyle cereyan etmişti: İbrahim b. Ester, hicri altmışatmcı senenin zilhicce ayının bitimine sekiz gün kala cumartesi günü Kûfe´den çıktı. Hicri atmışyedinci senenin girişinde İbn Ziyad´ı ya­kalayıp öldürmek amacıyla Musul´a doğru gitmekteydi. İkisi, Hazir de­nen yerde karşılaştılar. Hazir mıntıkası ile Musul arasında beş fersah­lık bir mesafe vardı. İbn Ester, o geceyi uykusuz geçirdi, uyuyamıyordu. Sabaha yakın kalktı, askerlerini mevzüendirdi. Birliklerini yerli yerin­ce yerleştirdi. Adamlarına ilk vaktinde sabah namazım kıldırdı, sonra bineğine bindi. İbn Ziyad´ın ordusuna doğru harekete geçti. Askerlerini yavaş yavaş sevkediyordu. Kendisi de piyadeler arasında yürüyordu. İbn Ziyad ve askerlerinin bulunduğu tepeye vardığında onlardan hiçbi­rinin hareket halinde olmadığını gördü. İbn Ziyad ve askerleri, bunları görünce telaşla atlarına ve silahlarına koştular. İbn Ester de atma bindi ve kabilelerin sancaktarlarının yanına gelerek onları İbn Ziyad´a karşı savaşmaya teşvik edip şöyle dedi: "Bu, Rasûlullah (s.a.v.)´ın kızının oğ­lunun katilidir. ALLAH onu ayağınıza getirdi. Bu gün onu sizin elinize dü­şürdü. Ona saldırın. O, Firavun´un îsrailoğullarına yapmadığını Rasûlulullah´ın kızının oğluna yaptı. Hüseyin´in, çocukları ve kadınları ile birlikte Fırat suyundan su içmelerine engel oldu. Memleketine dön­mesine veya Yezid b. Muaviye´nin yanına gitmesine de izin vermedi. So­nunda onu öldürdü. Haydin bakalım, bundan öcünüzü alın. Onun kanı­nı mızraklarınıza ve kılıçlarınıza kana kana içirin. Bu, peygamberini­zin ailesine neler yaptı neler! İşte ALLAH, onu ayağınıza getirmiştir."

Buna benzer daha çok sözler söyledi. Daha sonra bineğinden inip sancağının altında durdu. Ibn Ziyad da atlısı ve piyadesiyle büyük bir orduyla birlikte gelmişti. Ordunun sağ cenahına Husayn b. Nümeyr´i, sol cenahına Umeyr b. Habbab es-Sülemf yi tayin etmişti. îbn Eşter´le karşı karşıya geldiğinde onu yarın adamlarıyla birlikte hezimete uğra­tacağını söyleyip tehdit etti. İbn Ziyad´ın süvarilerinin başında Şurah-bü b. el-Küa´ vardı. Kendisi de piyadelerin başında olup onlarla beraber yürümekteydi. İki taraf karşı karşıya gelince Husayn b. Nümeyr, Iraklı­ların sol cenahına saldırıp onları hezimete uğrattı. Komutanları Ali b. Malik el-Cüşemî´yi öldürdü. Onun ölümünden sonra sancağı oğlu Mu-hammed b. Ali eline aldı. Oda öldürüldü. Sol cenah kırılmaya yüz tuttu. Ester de onlara: "Yanıma gelin, ey ALLAH´ın dininin muhafızları, ben Eş-ter´im!" diye seslenmeye başladı. Kendisini tanımaları için de başım aç­tı. Bunun üzerine gelip etrafına toplandılar, sonra Kûfelilerin sağ cena­hı Şamlıların sol cena