> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > El-Bidaye Ven Nihaye >  Hicretin Yediyüzdördüncü Senesi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Hicretin Yediyüzdördüncü Senesi  (Okunma Sayısı 889 defa)
08 Eylül 2010, 08:11:03
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« : 08 Eylül 2010, 08:11:03 »



Hicretin Yediyüzdördüncü Senesi

Şakhap Savaşı´nın Başlangıcı

Şakhap Savaşı

Hicretin Yedıyuzıkıncı Senesinde Vefat Eden Meşhur Şahsiyetler.

İbn Dakikü´l-İyd.

Şeyh Burhaneddin El-İskenderî

Sadır Cemaleddin B. Attar.

Ebu´l-Abbas Ahmed B. Ebu´l-Feth.

Melikü´l-Âdil Zeyneddin Kutboğa.

Hicretin Yediyüzüçüncü Senesi

Şeyh Ebu İshak İbrahim B. Ahmed.

Şeyh Şemseddin Muhammed B. İbrahim B. Abdüsselam..

Hatip Ziyaeddin.

Şeyh Zeyneddin El-Farikî

Büyük Emir Îzzeddîn Aybbk El-Hamevî

Vezir Fethüddin.

Bu Tarihin Müellifi İbn Kesir´in Babasının Biyografisi

Hicretin Yediyüzdördüncü Senesi

Hicretin Yediyüzdöedüncü Senesinde Vefat Eden Meşhur Şahsiyetler.

Şeyh Taceddin B. Şemseddin B. Rüfaî

Sadr Necmeddin B. Ömer.

Hicretin Yediyüzbeşinci Senesi

İbn Teymiye İle Ahmediler Arasında Cereyan Eden Üç Oturum..

Şeyhü´l-İslâm İbn Teymiye İçin Düzenlenen Üç Oturumun İlki

Hîcritîn Yedîyüzbeşinci Senesinde Vefat Eden Meşhur Şahsiyetler.

Şeyh Tsab. Şeyh Seyfeddîn Er-Rahbî

Melik Evhad.

Sadralaeddin.

Hatip Şerefüddin Ebu´l-Abbas.

Şeyhimiz Allame Burhaneddîn Ed-Dimyatî

Hicreitn Yediyüzaltıncı Senesi

Hicretin Yedîyüzaltıncı Senesinde Vefat Eden Meşhur Şahsiyetler.

Kadıtaceddin.

Şeyh Ziyauddin Et-Tusî

Şeyh Cemaleddin İbrahim B. Muhammed B. ´ Sa´d Et-Tibî 25

Şeyh Seyfeddin.Er-Recihî

Emir Farisüddin Er-Revadî

Dımaşk Hatibi Şeyh Şemseddin.

Hicretin Yediyüzyedinci Senesi

Hicretin Yediyüzyedinci Senesinde Vefat Eden Meşhur Şahsiyetler.

Emir Rükneddin Baybars.

Şeyh Ahmedî Er-Rüfaî

Hicretin Yediyüzsekizinci Senesi

İbn Teymiye´nin Düşmanı Münbicî´nin Gayreti Sonucunda Melik Muzaffer Rükneddîn Baybars El-Caşnigir´in Sultan Olması

Hicretin Yediyüzsekizinci Senesinde Vefat Eden Meşhur Şahsiyetler.

Şeyh Osman El-Halbunî

Şeyh Ebu´l-Hasan Ali B. Muhammed B. Kesir El-Harranî

Seyyid Şerif Zeyneddin.

Şeyhü´l-Celil Zahiruddin.

Hicretin Yediyüzdokuzuncu Senesi

Melikü´n-Nasır Muhammed B. Melikü´l-Manşur Kalavun´un Tahta Dönmesi Muzaffer Caşnîgir Baybarsın Ve Şeyhi Hulûlcü Nasır El-Menbicî´nin İktidardan Düşmeleri

Caşnigir´în Öldürülmesi

Hicretin Yediyüzdokuzuncu Senesinde Vefat Eden Meşhur Şahsiyetler.

Hatip Nasiruddin Ebu´l-Huda.

Mısır Hanbelîlerinin Kadısı Şerefüddün Ebu Muhammed.

Şeyh Necmeddin Eyyup.

Emir Şemseddin Sungur El-A´ser El-Mansurî

Emir Cemaleddin Akkuş B. Abdullah Er-Resimî

Tac B. Saidü´d-Devle.

Şeyh Şihabüddin.

Hicretin Yediyüzonuncu Senesi

Hicretin Yediyüzonuncu Senesinde Vefat Eden Meşhur Şahsiyetler.

Kadilkudat Şemseddin Ebu´l-Abbas.

Sahip Emînü´d-Devle.

Emir Seyfeddin Kıpçak.

Şeyh Kerimüdbin B. Hüseyin El-Eykî

Fakih İzzeddin Abdülcelil

İbn Rif´a.

Hicretin Yediyüzonbirinci Senesi

Hicretin Yediyüzonbirinci Senesinde Vefat Eden Meşhur Şahsiyetler.

Şeyh Reis Bedreddin.

Şeyh Şaban B. Ebu Bekir B. Ömer El-Erbilî

Şeyh Nasirüddin Yahya B. İbrahim..

Şeyh Ebu Abdullah Muhammed.

Katip İbn Vahid.



Şakhap Savaşı´nın Başlangıcı

Şaban ayının onsekizinde aralarında Emir Rükneddin Baybars el-Caşnigir, Mansurî Sarayı´nın üstadı olarak bilinen Emir Hüsameddin Laçin, Emir Seyfeddin Giray el-Mansurfnin de bulunduğu bir grup Mı­sır askeri geldi. Bunlardan sonra da aralarında Bedreddin Silahtar ve Aybek el-Haznedar´m da bulunduğu ikinci bir grup geldi. Böylece gonüller rahatladı. İnsanlar güven duymaya başladılar. Ama o zamana kadar Haleb, Hama, Humus ve o yörelerdeki bir çok insan göç etmiş, Haleb ve . Hama askerleri Humus´a doğru gerilemişti. Bundan sonra Tatarların kendilerine aniden baskın yapmasından korkarak şaban ayının beşin­de pazar günü Merc´e gelip konakladılar. Tatarlar da Humus ve Baal-bek´e ulaştılar. O arazide çok bozgunlar yaptılar. Fesat çıkardılar. İn­sanlar büyük bir tedirginliğe maruz kalıp şiddetli derecede korkuya ka­pıldılar. Şehirde güvenlik altüst oldu. Çünkü diğer askerlerle birlikte sultanın gelişi gecikmişti. Halk "Şam askerleri, bu Mısırlılarla birlikte çok sayıdaki Tatar ordusuna karşı koyamaz" diyordu. Tek çareleri ko­nak, konak onlar karşısında ricat etmeleriydi. İnsanlar uçurulan yay­garaları dillerine doladılar. Mezkur pazar günü emirler meydanda top­lanarak düşmana karşı koymak hususunda birbirlerine yemin edip söz verdiler. Kendilerini cesaretlendirdiler. Şehirde duyuru yaptırılarak hiç kimsenin başka yere göç etmemesi istenildi, insanlar sükunet bul­dular. Kadılar camide oturarak fukaha ve halk tabakasından olan bir kısım kimselere savaş hususunda yemin verdiler. Şeyh Takiyyüddin b. Teymiye de Hama´dan gelen askerlerin yanma gitti. Katia´da onlarla buluştu. Düşmana karşı koyma hususunda ümeranın ve halkın yaptığı yemini onlara bildirdi. Onlar da uygun bulup düşmana karşı kendileri­nin de savaşacaklarına dair yemin ettiler. Şeyh Takiyyüddin b. Teymiye bu hususta emirlere ve insanlara yeminle teyid ederek "Bu defa siz mu­zaffer olacaksınız" diyordu. Emirler de kendisine "İnşaallah de" deyince o şu cevabı veriyordu : "Olursa anlamında değilde, muhakkak olacak an­lamında inşaallah diyorum"

Bu konuda dinleyicilere ALLAH´ın kitabından bazı ayetleri okuyarak te´vil ediyordu. Mesela şu ayet-i kerimeyi de onlara okumuştu:

«Kim kendisine verilen kadar ceza verirse ve kendisine yine de sal-dırılırsa, and olsunki ALLAH ona, yardım edecektir.» (el Hac, 60).

İnsanlar, Müslüman olduklarını söyleyen ve imama karşı isyan et­meyen bu Tatarlarla hangi şer´i hükme dayanılarak savaşılabileceği ko­nusunu kendi aralarında tartışmaya başlamışlardı. İmama karşı asi sa­yılmazlardı. Çünkü hiç bir zaman onun itaatine girmemişlerdi ki sonra ona muhalefet etmiş sayılsınlar. Bunun üzerine Şeyh Takiyyüddin "Bunlar Ali´ye ve Muaviye´ye karşı çıkan Haricilere benzemektedirler. Çünkü hariciler, halifeliğe kendilerinin Ali´den de Muaviye´den de daha lâyık oldukları görüşündeydiler. Bu Tatarlarsa kendilerini Müslüman­lara nisbetle hakkı yerine getirme hususunda daha yetkili görmektedir­ler, işledikleri günah ve zulümlerden ötürü Müslümanları ayıplıyorlar, ama kendileri kat kat fazlasını irtikab ediyorlatr" dedi. Alimler ve halk, Ibn Teymiye´nin bu açıklamasıyla hakikati anladılar. İbn Teymiye sö­züne devamla şöyle diyordu : "Beni, onların tarafında başımda Mushaf-ı

Şerif bulunduğu halde de görseniz yine Öldürün." bunun üzerine halk, Tatarlarla savaşma hususunda cesaretlendi. Moralleri güçlendi. Azim­leri bilendi. ALLAH´a hamd olsun.

Şaban ayının yirmidördüncü gününde Şam askerleri harekete geç­ti ve Kesve taraflarındaki Cesvere´de ordugah kurdu. Beraberlerinde kadılar da vardı. Onlar hakkında iki ayrı düşünce grubuna ayrıldılar. Kimi onların savaşmak için bir yer seçmek üzere gittiklerini sanıyordu. Çünkü Merc´in her tarafının sular altında kaldığını orada savaşılama-yacağım söylüyorlardı. Kimi de kaçıp sultana ulaşmak amacıyla o taraf­lara gittiklerini söylüyordu. Perşembe gecesi Kesve tarafına gittiler. Onların kaçtıkları hususunda insanların zannı kuvvetlendi. Tatarlar da Kare´ye ulaşmışlardı. Başka bir rivayete göre ise Katia´ya ulaşmış­lardı. İnsanlar bu durumdan korkup paniğe kapıldılar. Köylerde ve ka­sabalarda hiç kimse kalmadı. İnsanlar kaleye ve şehre doldular, evler ve yollar insanla dolup taştı. İzdiham meydana geldi. Düzen bozuldu. Şeyh Takiyyüddin b. Teymiye bu ayın perşembe gününün sabahında büyük bir zorlukla Babü´n-Nasır´dan gelebildi. Beraberinde bir grup insan da yardı. Bunlar savaşmak istiyorlardı. Ama başkaları, Şeyh Takiyyüddin İbn Teymiye´nin kaçmak için oradan çıktığını zannetmişti. Bu yüzden bazı kimseler onu kınayarak "Sen bizi kaçmaktan men ettin, ama sen kendin şehirdin kaçıyorsun. Bu nasıl iştir?" demiş, ancak Şeyh Takiy­yüddin onlara cevap vermemişti. Şehirde yönetici ve hakim kalmamıştı, Hırsızlar ve serseriler evkre ve bahçekre dalarak tahrip ediyorlar, ele geçirebildikleri malları yağmalıyorlar, olgunlaşmadan Önce erikleri, baklaları, buğdayları ve sair sebzeleri devşiriyorlardı. İnsanlar ordu­dan haber alamıyordu. Kesve´ye kadar yollar kesilmiş, şehirde ve kasa­balarda ıssızlık hakim olmuştu. İnsanların hiç işi gücü yoktu, sadece minarelere çıkarak sağa sola ve Kesve taraflarına bakıyorlar, bazan "Bir toz bulutu gördük" diyorlar ve bunun Tatarlara ait olmasından kor­kuyorlardı. Sayılarının çokluğu, teçhizatlarının mükemmelliğine rağ­men kaybolan ordularından hayret ederek "Bunlar nereye gittiler?" di­yorlar ve Cenâb-ı ALLAH´ın onlara neler yaptığından habersizdiler. Ümit­ler kesildi. İnsanlar dua ve niyazı sıklaştırdılar. Namazlarda, namaz dı­şında, her halükârda ALLAH´a yalvarıp yakardılar. Günlerden şabanın yirmidokuzu ve perşembe günü idi. İnsanlar korku ve panik içindeydi­ler. Bunu anlatmak adeta imkânsızdır. Ama genişlik pek yakındaydı. Çokları bunu bilmiyordu. Nitekim Ebu Rezî´nin hadisinde şöyle denil­miştir :

"Kulların genişliğe kavuşması yakın iken ümitsizliğe düşmesinden Rabbin hayret eder. Şiddetli ümitsizliğe kapıldığınız anda O, genişliğin yakın olduğunu bildiği için size güler."

Bugünün akşamında Dımaşk ümerasından Emir F...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
« Son Düzenleme: 09 Eylül 2010, 15:29:33 Gönderen: Ramazan Bayramınız Mübarek Olsun İlim Dünyası Ailesi »
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Hicretin Yediyüzdördüncü Senesi
« Posted on: 29 Mart 2024, 00:54:10 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Hicretin Yediyüzdördüncü Senesi rüya tabiri, Hicretin Yediyüzdördüncü Senesi mekke canlı, Hicretin Yediyüzdördüncü Senesi kabe canlı yayın, Hicretin Yediyüzdördüncü Senesi Üç boyutlu kuran oku Hicretin Yediyüzdördüncü Senesi kuran ı kerim, Hicretin Yediyüzdördüncü Senesi peygamber kıssaları, Hicretin Yediyüzdördüncü Senesi ilitam ders soruları, Hicretin Yediyüzdördüncü Senesiönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes