Konu Başlığı: Gökler Ve Göklerdekîlerin Yaratılışının Ayetlerle İzahı Gönderen: Esila üzerinde 03 Şubat 2011, 14:37:08 Gökler Ve Göklerdekîlerin Yaratılışının Ayetlerle İzahı Gökkuşağı Meleklerin Yaratılışları Ve Özellikleri Fasıl Fasıl Cinlerin Yaratılması Ve Şeytanın Kıssası Gökler Ve Göklerdekîlerin Yaratılışının Ayetlerle İzahı önceki sayfalarda anlattığımız gibi yeryüzünün yaratılması, gökyüzünün yaratılmasından önce olmuştur. Nitekim yüce Allah buyurdu ki: «Yerde olanların hepsini, sizin için yaratan O´dur. Sonra göğe doğru yönelerek yedi gök olarak onları düzenlemiştir. O, her şeyi bilir.» (ei-Bakara, 29.) «Ey Muhammedi «Siz yeri iki günde yaratanı mı inkar ediyor ve ona eşler koşuyorsunuz! O, âlemlerin Rabbidir.» de. Yeryüzüne sabit dağlar yerleştirdi, onu bereketli kıldı. Arayanlar için yeryüzünde gıdalarını normal olarak dört gün (dört mevsim) içinde yetiştirmesi kanununu koydu sonra, duman halinde bulunan göğe yöneldi, ona ve yeryüzüne: «İstiyerek veya istemiyerek buyruğuma gelin.» dedi. İkisi de: «İstiyerek geldik.» dediler. Allah, bunun üzerine, iki gün içinde yedi gök var etti ve her göğün işini kendisine bildirdi. Yakın göğü ışıklarla donattık ve bozulmaktan koruduk. İşte bu, bilen, güçlü olan Allah´ın kanunudur.» (Fussilet, 9-12.) «Ey inkarcılar! Sizi yaratmak mı daha zordur, yoksa göğü yaratmak niı Ki onu Allah bina edip yükseltmiş ve ona şekil vermiştir. Gecesini karanlık yapmış, gündüzünü aydınlatmıştır. Ardından yeri düzenlemiştir.» (en-Nâziât, 27-30.) «Hükümranlık elinde olan Allah yücedir ve O, her şeye kadirdir. Hanginizin daha iyi iş işlediğini belirtmek için, ölümü ve dirimi yaratan O´dur. Rahmanın bu yaratmasında bir düzensizlik bulamazsın. Gözünü bir çevir bak, bir çatlak görebilir misin Bir aksaklık bulmak için gözünü tekrar tekrar çevir bak, ama göz umduğunu bulamayıp bitkin ve yorgun düşer. Andolsun ki, yakın göğü kandillerle donattık. Onlarla şeytanların toplanmasını sağladık ve şeytanlara çılgın alev azabını hazırladık.» (el-Mülk, 1-5.) «Üstünüzde yedi kat sağlam gök bina ettik, parlak ışık veren Güneş´i var ettik.» {en-Nebe1,12-13.) «Allah´ın, göğü yedi kat üzerine nasıl yarattığını görmez inisin Aralarında Ay´a aydınlık vermiş ve Güneş´in ışık saçmasını sağlamıştır.» (Nûh, 15-16.) «Yedi göğü ve yerden de bir o kadarını yaratan Allah´tır. Allah´ın her şeye Kadir olduğunu ve Allah´ın ilminin her şeyi kuşattığını bilmeniz için Allah´ın buyruğu bunlar arasında iner durur» (et-Talâk, 12.) «Gökte burçlar vareden, orada ışık saçan Güneş ve aydınlatan Ay´ı yaratan Allah, yücelerin yücesidir. İbret almak veya şükretmek dileyen kimseler için gece ile gündüzü birbiri ardınca getiren O´dur.» (ei-Furkân, 61-62.) «Şüphesiz biz, yakın göğü bir süsle, yıldızlarla süsledik. Onu her türlü inatçı şeytandan koruduk. Onlar yüce âlemi asla dinleyemezler, her yönden kovularak atılırlar. Onlara sürekli bir azab vardır, hele bir tek söz kapan olsun, delici bir alev onun peşine düşüverir.» (es-Sâffât, 6-10.) «Andolsun ki, gökte burçlar meydana getirdik. Onları bakanlar için donattık. Onları, kovulmuş her şeytandan koruduk, fakat kulak hırsızlığı yapan olursa, parlak bir ateş onu kovalar;» (el-Hkr, 16-18.) «Göğü, gücümüzle biz kurduk. Şüphesiz biz geniş kudret sahibiyiz.»(ez-Zâriyât, 47.) «Göğü karışıklıktan korunmuş bir tavan kıldık. Oysa onlar bundaki delillerden yüz çeviriyorlar. Geceyi ve gündüzü, Güneş´i ve Ay´ı yaratan O´dur. Her biri bir yörüngede yürür.» {el-Enbiyâ, 32-33.) «Onlara bir delil de gecedir. Gündüzü ondan sıyırırız ve karanlıkta kahverirler. Güneş te yörüngesinde yürüyüp gitmektedir. Bu, güçlü ve bilgin olan Allah´ın kanunudur. Ay için de sonunda kuru bir hurma dalına döneceği konaklar tayin etmişizdir. Ay´a erişmek, Güneş´e düşmez. Gece de gündüzü geçemez, her biri bir yörüngede yürürler.» (Yasin, 37-40.) «Tan yerini ağartan, geceyi dinlenme zamanı, Güneş ve Ay´ı vakit ölçüsü kılandır. Bu, güçlü olanın, bilenin nizamıdır. O, yıldızları kara ve denizin karanlıklarında yol bulaşınız diye sizin için var edendir. Bilen millet için ayetleri uzun uzadıya açıkladık.» (el-En´âm, 96-97.) «Rabbiniz, gökleri ve yeri altı günde yaratan ve sonra Arş´a hükmeden, gündüzü -durmadan kovalayan- gece ile bürüyen; Güneş´i, Ay´ı, yıldızlan hepsini buyruğuna baş eğdirerek var eden Allah´tır. Bilin ki yaratma da emir de O´nun hakkıdır. -Alemlerin Rabbi olan Allah yücedir.» (el-A´râf, 54.) Bu konuda çok ayet-i kerime vardır. Bunların tümünü tefsirimizde açıklamışızdır. Kısaca anlatmak istediğimiz şudur ki, yüce Allah, göklerin yaratılışını, genişliğinin muazzamhğmı, yüksekliğim, son derece güzel ve göz alıcı oluşunu, mükemmellik ve ulviliğini bu ayet-i kerimelerde beyan buyurmaktadır. Nitekim yüce Allah buyurmuş ki: «İçinde yörüngeler bulunan göğe andolsun.» (ez-üariyAt, 7.) Yani güzel bir yaratılışa sahip olan göğe andolsun. Başka bir ayet-i kerimede de yüce Allah şöyle buyurmuştur: «Gözünü bir çevir bak, bir çatlak görebilir misin Bir aksaldık bulmak için gözünü tekrar tekrar çevir bak, ama göz umduğunu bulamayıp bitkin ve yorgun düşer.» (el-Mulk, 3-4.) Yani göz, gökte bir noksanlık veya halel görebilmek amacıyla baktığı takdirde neticede zayıf, yorgun ve bitkin düşer birşey göremez, eksiklik bulamaz. Gökte bir ayıp ve noksanlık yoktur. Çünkü Ccnâb-ı Allah onu muhkem yaratmış ve yıldızlarla ufkunu süslemiştir. Nitekim buyurmuş ki: «İçinde burçları bulunan göğe andolsun.» (ei-Burûc, 1.) Burada burçlardan kasıt yıldızlardır, bazıları ise bekçi meleklerin yerleri olduğunu söylemiştir ki melekler, gökteki haberleri çalmak isteyen şeytanlara ateşten korlar fırlatırlar. İki kavil arasında çelişki yoktur. Nitekim yüce Allah buyurmuş ki: «Andolsun ki, gökte burçlar meydana getirdik, onları bakanlar İçin donattık. Onları, kovulmuş her şeytandan koruduk.» (cl-Hicr, 16-17) Cenâb-ı Allah, bu ayet-i kerimede göklerin görüntüsünü, sabit ve seyyar yıldızlarla parlak ve ışık saçıcı Güneş ve Ay´la zinedendirdiğini ve göğü şeytanın girmesine karşı koruduğunu beyan buyurmuş ve: «Biz göğü kovulmuş her şeytandan koruduk.» demiştir. Nitekim buyurmuş ki: «Şüphesiz biz, yakın göğü bir süsle, yıldızlarla süsledik. Onu, inatçı her türlü şeytandan koruduk. Onlar, yüce âlemi asla dinleyemezler.» (es-Sâffât, 6-9.) "Bedü´1-Halk (Yaratmanın Başlangıcı)" adlı kitabında Buharı ve Katade dediler ki: «Yakın göğü ışıklarla donattık.» Cenâb-ı Allah, bu üç çeşit yıldızı yarattı, bunları dünya seması için süs yaptı ve haber hırsız-hğı yapmak isteyen şeytanlara karşı atılan kor haline getirdi. Ayrıca bunlar vasıtası ile insanlar yollarını bulurlar. Yukarıdaki ayet-i kerimeyi bunun dışındaki bir mana ile tevil eden kimse hata yapmış ve ilimdeki nasibini kaybetmiş olup bilmediği hususlarda tevil yapmaya kendini zorlamış olur. Katade´nin bu sözü, şu ayet-i kerimelerde açıkça ifadesini bulmaktadır: «Andolsun ki, yakın göğü kandillerle donattık. Onlarla şeytanların taşlanmasını sağladık.» (ei-Müik, 5.) «O, yıldızlan kara ve denizin karanlıklarında yol bulaşınız diye sizin için var edendir.» (ei-En´âm, 97.) Yani yıldızların hareketlerinin delalet ettiği hükümler ve bunların seyirlerindeki mukayese ile bunların yeryüzündeki hadiselere delalet ettikleri dışında başka bir şekilde yıldızlan tevil eden kimse hata yapmış olur. Zaten bu hususta fikir beyan edenlerin çoğunun sözleri, tahminden, asılsız zanlardan ve batıl iddialardan başka bir şey değildir. Yüce Allah, yedi kat göğü üst üste tabakalar halinde yarattığını beyan buyurmuştur. Astronomi bilginleri bu tabakaların üstünde yığıh mı, yoksa aralarında boşluk bulunan tabakalar halinde mi olduğu hususunda ihtilaf etmişler ve bu hususta iki kavil ileri sürmüşlerdir. Sahih kavle göre gök tabakaları arasında boşluk vardır. Bu hususta Abdullah b. Ümeyre, Rasûlullah (s.a.v.)´m şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: «Sema ile yeryüzü arasındaki mesafenin ne kadar olduğunu bilemiyor musunuz - Allah ve Rasûlü daha iyi bilirler. - İkisi arasındaki mesafe 500 senelik yoldur. Gök tabakaları arasındaki mesafe de 500 senelik yoldur, her gök tabakasının de |