Konu Başlığı: Gelecekten Haber Veren Bazı Hadîs-i Şerifler Gönderen: Esila üzerinde 07 Aralık 2010, 12:20:59 Gelecekten Haber Veren Bazı Hadîs-i Şerifler Emevilerin Tacı Ömer B. Abdülaziz´in Devletine Dair Nebevi İşaret Muhammed B. Ka´b El-Kurazîtstin, Icur´ân Tefsirin! Bilmesine Ve Hafızasın Sağlamlığına Dair Nebevi İşaret Hz. Peygamberin Haber Verdiği Geceden Yüz Sene Sonra Kendi Çağında Yaşayanların Hayatlarının Sona Ereceğine Daîr Verdiği Haber. Velîd Hakkında Bîldîrîlhn Tehditler. Emevî Halifeleri Hakkındaki Toplu Haberler. Abbasî Hakimiyetine Dair Haberler. Tamamı Kureyş´ten Gelecek Olan On Îkî İmam.. Abbasîler Döneminde Meydana Gelen Bazı Hadiseler. Gelecekten Haber Veren Bazı Hadîs-i Şerifler. Hz. Nuh´a Verîlen Mucîzeler. Alâ B. Hadremî´nin Kıssasına Benzeyen Başka Kıssalar. Hud Peygambere Verilen Mucizeler. Salih Peygambere Verilen Mucize. İbrahim Halîlullah´a Verilen Mucizeler. Emevilerin Tacı Ömer B. Abdülaziz´in Devletine Dair Nebevi İşaret Ebu îdris el-Holanî, Hüzeyfe´nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasûlullah (s.a.v.)´a sordum: - O hayırdan sonra şer gelecek midir - Evet. - O serden sonra hayır gelecek midir - Evet, ama onda bir duman bulunacaktır. - Duman nedir - Bir kavimdir ki, benim sünnetimin gösterdiği yoldan başka bir yola sapacaklardır. Hidayetimden başka bir yola koyulacaklardır. Onların iyi amelleri olduğu gibi kötü amelleri de olacaktır." Beyhakî ve diğerleri bu ikinci haberi, yani serden sonra hayır geleceğine dair peygamber haberini, Ömer b. Abdülaziz´in dönemi olarak algılamışlardır. Hakim, Velid b. Mersed´in şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Hüzeyfe´nin, Rasûlullah´a: "O hayırdan sonra şer gelecek midir " şeklinde yönelttiği sorunun izahı Evzafye sorulduğu zaman o şöyle de-" mistir: Bu, Rasûlullah´m vefatından sonraki irtidat hadiseleridir. Hüzeyfe´nin: "O serden sonra hayır gelecek midir diye sorması, Rasûlullah´m da ona: Evet, ama onda duman vardır, şeklinde cevap vermesi ile ilgili olarak Evzafye soru sorulduğunda, Evzaî şu cevabı vermiştir: O hayır ve iyilik cemaattir. Rasûlullah, namaz kıldıkları müddetçe onlarla savaşmaya izin vermemiştir." Ömer b. Abdülaziz´in şöyle dediği rivayet edilmiştir: Rasûlullah (s.a.v.)´ı rüyamda gördüm. Yanında Ömer, Osman ve Ali vardı. Bana: ´Yaklaş" dedi. Ben de yaklaştım, önünde durdum. Gözünü kaldırıp bana baktı ve şöyle dedi: - Sen, bu ümmetin idaresinin başına geçeceksin, onlara adaletle hükmedeceksin." İlerideki sayfalarda da nakledilecek bir hadiste anlatıldığına göre Cenâb-ı Allah, her yüz senenin başında bu ümmete bir yönetici gönderecektir ki, ümmetin dinini yenilesin. İmamlardan çoğu, bu yenileyici zatın, Ömer b. Abdülaziz olduğunu söylemişlerdir. Çünkü o, hicretin 101. senesinde hilafete geçmiştir. Beyhakî, Hz. Ömer´in şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Benim evladımdan yüzü yaralı bir adam, bu ümmetin idaresinin başına geçecek ve yeryüzünü adaletle dolduracaktır." Nafi dedi ki: "Ben bu sözün, Ömer b. Abdülaziz için söylendiğini biliyorum." Başka rivayetlerde de anlatıldığına göre, İbn Ömer şöyle dermiş: "Ömer b. Hattab´m evlâdından olup da yüzünde yara izi bulunan ve yeryüzünü adaletle dolduracak olan adam keşke ben olsaydım." Ömer b. Abdülaziz´in, yönetimin başına geçeceği, doğumundan önce dahi bilinen meşhur bir hadise idi. Anlatıldığına göre, Eşec b. Mervan adında Emevilerden bir adam, bu ümmetin idaresinin başına geçecekmiş. Anası Ervâ binti Asım b. Ömer b. Hattab imiş, babası da Abdülaziz b. Mervan imiş. Bu zat, kardeşi Abdülmelik´in hükümdarlığı zamanında onun adına Mısır valiliği yapmakta imiş. Abdülaziz b. Mervan, Abdullah b. Ömer´e ikramda bulunur, ona çeşitli hediye ve armağanlar gönderir, o da bu hediye ve armağanları kabul edermiş. Bir defasında Abdülaziz b. Mervan, İbn Ömer´e 1000 dinar göndermiş, o da bunu kabul etmiştir. Günün birinde Ömer b. Abdülaziz çocuk iken babasının ağılma gitmiş, ağıldaki atlardan biri onun alnını tekmeleyerek yaralamıştı. Babası da gelip kanını silmiş ve ona şöyle demişti: - Eğer sen, Beni Mervan´m Eşecci (yaralısı) isen, sen mutlu birisin. Çünkü insanlar şöyle diyorlar: Yüzü yaralı olan kişi ile yaratılışı noksan olan kişiler, Mervan oğullarının en adaletlileridirler. Gerçekten de yüzü yaralı olan, Ömer b. Abdülaziz idi. Yaratılışı noksan olan da Yezid b. Velid b. Abdülmelik idi ki, şair onun hakkında şöyle demiştir: "Yezid b. Velid´i, mübarek bir adam olarak gördüm. Onun omuzlan, hilafet yükünün altında çökmüştü." Ben derim ki: Ömer b. Abdülaziz, Süleyman b. Abdülmelik´ten sonra hilafete geçip iki buçuk sene süreyle hüküm sürdü. Yeryüzünü ada- letle doldurdu.Her taraf servetle dolup taştı. Öyle ki* kişi, zekatını verecek adamı bulmakta güçlük çekiyordu. Beyhakî, Adiy b. Hatim´den nakledilen önceki hadisin, Ömer b. Ab-dülaziz devriyle ilgili olduğunu söylemiştir. Bence bunun üzerinde düşünmek gerekir. Doğrusunu Allah bilir. Beyhakî, Üseyd´in şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Ömer b. Abdülaziz, Mekke´ye gitmekteyken çölde ölü bir yılana rastladı ve: - Bana kazmayı getirin, dedi. Onlar da: - Allah seni ıslah etsin. Biz senin yerine çukuru kazarız, dedilerse de o: - Hayır, diye cevap verdi. Sonra kazmayı alıp bir çukur kazdı ve yılanın ölüsünü bir beze sararak o çukura gömdü. O esnada görünmezlerden bir ses: - Allah sana rahmet etsin ey Serak! diye ünledi. Ömer b. Abdülaziz, sesin geldiği tarafa yönelerek: - Allah sana rahmet etsin, sen kimsin diye sordu. Sesin sahibi de şöyle cevap verdi: - Ben cinlerden bir adamım. Ölen şu yılanın adı da Serak´tır. Ra-sûlullah´a bey´at etmiş cinlerden sadece ben ve Serak kalmıştık. Rasûlullah (s.a.v.)´ın şöyle dediğini işittiğime şahadet ederim: - Ey Serak! Sen falan çölde öleceksin ve ümmetimin en hayırlısı seni defnedecektir." Başka bir rivayette ise şöyle denmektedir: "O cinler dokuz kişiydiler. Rasûlullah (s.a.v.)´a bey´at ettiler. Ömer b. Abdülaziz, kendisine seslenen o cine yemin ettirmiş, o da yemin edince, Ömer b. Abdülaziz ağlamaya başlamıştı." Ancak bununsıhhatinde ihtilâf vardır. Bunda Vehb b. Münebbih övülmekte, Gaylan ise yerilmektedir. Beyhakî, Ubade b. Samit´ten rivayet etti ki, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Ümmetimde kendisine Vehb denen bir adam olacaktır. All |