> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > El-Bidaye Ven Nihaye > Geçmiş Peygamberlerden Nakledilen Kitaplarda Hz. Peygamber
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Geçmiş Peygamberlerden Nakledilen Kitaplarda Hz. Peygamber  (Okunma Sayısı 1023 defa)
08 Aralık 2010, 15:57:09
Esila

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 967


« : 08 Aralık 2010, 15:57:09 »



Geçmiş Peygamberlerden Nakledilen Kitaplarda Hz. Peygamber


Hz. Peygamberin Mizacı (Karakteri)

Hz. Peygamber´în Zühdü Ve Dünyaya Îltîfat Etmeyîşî

Hz. Peygamber´în İbadeti Ve Bu Hususta Kendînî Yorması

Hz. Peygamberin Şecaati

Geçmiş Peygamberlerden Nakledilen Kitaplarda Hz. Peygamber.

Nübüvvet (Peygamberlik) Delilleri

Fasıl

Nübüvvetin Manevî Delilleri



Hz. Peygamberin Mizacı (Karakteri)


İbn Luhay´a, Enes´in, şöyle dediğini rivayet eder:

«Rasûlullah (s.a.v.), insanlar arasında çocuklarla en çok şakalaşan kimse idi.»

Nitekim bu konuda Enes´in, Rasûlullah (s.a.v.)´m onun kardeşi Ebu Ümeyr´le şakalaştığına dair hadisi de daha Önceki sayfalarda geçmişti. O hadiste anlatıldığına göre Rasûlullah (s.a.v.), Ebu Ümeyr´e - kendi­sinin oynamakta olduğu bülbül yavrusunu kastederek: "Ey Ebu Ümeyr, bülbül yavrusuna ne oldu " diye sormuş, o da oynamakta olduğu bülbül yavrusunun ölmüş olduğunu Rasûlullah´a söylemişti.

Enes, bu hadisi nakletmekle Rasûlullahın, insanların âdetine uya­rak küçük çocuklarla şakalaştığını ifade etmek istemiştir.

îmam Ahmed b. Hanbel, Halef b. Velid tariki ile Enes b. Malik´in şöyle dediğini rivayet etmiştir:

«Adamın biri, Peygamber (s.a.v.)´e gelip binek istedi. Rasûlullah (s.a.v.) da ona şöyle dedi:

- Biz seni dişi bir devenin yavrusuna bindirelim.

- Ya Rasulallah, ben dişi deve yavrusunu ne yapayım

- Develeri, dişi develerden başkası mı doğurur ki »

Ebu Davud, Numan b. Beşir´in şöyle dediğini rivayet eder: «Ebu Bekir, Peygamber (s.a.v.)´in yanma girmek için izin istedi. İçe­ride Aişe´nin Peygamber (s.a.v.)´e yüksek sesle bağırdığım işitti. İçeri gi­rince tokatlamak için kızı Aişe´nin üzerine yürüyüp:

- Sen, Rasûlullah´a mı bağırıyorsun diye çıkıştı. Peygamber (s.a.v.) de ona engel olmaya çalıştı. Ebu Bekir de Öfkeli olarak oradan çı­kıp gitti. Çıkıp giderken Rasûlullah, Aişe´ye:

- Görüyorsun değil mi, seni babandan kurtardım dedi. Aradan birkaç gün geçtikten sonra Hz. Ebu Bekir tekrar Rasûlullah´m yanma girmek için izin İstedi. İçeri girince, Rasûlullah´la Aişe´nin barışmış ol­duklarını gördü ve onlara:

- Beni aranızdaki savaşa nasıl soktunuzsa barışınıza da aynı şekil­de sokun, dedi.

Rasûlullah (s.a.v.):

- Olur, dediğim yaptık, yaptık, diye cevap verdi.»

Ebu Davud, Avf b. Malik el-Eşcaî´nin şöyle dediğini rivayet eder:

«Tebük gazvesinde deri bir çadırda oturmakta olan Rasûlullah (s.a.v.)´m yanına gidip selam verdim. Selamımı aldı ve:

- İçeri gir, dedi. Ben de:

- Vücudumun tamamı ile mi içeri gireyim ya Rasûlallah diye sor­dum.

Oda:

- Evet öyle yap, deyince içeri girdim.

Velid b. Osman b. Ebi Âmile dedi ki: Avf b. Malik el-Eşcaî, Ra­sûlullah´m içinde oturmakta olduğu çadırının küçük oluşu yüzünden vücudumun tamamı ile mi içeri gireyim diye sormuştu.»

Ebu Davud, İbrahim b. Mehdi kanalı ile Enes´in şöyle dediğini riva­yet etmiştir:

«Rasûlullah (s.a.v.) bana, "Ey iki kulaklı!" dedi.»

îmam Ahmed b. Hanbel, Abdürrezzak kanalı ile Enes´in şöyle dedi­ğini rivayet etmiştir:

«Zahir adında bâdiyeden bir adam, Peygamber (s.a.v.)´in yanına he­diyelerle gelir. Gideceği zaman da Peygamber (s.a.v.), ona ihtiyacı olan şeyleri temin edip uğurlardı. Uğurladıktan sonra da: «Zahir bizim köy­lümüzdür. Biz de onun kentlisiyiz.» derdi. Onu çok severdi. Zahir, canlı kanlı bir adamdı. Pazarda eşyasını satarken Rasûlullah (s.a.v.), arka­dan gelip onu kucakladı ama o, Rasûlullah´ı göremedi. "Bırak beni, sen kimsin " dedi. Başını çevirince, kendisini kucaklayanın Rasûlullah ol­duğunu anladı. Anladıktan sonra da sırtı Rasulullah´m göğsüne yapışık olduğu için ondan kurtulmaya bile çalışmadı. Rasûlullah da:

- Kim köle satın alır diye sordu. O da şu cevabı verdi:

- Ya Rasûlallah, eğer beni köle diye satmak istersen, vallahi beni beş para etmez biri olarak göreceksin.

- Hayır, sen Allah katında değersiz değilsin. Aksine sen O´nun nezdinde kıymetlisin.»

Buharî de sahihinde buna benzer bir rivayette bulunarak şöyle der: "Abdullah adında - eşek lakabıyla tanınan- bir adam vardı. Rasûlullah (s.a.v.)´ı şakalarıyla güldürürdü. Bir gün içki içtiğinden yakalanıp Rasulullah´m huzuruna getirildi. Adamın biri:

- Allah buna lanet etsin, ne kadar da içki yüzünden yakalanıp geti­riliyor! deyince Rasûlullah, o adama şöyle dedi:

- Ona lanet okuma. Çünkü o, Allah ve Rasûlünü seviyor.» Buharî ve Müslim, Enes´in şöyle dediğini rivayet etmişlerdir: «Peygamber (s.a.v.)´in Enceşe adında bir deve sürücüsü vardı. Zev­celerinin bindiği develeri güdüyordu. Develeri süratle yürütmek iste­miş ve yormuştu. Rasûlullah da ona şöyle demişti:

- Yazıklar olsun sana ey Enceşe, şişelere merhametli davran.» Bu hadiste geçen şişeler kelimesi ile kadınlar kastedilmiştir. Bu bir latife kelimesidir. Hz. Peygamber, latife yapmak için kadın kelimesi yerine şi­şe kelimesini kullanmıştır. Allah´ın salat-ü selamı kıyamet gününe ka­dar onun üzerine olsun.»

Rasûlullah (s.a.v.)´m huyunun güzelliğine, ahlakının yüceliğine ve şakacılığına delil olarak da Ümmü Zerr´in hadisini uzun uzadıya Hz. Ai-şe´den dinlemiş olmasıdır. Bazı rivayetlerde naklolunduğuna göre bu hadisi, Hz. Aişe´ye bizzat kendisi anlatmıştır.

îmam Ahmed b. Hanbel´in, Mesruk´tan rivayetine göre Hz. Aişe şöy­le demiştir:

«Rasûlullah (s.a.v.), bir gece kadınlarıyla sohbet etti ve bir hadis an­lattı. Kadınlarından biri dedi ki:

- Ya Rasûlallah, bu, Hurafe´nin hadisidir. Rasûlullah, ona şöyle sordu:

- Sen Hurafe´nin kim olduğunu biliyor musun Doğrusu Hurafe, Azire kabilesinden bir adamdı. Cahiliye döneminde cinler onu esir aldı­lar. Uzun süre cinler arasında kaldı. Sonra onu insanlara geri verdiler. Cinler arasında gördüğü hayret verici şeyleri insanlara anlatırdı, işte onun bu anlattıklarına insanlar, Hurafe´nin hadisi dediler.»

Ben derim ki: Bu garip hadislerdendir, münkerlik içermektedir. Doğrusunu Allah bilir.

Tirmizî, Hasan´m şöyle dediğini rivayet etmiştir: «İhtiyar bir kadın, Rasulullah´m yanma gelip şöyle dedi:

- Ya Rasûlallah Allah´a dua et de beni Cennet´e koysun.

- Ey falanın annesi! İhtiyar kadınlar, Cennet´e giremezler! Bunun üzerine o ihtiyar kadın, ağlayarak Rasûlullah´ın yanından

ayrıldı. Gidişinden sonra Rasûlullah (s.a.v.), yanında bulunanlara dedi ki:

- Gidin, ona deyin ki, o kadın ihtiyar olarak Cennet´e girmeyecek­tir. Zira yüce Allah, şöyle buyurmuştur:

«Biz onları yeniden yaratmışız dır. Onları bakire kılmışızdır.» (ei-Vâkıa, 35-36.)

Tirmizî, Abbas b. Muhammed ed-Dûrî kanalı ile Ebu Hüreyre´nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: Dediler ki:

- Ya Rasûlallah, sen bizimle şakalaşıyorsun.

- Ben sadece gerçeği söylüyorum (şaka yaparken de doğruyu söylü­yorum).» [1]



Hz. Peygamber´în Zühdü Ve Dünyaya Îltîfat Etmeyîşî


Yüce Allah buyurdu ki:

«Kendilerini sınamak için, dünya hayatının süsü olarak bol bol ge­çimlik verdiğimiz kimselere sakın göz dikme. Rabbinin rızkı daha iyi ve daha devamlıdır.» (Tâ-Ha, m.)

«Sabah akşam Rablerinin rızasını dileyerek ona yalvaranlarla be­raber sen de sabret. Dünya hayatının güzelliklerini isteyerek gözlerini o kimselerden ayırma. Bizi anmasını kendisine unutturduğumuz ve işin­de aşırı giderek hevesine uyan kimseye uyma.» (ei-Kehf, 28.)

«Ey Muhammedi Bizi anmaktan yüz çevirenlere ve dünya hayatın­dan başka birşey istemeyenlere aldırma. Bu, onların ulaştıkları bilgi­nin seviyesini gösterir.» (en-Necm 29-30)

«Andolsun ki, sana daima tekrarlanan yedi ayetli Fatiha´yı ve Kur´ân-ı Azim´i verdik. Kafirler içinde bazı kimselere verdiğimiz kat kat servete gözünü dikme; onlara üzülme. İnananları kanatlarının altına

al.» (el-Hicr, 87-88.)

Bu konuda birçok ayet daha vardır. Hadislere gelince onları da şu şekilde sıralayabiliriz:

Yakub b. Süfyan, Ebu´l-Abbas kanalı ile Muhammed b. Abdullah b. Abbas´m şöyle dediğini rivayet etmiştir: «tbn Abbas, bize şöyle bir hadi­seyi anlatıyordu: Genâb-ı Allah, Peygamberine meleklerinden birini Cebrail ile birlikte göndermiş. Melek, Allah´ın peygamberine şöyle de­miş:

- Cenâb-ı Allah, kul ve peygamber veya hükümdar ve peygamber unvanlarından birini tercih etmekte seni serbest bırakıyor.

Meleğin böyle demesi üzerine Rasûlullah (s.a.v.), Cebrail´e dönerek fikrini sormuş. Cebrail de tevazulu olmasını ona işaret etmiş. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.), o soruyu soran meleğe şu cevabı vermiş:

- Ben kul ve peygamber olmak istiyorum.

Rasûlullah (s.a.v.), böyle dedikten sonra hayatının sonuna kadar bir yere yaslanarak yemek yememişti.»

îmam Ahmed b. Hanbel, Muhammed b. Fudayl kanalı ile Ebu Hü-reyre´nin şöyle dediğini rivayet etmiştir:

«Cebrail, Rasûlullah´ın yanma gelip oturdu ve göğe baktı. Bir melek iniyordu. Cebrail dedi ki:

- Şu melek, Cenâb-ı Allah´ın kendisini yarattığı günden beri şimdi­ye kadar inmiş değildir.

Melek inince gelip dedi ki:

- Ya Muhammed, Rabbin beni sana elçi olarak gönderdi. Seni hü­kümdar ve nebi mi kılsın, yoksa kul ve rasûl mü kılsın »

Buharî ve Müslim, Rasûlullah´ın zevcelerinden ayrılıp ilâ etmesi, yani bir ay müddetle onlarla temas kurmayacağına yemin etmesi ve evin ikinci katındaki çardakta uzlete çekilmesiyle ilgili olarak şöyle bir rivayette bulunmuşlardır: «Ömer b. Hattab, çardakta uzlete çekilen Rasûlullah (s.a.v.)´ın yan...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Geçmiş Peygamberlerden Nakledilen Kitaplarda Hz. Peygamber
« Posted on: 19 Nisan 2024, 12:21:15 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Geçmiş Peygamberlerden Nakledilen Kitaplarda Hz. Peygamber rüya tabiri,Geçmiş Peygamberlerden Nakledilen Kitaplarda Hz. Peygamber mekke canlı, Geçmiş Peygamberlerden Nakledilen Kitaplarda Hz. Peygamber kabe canlı yayın, Geçmiş Peygamberlerden Nakledilen Kitaplarda Hz. Peygamber Üç boyutlu kuran oku Geçmiş Peygamberlerden Nakledilen Kitaplarda Hz. Peygamber kuran ı kerim, Geçmiş Peygamberlerden Nakledilen Kitaplarda Hz. Peygamber peygamber kıssaları,Geçmiş Peygamberlerden Nakledilen Kitaplarda Hz. Peygamber ilitam ders soruları, Geçmiş Peygamberlerden Nakledilen Kitaplarda Hz. Peygamberönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes