Konu Başlığı: Selefidir Gönderen: Ekvan üzerinde 09 Temmuz 2011, 14:48:25 Selefidir Bu ekol ilk üstadı Muhâsibî'den tevarüs ettiği nitelik olan takvadan hiç ayrılmamıştır. Mensupları Kur'ân, fıkıh ve hadiste alimdiler. Hicri ikinci asrın sonlarından itibaren sufî çevrelerde hakim düşünce olan hulul ve ittihad gibi bir takım hayalî iddia ve düşünceler bu okulda gelişme şansı bulamamıştır. Şeriatten hareket edip, şeriat ile devam etmişlerdir. Söz ve davranışlarında şeriatin çizdiği sınırı asla aşmamışlardır. el-Cüneyd'den naklen er-Ruzbarî şöyle anlatıyor: Cüneyd kendisine: "Marifet ehli mutlak iyilik ve Allah'a yakın olma gerekçesi ile hiç bir şey yapmamak gibi bir noktaya geliyorlar. Bu konuda siz ne dersiniz?" diye soran birine: "Bu amellerin değerini düşürmek isteyenlere ait bir iddia ve bana göre büyük bir günahtır. Hatta kişinin zina ve hırsızlık yapması bundan daha iyidir. Allah'ı bilenler ne yapacaklarını O'ndan öğrenir ve amellerinde Allah'a yönelirler. Şayet bin yıl yaşayacak olsam, Allah (c) beni başka ameller ile mükellef tutmadıkça iyi amellerin bir zerresini bile eksiltmezdim" [156] diye cevap vermiştir. Yine el-Cüneyd: "Hz. Peygamber'in sünnetine göre hareket etmeyen bütün yollar Allah'a kapalıdır" demiştir. Yine o: "Tasavvufta Kur'ân ezberlemeyen ve hadis derlemeyenin peşinden gidilmez. Çünkü bizim bilgimiz Kur'ân ve sünnetle kayıtlıdır" demektedir.[157] En-Nurî ise: "Allah ile olduğunu iddia eden birinde şer'î nasslar tarafından belirlenen sınırlara tecavüz eden bir tavır görürsen; böyle bîri ile asla yakın olmamalısın" [158] demektedir. İbn-i Mesruk şunları söylemektedir: "Kalbine ve zihnine doğan düşüncelerde Allah'ın koyduğu sınırları gözeteni Allah (c); uzuvlarından sadır olan davranışlarda hata yapmakatan korur".[159] El-Cerir: "Hal ve davranışlarda şer'î prensiplerin gözetilmesi ve temel prensiplerle çelişme durumunda davranışların düzeltilmesi gerekir. Halleri müşahede makamına erişebilmek için Allah'ın yücelttiği vesile ve davranışlar dışında hiç bir yol yoktur" [160] demektedir. İbn-i Ata: "Şeriatin koyduğu ahlâk ilkelerine uygun davranışa kendini zorlayan kimsenin kalbini Allah (c) marifet nuru ile nurlandırır. Ahâkî davranış ve eylemlerinde Hz. Peygamber'in sünnetine uygun davrananın bu davranışından daha soylu bir davranış yoktur" [161] demiştir. Şeriate aykırı bir takım görüşler savunan çağdaş sufîlerden 'farklı olarak el-Cüneyd tasavvufta es-sahv (uyanış) mezhebinin kurucusu olarak şöhret kazanmıştır. [162] [156] er-Risale el-Kuşeyriye,c. 1/175. [157] er-Risale el-Kuşeyriye, ç. 1/107. [158] er-Risale el-Kuşeyriye,c. İ/112. [159] er-Risale el-Kuşeyriye, c. 1/131. [160] er-Risale el-Kuşeyriye, c. 1/134. [161] er-Risale el Kuşeriye c. 1/135. [162] Haris El- Muhasibi, El- Akl Ve Fehmü’l Kur’an, İşaret Yayınları, İstanbul, 2003: 63-65. |