๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => El-Akl ve Fehmül Kuran => Konuyu başlatan: Ekvan üzerinde 09 Temmuz 2011, 14:27:47



Konu Başlığı: Öğretim Dönemi Eserleri
Gönderen: Ekvan üzerinde 09 Temmuz 2011, 14:27:47
Öğretim Dönemi Eserleri: (H. 207-236)


Bu dönemin başlarında kaleme aldığı eserlerde; hadisleri se­netleri ile rivayet ve sufî kelam eğilimi ağır basmaktadır. Sünnî ve selefi bir müellif olan Muhâsibî sanki Usûlu'd-Din (kelam) konusundaki tezleri dolayısı ile bir çok müellifin ileride kendisini eleştireceğini önceden hissetmiş ve onlara kendisini itham ede­cekleri kesin deliller vermemek amacı ile görüşlerini hadislerle desteklemiş gibidir. Her ne kadar biz hem Hanbelîler, hem de sufiler tarafından aynı şiddette eleştirilen Haris için bu gibi endişelerin herhangi bir anlam ifade etmemiş olduğunu biliyor isek de gerçek budur.

Bu dönem eserlerinde Hâris'in iddialarını senetleri ile rivayet ettiği hadislere dayandırmasının bir başka nedeni daha var; o, ge­nelde sünneti delil olarak kabul etmeyen Mutezile'yi reddeden ve bu arada sünneti de savunan sünnî bir kelamcıydı. Bu nedenle o; sünneti savunarak senet yönü ile tashih eden bir ravi gibi hareket etmeli ve hadisten yana tavır koymalıydı.

Metodla ilgili konularda Kur'ân son derece genel ve özet, sün­net ise nisbeten daha özel ve ayrıntılı bilgiler verdiği için; Haris düşüncelerini destekleme noktasında Kur'ân'dan ziyade sünnetten önemli ölçüde yararlanmıştı. Ayrıca sünnette Mutezile, Şia, Mürcie ve Haricîleri; daha sonra ortaya çıkan Seneviye, Dehriye ve Hâris'in benimsemediği diğer fırkaları bağlayıcı çok sayıda hüküm bulmak mümkündü.

Son dönem eserlerinde Hâris'in kelam eğilimleri yavaş yavaş gizlenmekte ve el-Mekasib ve er-Riaye'de hemen tamamen silin­mektedir. Bu durumu Dr. Abdülkerim Mahmud da farketmiş ve eserlerini üç ana grupta değerlendirmiştir. Daha önce de belirtti­ğimiz gibi bu tasnif onu mazur gösterebilir ama biz bu tasnife ka­tılmıyoruz; çünkü Hâris'in; son dönem eserlerinde kelamı eğilim­leri gizlenmiş olsa bile onun bu dönem telif ettiği eserlerde diya­lektik üsluba tasavvufî bir yorum da ekleyerek fıkhı problemlere değindiği ve mantıkî tutarlılığa azamî gayret gösterdiği görül­mektedir.

Bu dönem eserlerine, Hâris'in üslub özellikleri tam anlamı ile yansımıştır. Bu eserlerde mantıkî kurgu daha sağlam, cümleler içe­rik itibarı ile daha dolgun ve daha derli toplu görünmektedir. Daha da ileri gederek onun bu dönem üslubunun yer yer düzeyli bîr üs­lub niteliğine büründüğünü söyleyebiliriz. Bütün bunların gerisin­de müellifin özgüvenini ve müslüman düşüceye verdiği büyük önemi gözlemlemek mümkündür. Tabakat müelliflerine göre Hâ­ris'in kelam konusunda çok az eseri bize kadar ulaşabilmiştir. Bel­ki de bunun nedeni; Hanbelîlerin Bağdat'a hakim oldukları dönem­de bu eserleri imha etmiş olmalarıdır. [190]



[190] Haris El- Muhasibi, El- Akl Ve Fehmü’l Kur’an, İşaret Yayınları, İstanbul, 2003: 73-74.