๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => El-Akl ve Fehmül Kuran => Konuyu başlatan: Ekvan üzerinde 16 Haziran 2011, 17:11:01



Konu Başlığı: Mutezile'nin İddiaları Ve Ehl-İ Sünnetin Savınması
Gönderen: Ekvan üzerinde 16 Haziran 2011, 17:11:01
Mutezile'nin İddiaları Ve Ehl-İ Sünnetin Savunması

 

Mutezile mensubu bazı bid'atçiler, bizim Allah'ın kendi haber­lerini ve sıfatlarını neshettiğini iddia ettiğimizi öne sürmektedirler. Onlar diyorlar ki: "Allah; katili, zinakarı, içki içeni ve haksız yere yetim malı yiyeni cezalandıracağını haber vermiş ve hiç biri için istisna kaydı getirmemiştir. Halbuki siz, Allah'ın büyük günah işle­yenlerden bazılarını affetmesinin, bazılarını ise affetmemesinin ca­iz olduğunu iddia ediyorsunuz. Bazılarınız daha da ileri giderek Allah'ın, onların bütün günahlarını affedeceğini söylüyorsunuz.

"Allah (c) günahkarların cehennemden kurtulamıyacaklarını haber vermektedir. Halbuki siz, bir süre cehennemde bıraktıktan sonra tevbe etmemiş olan bazı günahkarları cehennemden çıkara­rak cennete koyar diyorsunuz.

"Bir kısmınız ise ister katil, ister zani, ister hırsız olsun veya is­terse küfür etmeksizin günahların en büyüğünü işlemiş olsun, tev­be etmese bile bütün günahkarları cehennemden çıkaracağını iddia ediyorsunuz.

"Siz, Allah'ın onlara azab edeceğini ve onların cehennemde ebedî kalacaklarını haber verdiği bazı cehennemlikler konusunda kendi verdiği haberi neshettiğini, cehennemle vaidini yerine getir­mediğini ve kendi sözünü yalanladığını iddia ediyorsunuz. Bu id­dianız O'nun, yalan söylemesi ve sözünden rücu etmesi anlamına gelir".

Onlar sıfatlar konusunda da benzer şeyler söylediler ve dediler ki: "Siz Allah'ın, Gözler O'nu idrak edemez ifadesi ile kendisini övdüğünü, sonra da bu övgüsünün ahirette değiştirileceğini ve gözlerin O'nu göreceğini iddia ettiniz. Bu, övgünün neshedilmesi anlamına gelir. Çünkü Gözler O'nu idrak edemez buyurarak kendi zatını öven Allah, daha sonra 'dünyada' diye herhangi bir istisna kaydı getirmemiştir. Halbuki siz, ahirette gözlerin O'nu görerek id­rak edeceğini savundunuz”.

Yine Mutezile mensupları diyorlar ki: "Şayet Ben onları ceza­landıracağım, onların göreceği karşılık ateştir dedikten sonra Al­lah'ın büyük günah işleyenleri bağışlaması caiz ise kafirleri de ba­ğışlaması caiz olur. Çünkü aynı şekilde onları da cezalandıracağını ve cezalarının ateş olacağını söylemiştir. Allah görmeyi nefyettik­ten sonra gözlerin O'nu görmesi caiz ise O yedirir, yedirilmez [956] ayetindeki Allah'ın yedirilmesi, -dünyada caiz olmasa da- ahirette caiz olur.

"Aynı şekilde, O'na ne uyku ne de uyuklama arız olur [957] ayetine göre, ahirette O'na uyku ve uyuklama arız olabilir. O'na hiç bir şey gizli değildir [958] ayeti de aynıdır. Ahi­rette (bir takım şeyler) O'na gizli olabilir. Bunlar arasında -izin id­dialarınıza göre- ayrım yapmayı gerektirecek hiç bir kriter yoktur".[959]




[956] En'am: 6/14.

[957] Baka­ra: 2/255.

[958] Âl-İ İmran: 3/3.

[959] Haris El- Muhasibi, El- Akl Ve Fehmü’l Kur’an, İşaret Yayınları, İstanbul, 2003: 327-328.