> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Çeşitli Konularda Eserler > El-Akl ve Fehmül Kuran > Hz. Peygamber Şefaatine Engeldir II
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Hz. Peygamber Şefaatine Engeldir II  (Okunma Sayısı 801 defa)
12 Haziran 2011, 15:47:42
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« : 12 Haziran 2011, 15:47:42 »



Hz. Peygamber Şefaatine Engeldir II

Şureyh, Süfyan ve Ma'mer tariki ile gelen bir rivayete göre Katade şöyle demiştir:

Böylece ALLAH senin geçmiş ve gelecek günahlarını bağışlar [1317] ayeti, Mekke ile Hudeybiye arasında vahyolunmugtur. Bazı alimler de şöyle demişlerdir:

Bu ayet-i kerime ile, benim ve sizin hakkınızda hangi emir ya da hükmün meydana geleceğini bilmiyorum anlamı kastedilmiştir.

Alimler, bu ayetin neshedildiği kanaatindedirler. Sana şarab ve kumar hakkında soruyorlar. De ki: "Her ikisin­de de büyük günah vardır..." [1318] ve Sarhoş iken ne söy­lediğini bilecek duruma gelinceye kadar namaza yaklaşmayın [1319] ayetleri de, Şeytan, şarab ve kumar yoluyla sadece aranıza düşmanlık ve kin sokmak ve sizi ALLAH'ı anmak ve namazdan alı­koymak ister; artık bunlardan vazgeçtiniz değil mi? [1320] ayeti ile neshedilmiştir.

Aynı şekilde Sizden ölüp de (dul) eşler bırakanlar, zevcelerinin evlerinden çıkarılmadan bir yıla kadar yararlanmaları hususunda vasiyyette bulunsunlar [1321] ayeti de, Bıraktığınız malla­rın dörtte biri onlarındır [1322] ayeti ile neshedilmiştir.

Bu şekilde ALLAH, eşlerin alacağı payı belirlemiş ve onlar için yapılacak vasiyyeti neshetmiştir. Bazı alimler bu ayetin, "Varise vasiyyet yoktur" hadisi ile neshedildiğini söylemişlerdir.

Yine Sizden ölenlerin geride bıraktıkları eşleri kendi başlarına (evlenmeden) dört ay on gün beklerler [1323] ayeti ile de kadının bir yıl bekleme yükümlülüğü nesh edilmiştir. Bazı alimler şöyle demişlerdir:

ALLAH bir yıl iddeti zorunlu kılmamıştır; şayet bir yıla kadar, ölmüş olan kocalarının evlerinde otururlarsa; ölen kocalarının bunlar için vasiyyette bulunmasını mubah kılmış, sonra da miras ayeti ile vasiy­yeti neshetmiştir.[1324]

Ey örtünüp bürünen! Birazı hariç geceleri kalk! [1325] ayetleri de böyledir. Bu ayetler gereği, Hz. Peygamber (s.a) ve ashabı tam bir yıl geceleri kalkıp ayakları şişinceye kadar ibadet etmişlerdir. Daha sonra ALLAH (c) bu ayeti, Artık Kur'andan kolayınıza geleni okuyun [1326] ayeti ile neshetmiştir.

Peygamberle gizli bir şey konuşacağınız zaman bu konuşma­nızdan önce bir sadaka verin [1327] ayeti de böyledir. Bu ayetin hükmü, Bunu yapmadığınıza ve ALLAH da sizi affettiğine gö­re [1328] ayeti ile neshedilmiştir.

Birinize Ölüm geldiği zaman şayet bîr hayır yapacaksa anneye, babaya ve yakın akrabaya bir vasiyette bulunsun [1329] ayeti de böyledir. ALLAH, bu ayeti neshetmiştir. Alimler bu konuda ihtilaf halindedirler.

Alimlerin bir kısmı bu ayetin, miras taksimi ile ilgili ayet tara­fından neshedildiğini söylerken, [1330] bazıları ise "Varise vasiyet yoktur" [1331] hadisi tarafından neshedildiğini söylemişlerdir. Bazı fikıhçılar ise "Vasiyyet asla vacib olmamış ve neshedilmemiştir. Al­lah, Anne-baba ve akraba... [1332] ayeti ile sadece mirastan pay alamayan köleleri ve henüz iman etmemiş olan kardeşleri kasdetmiştir" demişlerdir.[1333]

Tabiinden bazıları ayetteki mirastan pay alanlara ilişkin hük­mün tamamen nesh edildiğini, mirastan pay almayan akrabalara ilişkin hükmün ise sabit ve onlara vasiyyetin vacib olduğunu söy­lemişlerdir. Ancak tabiin alimleri, vasiyyetin mirastan pay alma­yanlar dışında kalan akrabaya, yani mirastan pay alanlara caiz ol­madığı konusunda icma halindedirler.[1334]

Şarabla ilgili hüküm de böyledir. İçki ve kumarın her ikisinde de büyük günah vardır [1335] ve Sarhoşken namaza yaklaş­mayın [1336] ayetleri, Bunlardan uzak durun ki kurtuluşa eresiniz [1337] ayeti ile neshedilmiştir.

Artık yüzünü Mescid-i Harama çevir [1338] ayetleri de böyledir. Bu ayetlerle, namazda Kudüs'e yönelme yü­kümlülüğü neshedilmiştir.

Eğer sizden sabreden yirmi kişi bulunursa, onlar iki yüz (kafir)e galip gelirler. ...Onlar anlamayan bir topluluktur ifadesine kadar [1339] ayeti de böyledir. Bu ayette müminlere, kendilerin­den on kat fazla olan düşmandan kaçmamaları emredilmiş, eğer sabrederlerse, kendilerinin on katı düşmana karşı galip gelecekleri, ALLAH'ın kendilerine yardım edeceği ve karşılarındaki düşmanlarını korkarak güçsüz duruma düşecekleri vaadedilmiştir. Daha sonra bu sayı Şimdi ALLAH yükünüzü hafifletti, sizde zayıflık olduğunu bil­di... ALLAH'ın izni ile... [1340] ayeti ile indirilmiştir. Böylece ön­ceki ayetteki hükmü nesh eden ALLAH, bu ayet ile, daha önce ver­miş olduğu teminatın, bire iki oranından fazlasını kaldırarak müminlerin kendilerinin iki katı bir düşmandan yılmamaları gerekti­ğini; çünkü kesin galip geleceklerini söylemiştir.

Eğer onlar barışa yanaşırlarsa; sen de yanaş [1341] ayeti, ALLAH'a ve ahiret gününe inanmayan, ALLAH ve Rasulünün haram saydığını haram saymayan ve hak dini kendilerine din edinmeyen kimseler ile küçülerek, elleri ile cizye verinceye kadar savaşın[1342] ayetiyle neshedilmiştir.

Yine iman etmedikçe müşrik kadınlarla evlenmeyin [1343] ayeti de Sizden önce kendilerine kitap verilmiş olanlardan iffetli kadınlar... [1344] ayetiyle neshedilmiştir. Bu gün ümmet ehl-i kitabın kadınları ile evlenmenin helal olduğu hususunda icma halindedir. Ancak İbn-i Ömer, ehl-i kitab kadınlara evlenmenin mekruh olduğunu söylemiştir. Hz. Ömer ve başka sahabiler, ehl-i kitab kadınları ile evlenmeyi yasaklamamış olmakla birlikte, mek­ruh olduğunu söylemişlerdir; onlar zımmî kadınların iffetinden en­dişe ediyorlardı.[1345]

ALLAH'ın işaretlerine, haram aya, (ALLAH'a hediye edilmiş) kur­bana, (ondaki) gerdanlıklara, Rablerinin lütuf ve rızasını arayarak Beytu'l-Haram'a yönelmiş olanlara (tecavüz) ve saygısızlık etme­yin [1346] ayeti de Müşrikler ancak bir pisliktir. Onun için bu yıllarından sonra Mescid-i Haram'a yaklaşmasınlar [1347] ayeti ve Müşrikler ALLAH'ın mescitlerini imar edecek değildirler [1348] ayeti ile neshedilmiştir.

Yine Yeryüzünde dolaşın [1349] ayeti de Müşrikler ALLAH'ın mescitlerini imar edecek değildir [1350] ayeti ile neshedilmiştir.

Yine Yeryüzünde dolaşın [1351] ayeti ile yeryüzünde dört ay daha dolaşmalarına mühlet verilmiş, dört ayın bitiminden sonra ise onlarla savaşmaya izin verilmiştir.

İbn-i Abbas, "Kendileri ile herhangi bir anlaşma yapılmamış olanlara elli gece mühlet verilmiştir, haram ayların çıkması ile di­ledikleri gibi dolaşırlar" demiştir.

ALLAH, Eğer tevbe eder, namazı dosdoğru kılar ve zekatı verir­lerse, artık yollarını serbest bırakın [1352] buyurmaktadır. İbn-i Abbas şöyle diyor:

Müslümanlara, Haram aylar çıktığında onlar İslâm'a girmemiş olsa­lar bile, kendileri ile anlaşma yapanlarla savaşı bırakmaları emredil­miştir. Verdikleri sözde durmamaları ve anlaşmaları bozmaları, bu ilk şartı ortadan kaldırır. ALLAH onlar hakkında Onlar size karşı dü­rüst davrandıkları takdirde siz de onlara karşı dürüst davranın. Çünkü ALLAH (ahdi bozmaktan) sakınanları sever [1353]  buyur­muştur. Bu ayet indiğinde Hz. Peygamber, Hz. Ebubekir ile Ali'yi göndererek kendileri ile anlaşma yapılanlar olsun yapılmayanlar ol­sun haram aylar boyunca dört ay emniyet içinde hareket "etmelerine izin vermiştir. İbn-i Abbas şöyle devam etmektedir:

Bu süre içinde iman etmemiş bile olsalar bütün insanlara emniyetle dolaşabilecekleri hususunda izin verildiği için bu aylar haram aylar­dır. Ancak kendileri ile aranızda antlaşma bulunan bir topluma sığınanlar, yahut ne sizinle ne de kendi toplumları ile savaşmaktan yürekleri sıkılarak size gelenler müstesna. ALLAH dileseydi onları başını­za bela ederdi de onlar sizinle savaşırlardı. Ancak onlar sizi bırakıp bir tarafa çekilir de sizinle savaşmazlar ve size barış teklif ederlerse bu durumda ALLAH size onların aleyhine bir yola girme hakkı verme­miştir [1354] ayetinin hükmü, Berae sûresi ile neshedilmiştir. Yine ALLAH sizinle din uğrunda savaşmayan ve sizi yurtlarınızdan çı­karmayanlara iyilik yapmanızı ve onlara adil davranmanızı yasak­lamaz [1355] ayeti de Berac sûresi ile neshedilmiştir. ALLAH (c) Ey iman edenler! Gerek ağırlıklı ve gerekse ağırlıksız olarak, savaşa katılın [1356] buyurarak ümmete cihadı farz kılmıştır. İbn-i Abbas, Müminlerin hepsinin toptan sefere çıkmala­rı doğru değildir. Onların her kesiminden bir grup, dinde fıkhetmek ve savaştan döndüklerinde onları ikaz etmek için geride kalmalıdır [1357] ayetinin bu ayeti neshettiğini söylemiştir. Yine İbn-i Abbas şöyle diyor:

Müminlerden bir zümre savaşa gider, bir zümre de Peygamber'le birlikte kalır. Savaştan geri kalanlar dini anlayıp öğrenirler ve savaş­tan döndüklerinde kavimlerini ALLAH'ın indirdikleri ve koyduğu had­ler konusunda uyarırlar.

Yine İbn-i Abbas'tan, "Savaşa gidip dönenler, savaşa gitmeyip Hz. Peygamber'le birlikte kalanlardan ilim öğrenirlerdi" şeklinde bir rivayet mevcuttur.

Enfal sûresi savaşa çıkmadan önce ve ganimetler toplandığında acele etmemeyi ve ganimet için savaşmamayı emretmiş, ganimet­lerin sadece Hz. Peygamber'e mahsus olduğunu bildirmiştir. İbn-i Abbas şöyle devam ediyor:

ALLAH bu sebeple De ki: "Ganimetler ALLAH ve Rasulünündür" [1358] buyurmuştur. Ganimetler ALLAH Rasulünündü ve başka hiç kimsenin hiçbir hakkı yoktu. Daha sonra Bilin ki ganimet olarak aldıklarınızın beşte-biri ALLAH'a aittir [1359] ayeti nazil olmuş ve ALLAH, Rasulüne ait olan ganimetleri beşe taksim etmiştir. Buna göre ganimetin beşte-biri Hz. Peygamber'in, beşle-dördü ise savaşa katılanlarındır.

Yeminlerinizin bağladığı kimselere de paylarını verin [1360]ayeti hakkında İbn-i Abbas şöyle demiştir:

Bu ayet, "Bana mirastan pay verirsen, ben de sana veririm" diye an­laşan kimselere işaret etmektedir. İbnu'l-Müseyyeb ise şöyle demektedir:

Bu ayet, bir takım insanları evlat edinen ve mallarına varis kılan kimseler hakkında nazil olmuştur.

Ümmet bugün, ALL...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Hz. Peygamber Şefaatine Engeldir II
« Posted on: 20 Nisan 2024, 08:23:51 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Hz. Peygamber Şefaatine Engeldir II rüya tabiri,Hz. Peygamber Şefaatine Engeldir II mekke canlı, Hz. Peygamber Şefaatine Engeldir II kabe canlı yayın, Hz. Peygamber Şefaatine Engeldir II Üç boyutlu kuran oku Hz. Peygamber Şefaatine Engeldir II kuran ı kerim, Hz. Peygamber Şefaatine Engeldir II peygamber kıssaları,Hz. Peygamber Şefaatine Engeldir II ilitam ders soruları, Hz. Peygamber Şefaatine Engeldir IIönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes