๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => El-Akl ve Fehmül Kuran => Konuyu başlatan: Ekvan üzerinde 20 Haziran 2011, 16:25:15



Konu Başlığı: Akıl Mantık Yasalarına Göre
Gönderen: Ekvan üzerinde 20 Haziran 2011, 16:25:15
Akıl Mantık Yasalarına Göre Hareket Eder


Muhâsibî'ye göre aklın; tadı, kokusu, rengi, uzunluk ve genişli­ği olmadığı ve duyu organları ile algılanamadığından -hissedilebi-lir bir varlık da olmadığına[421] göre- aklı tanımlamak nasıl mümkün hale gelebilir?

Bu soruya cevap niteliğinde, aklın ancak eylemleri ile tanımla­nabileceğini belirtmiştik. İnsan davranışları, aklın göstergesidir. İlim adamı için bizzat akıl, bir bilme objesi değildir. Sadece aklî fenomenler aklî araştırmalara konu olabilir ve kendileri ile ilgili özel bir bilgiyi öğrenme sürecinde, bu bilgiye götüren temel unsur olma niteliği taşıyabilirler.

Davranışlarda durum bu olduğuna göre, ifadeye nisbetle aynı durum geçerlidir. Hâris'e göre akıl, ancak ifade ile ortaya çıkabilir. Hâris'in sözünü ettiği ifade, sadece aklın göstergesi olmakla kal­maz aynı zamanda öncüller ile sonuçlar arasında asla çelişki barındırmayan aksine sıkı bir mantıkî bağlantı kuran mantık yasaları ile de uygunluk arzeder. Muhasibi; bu meyanda şu ifadelere yer veri­yor: Yüce Allah (c): İnsanlardan bir kısmının bu hayata ilişkin sözleri senin hoşuna gider [422] buyuruyor. Halid b. Safvan ise: "Eğer açıkça beyan etme (tıbyan) yetisi olmasaydı; insan, sıradan bir hayvan ya da cansız bir resim durumuna düşerdi" de­mektedir. Şair:

Sükutta konuşma acziyeti gizlenebilir bir gün ancak

Konuşması kişinin akıl sayfalarının dile gelmesidir.[423]

demektedir."

Bu gün mantıkçılar, mantığı 'düşüncenin formu' diye tanımla­maktadırlar. Daha sonraki pozitivist (vaz'i) mantıkçılar ise, düşün­cenin terimlerden ibaret olduğunu isbata yönelmişlerdir. Bu du­rumda düşünce, ancak terimlerle tanımlanabilir ki Hâris'in söyle­mek istediği de tam olarak budur.

Hâris'in sahip olduğu akılcı yönteme gelince: Eğer o Maiyetu'l-Akl'da böyle bir yöntem ortaya koymuş olsaydı, akılla ilgili fotoğ­rafın hemen bütün parçalarını bir araya getirmiş olacaktı. Daha sonra Maiyetu'l-Akl'a ek niteliğinde kaleme aldığı Mes'eletun fi'l-Akl isimli risalesi, akıl konusunda onu başkalarından farklı kılan yöntemi için bir omurga niteliğindedir.

Biz bu konuyu, baştan sona bütün ayrıntıları ile ele almak niye­tinde değiliz. Ancak yine de konunun yöntem boyutunun bir ölçü­de açıklık kazanmasına yardımcı olur inancı ile bir çerçeve oluş­turmamız gerektiğini düşünüyoruz: [424]


[421] Aynı eser.

[422] Bakara: 2/204.

[423] Aynı eser.

[424] Haris El- Muhasibi, El- Akl Ve Fehmü’l Kur’an, İşaret Yayınları, İstanbul, 2003: 164-165.