> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Peygamberimiz (S.A.V) > Ehli Beyti ve Sahabeleri > Nebevî ahlâkın sahâbedeki tezâhürleri 2
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Nebevî ahlâkın sahâbedeki tezâhürleri 2  (Okunma Sayısı 2072 defa)
31 Ekim 2010, 15:57:09
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 31 Ekim 2010, 15:57:09 »



Nebevî Ahlâkın Sahâbedeki Tezâhürleri-2-


İmânın kemâli ve zirve noktası, güzel ahlâktır. Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in bütün hâl ve davranışları, bir bakıma ahlâk nizâmından ibârettir.

Âlemlerin Rabbi, Fahr-i Kâinât -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’i zâhiren ve bâtınen en güzel bir fıtratta yaratıp terbiye etmiştir. Nitekim Rasûl-i Ekrem -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz de:

“Beni Rabbim terbiye etti ve terbiyemi ne güzel kıldı.” (Süyûtî,

Câmiu’s-Sağîr, I, 12) hadîs-i şerîfiyle bu hakîkate ve aynı zamanda nübüvvetin en ulvî gâyesine işâret buyurmaktadır. Bu bakımdan beşeriyete takdîm olunan en yüce ahlâk, Allâh’ın hükmüne dayanan ve rızâsına muvâfık olan güzel huylardan ibârettir ki, nebevî hayat ile bütün insanlığa tebliğ olunmuştur.

Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in örnek şahsiyet ve kalbî hayatından tâkatimiz kadar nasîb alarak O’nun ahlâkıyla ahlâklanabilmek, dünya ve âhiretteki şereflerin en yücesidir. Bunun için de, öncelikle O’nu lâyıkıyla tanımak îcâb eder.

Târihte hayatının tamamı en küçük teferruatına kadar tespit edilebilen tek insan, Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’dir. Rasûl-i Ekrem Efendimiz dışındaki 124 bin küsur peygamberin, insanlığı hakka ve hayra yönlendirme husûsunda birer emsâl teşkil eden davranış mükemmelliklerinden ancak az miktarda hâtıra günümüze kadar intikâl edebilmiştir. Hâlbuki âhir zaman Nebîsi -aleyhissalâtü vesselâm- Efendimiz’in en basitinden en girift ve mükemmeline kadar bütün söz ve fiilleri, hattâ ifâdeye aksettiği kadarıyla ruh dünyâsı, an-be-an tâkib edilmiş ve târihe bir şeref levhası hâlinde nakşedilmiştir.

Rasûlullâh Efendimiz’in ibâdet, muâşeret ve muâmelâtını gelecek nesillere intikâl ettirme vazîfesi de vefâkâr ve fedâkâr sahâbîlere nasîb olmuştur. Zîrâ insan, muhabbet duyduğu kişinin kaderinden pay alır. Ashâb-ı kirâmın bu husustaki fedâkârlığını ve müstesnâ mevkiini ifâde sadedinde, Efendimiz’den en çok hadîs rivâyet eden Ebû Hüreyre -radıyallâhu anh-’ın hâli pek ibretli bir misâldir:

Hicretin yedinci yılında müslüman olan Ebû Hüreyre -radıyallâhu anh-, Mescid-i Nebevî’nin sofasında yatıp kalkan ve kendilerine “Ashâb-ı Suffe” denilen fakir müslümanlardan biriydi. Gece gündüz Peygamber Efendimiz’in yanında bulunur, O’ndan duyduklarını ezberlemeye çalışırdı. Peygamber Efendimiz’in hayatının son üç senesinde bizzat kendisinden ve diğer büyük sahâbîlerden duyduğu, mükerrerleriyle birlikte 5374 hadîs-i şerîf rivâyet etmiştir. Böylece ashâb-ı kirâm içinde en çok hadîs rivâyet eden sahâbî o olmuştur. Rivâyetlerinin 609 tanesi hem Buhârî’nin, hem de Müslim’in Sahîh’lerinde yer almaktadır.

Ebû Hüreyre -radıyallâhu anh-, kendisinin çok fazla hadîs rivâyet ettiğini söyleyenlere şu cevâbı vermiştir:

“–Muhâcir kardeşlerimiz ticâretle ve Ensâr kardeşlerimiz de ziraat ve hurmalıklarıyla meşgul olurken, ben yarı aç yarı tok, Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in yanından ayrılmaz, onların bulunmadıkları zamanlarda Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in yanında bulunur ve onların ezberleyemediklerini hıfzederdim.”

İşte bu minvâl üzere Allâh Rasûlü’nün mübârek söz, fiil ve hâllerini sonraki nesillere taşıma şerefini deruhte eden sahâbîlerin önde gelenlerinden olan Ebû Hüreyre -radıyallâhu anh-, hicretin 59. yılında Medine’de 78 yaşında vefât etmiştir. Bu mübârek sahâbîden, 800’den fazla sahâbî ve tâbiî hadis rivâyet etmiştir.

Ashâb-ı kirâmın buna benzer sayısız fazîlet ve fedâkarlıkları bereketiyledir ki, Allâh Rasûlü’nün bütün hâl ve davranışları, asırlar öncesinden kıyâmete kadar gelecek son insana kadar sağlam bir şekilde intikâl etme mazhariyetine ermiştir. Ashâb ve onların izinden yürüyen sâlih mü’minler, yeri geliyor bir râvîden hadîs alabilmek için o zamanın zorlu şartlarında bir aylık mesâfeyi kat ediyorlardı. Onlar, nebevî terbiye ile öyle bir kemâl ve fazîlet âbidesi hâline geldiler ki, hayvanını yanına çekmek için boş yem torbasını gösterip kandıran kişinin ahlâkını mûteber addetmiyorlardı. Yâni huy ve ahlâkında, bir hayvanı bile olsa kandırma ve aldatma duygusu bulunan kişiyi, Allâh Rasûlü’nün hadîs-i şerîfleri muktezâsınca yaşamadığı için, hadîs nakline liyâkatli görmüyorlardı.

Onlar, yoğun bir tahassüs, tecessüs ve tefekkür iklîminde yaşadılar. Düşüncelerinin merkezine “tevhîd”i yerleştirdiklerinden, tevhîdin lezzetine kavuşabilmek için her türlü fedâkârlığa îmân heyecânıyla katlandılar.

Medîne’de kurulan, takrîbi dört yüz âileden müteşekkil, küçük İslâmî site devletinin on senede hudutları Irak’a ve Filistin’e dayanmıştı. Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in vefatı esnâsında Bizans ve Perslerle harp yaşanıyordu. Medîne’ye ganîmet malları akıyordu. Lâkin ashâbın on sene evvelki o hâli, yâni dünyâdan müstağnî, mütevâzî yaşantısı, evlerinin hendesesi ve infak heyecânı değişmemişti. Onlar, îmân lezzetini zedelemesi endişesiyle dünya nîmetlerini nefisleri hesâbına kullanmamanın titizliği içinde idiler. Bu yüzden yaşantılarını Allâh rızâsını tahsil etme gâyesine göre şekillendirdiler.

İşte İslâm’ın; hak ve hakîkatten mahrum topluluklara, sabâhın fecrinin berrak aydınlığı gibi sür’atle yayılmasının başlıca sebeplerinden biri de, ashâbın gittikleri her mekânda ve bulundukları her zamanda güzel bir İslâm kimliği sergilemeleriydi. Zîrâ Allâh Rasûlü’nün has talebeleri olan ashâb-ı kirâm, Allâh’ın kullarına Hakk’ın nazarı ile bakan, gönülleri merhamet, şefkat, hizmet, doğruluk, istiğnâ ve diğergâmlık gibi risâlet nûrlarıyla dolu, takvâ ehli, sâlih mü’minlerdi.

***

Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, bizlere hayatın her safhasında her bakımdan müstesnâ bir güzellik sergilemiştir. Her insan, Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in sünnet-i seniyyesinde kendisine örnek alabileceği davranışların en mükemmelini bulabilir. Yâni Fahr-i Kâinât Efendimiz’in hayatı; bütün renk, âhenk ve çeşnisiyle birlikte en müstesnâ güllerden derlenmiş bir bukete benzer ki, arayanlar, kendileri için güllerin en mûtenâ ve güzellerini o bukette bulabilirler.

Rasûl-i Ekrem -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in sîreti; saf ve berrak bir ayna gibidir. Her insan onda sûretini ve rûhunu, içini ve dışını, sözünü ve amelini, ahlâkını ve âdâbını seyredip kendi durumunu mîzân edebilir. Bu aynada gördüklerine göre ahlâkını ıslâh edip eğriliklerini düzeltmek, her mü’minin vazîfesidir.

Allâh Teâlâ’nın, kullarına ilâhî bir fermân ve hidâyet rehberi olarak gönderdiği Kur’ân-ı Kerîm de ümmete, kavli ve mânâsı itibâriyle indirildiği Allâh Rasûlü’nün kalb âleminden sergilenmiştir. Bu bakımdan Kur’ân’ın esrârı da kalbin Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in rûhâniyetine bürünmesi nisbetinde fâş olur. Nasıl ki, Cenâb-ı Hakk’ın Kur’ân-ı Kerîm’deki beyanlarını idrâk husûsunda Allâh Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- zirve ise, Peygamber Efendimiz’in mübârek sözlerini, hâl ve davranışlarını idrâk ve ihâtada birinci derecede ilmî kudret ve anlayış sâhibi olanlar da “ashâb-ı kirâm” hazarâtıdır. Zîrâ ashâb-ı kirâm, Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in nübüvvet aynasına yansıyan ilâhî güzellikleri ve hikmetleri bizzat müşâhede edip muktezâsınca yaşayabilme bahtiyarlığına ermiş, Hakk’ın nasipli kullarıdır.

Nitekim hadîs-i şerîfte:

“Ashâbım yıldızlar gibidir. Onların hangisine iktidâ ederseniz doğru yolu bulursunuz.” (İbnu Abdi’l-Berr, Câmiu’l-İlm, 2, 91) buyrulmaktadır. Allâh Rasûlü’nün bu şehâdetiyle de sâbittir ki sahâbe-i kirâm, kıyâmete kadar gelecek bütün bir beşeriyete müstesnâ bir numûne olmuştur. Onları böylesine müstesnâ bir mertebeye yükselten nebevî terbiyenin muhtevâsına girebilmek, her mü’minin gönül ufku olmalıdır.

Hakîkaten ashâb-ı kirâmın, mâzilerindeki câhiliye devri itibâriyle çorak topraklara benzeyen gönül âlemleri, Allâh Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in sohbet meclislerindeki mânevî iklimin rahmet ve bereket sağanaklarıyla yoğruldu. Bu sâyede, vaktiyle üzeri toprakla örtülmüş bulunan nice fazîlet ve mânâ tohumları neşv ü nemâ imkânı buldu. Sadırdan sadıra in’ikâs eden muhabbet ve rûhâniyet alışverişiyle, o yıldız şahsiyetler kemâlâtta zirveleşti. Câhiliyye devrinde kız çocuklarını diri diri toprağa gömecek kadar katı kalbli, merhametsiz, vicdansız, hak ve hukuk tanımaz insanı eridi, kayboldu. Aynı silüet içinde, fakat bu defa gözü-gönlü yaş dolu, diğergâm, ince, rakîk, hassas ve fazîletin zirvesinde bir insan hüviyeti teşekkül etti. Onlar, Allâh Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in mânevî terbiyesiyle dünyânın en mümtaz insanları hâline geldiler. Onlar, Kur’ân, insan ve kâinâtı okumayı başarabildikleri nisbette iç âlemleri, azamet-i ilâhiyye ve kudret akışları karşısında incelip rikkat kazandı. Bu yüzden, gönülleri dâimâ hamd, şükür ve zikir hâlindeydi. Nitekim Abdullâh bin Mes’ûd -radıyallâhu anh-, Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in rûhâniyeti ve mânevî terbiyesi netîcesinde ulaştıkları seviyeyi:

“–Biz, boğazımızdan geçen lokmaların tesbîhlerini duyar hâle gelmiştik!” (Buhârî, Menâkıb, 25) sözleriyle ifâde etmekteydi.

Ashâb-ı kirâm, Allâh ve Rasûlü’ne duydukları muhabbeti kalblerinde her an tâze tuttukları için ibâdetleri huşû ile doldu, fazîlet menkıbeleri, kıyâmete kadar müslümanların dillerinden düşürmeyecekleri, gönül âlemlerini nurlandıracak olan ahlâk-ı hamîde misâlleri oldu.

Bu vesîleyle ashâb-ı kirâmın nebevî menbâdan feyizlenerek nâil oldukları yüksek ahlâk tezâhürlerine âit, her biri bir hayat düstûru kıymetinde olan sonsuz misâller deryâsından bir nebze takdîm ediyoruz:

Tebük Seferi öncesinde, sahâbînin fakirlerinden yedi kişi, Allâh Rasûl...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Nebevî ahlâkın sahâbedeki tezâhürleri 2
« Posted on: 28 Mart 2024, 14:01:24 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Nebevî ahlâkın sahâbedeki tezâhürleri 2 rüya tabiri,Nebevî ahlâkın sahâbedeki tezâhürleri 2 mekke canlı, Nebevî ahlâkın sahâbedeki tezâhürleri 2 kabe canlı yayın, Nebevî ahlâkın sahâbedeki tezâhürleri 2 Üç boyutlu kuran oku Nebevî ahlâkın sahâbedeki tezâhürleri 2 kuran ı kerim, Nebevî ahlâkın sahâbedeki tezâhürleri 2 peygamber kıssaları,Nebevî ahlâkın sahâbedeki tezâhürleri 2 ilitam ders soruları, Nebevî ahlâkın sahâbedeki tezâhürleri 2önlisans arapça,
Logged
02 Ekim 2016, 15:12:07
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #1 : 02 Ekim 2016, 15:12:07 »

Esselamu aleykum.Rabbim bizlere kur an ahlaki peygamber efendimizin guzel ahlakini nasip etsin ve helal dairede yasayip onun rizasina kavusan kullardan olalim inşallah....
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

05 Ekim 2019, 15:42:04
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #2 : 05 Ekim 2019, 15:42:04 »

Esselamu aleyküm.Rabbim razı olsun bilgilerden kardeşim...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

06 Ekim 2019, 02:39:43
Sevgi.
Bölüm Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 17.947


« Yanıtla #3 : 06 Ekim 2019, 02:39:43 »

Aleyküm selâm. Rabbim bizleri bizlere her yönüyle mükemmel örnek olan Peygamber Efendimizin ahlakını örnek alanlardan eylesin inşaAllah 🌷
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes