> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Peygamberimiz (S.A.V) > Ehli Beyti ve Sahabeleri > Ehli beyt muhabbeti
Sayfa: [1] 2   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Ehli beyt muhabbeti  (Okunma Sayısı 3417 defa)
01 Kasım 2010, 23:15:18
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 01 Kasım 2010, 23:15:18 »



Ehl-i Beyt Muhabbeti


“Allâh Teâlâ’yı, sizi nîmetleriyle perverde kıldığı için sevin. Beni, Allâh’ı sevdiğiniz için sevin. Ehl-i Beyt’imi de beni sevdiğiniz için sevin!” (Tirmizî, Menâkıb, 31/3789)

MUHABBET ve DOSTLUK

Muhabbet ve dostluk, hislerdeki ve hâllerdeki müştereklikten kaynaklanır. Müştereklik ne kadar çoksa, muhabbet de o nisbette artar.

Cenâb-ı Hak, cemâlî sıfatlarını kendilerinde müşâhede ettiği kullarını daha çok sever ve onları, husûsî yakınlık ve dostluğuna mazhar kılar.

Yâkub -aleyhisselâm-’ın on iki evlâdı içinde Hazret-i Yûsuf’a gönlünün daha çok meyletmesi, onda kendi duygu, düşünce, istîdat ve husûsiyetlerini daha fazla görmüş olmasındandı. Yâni dostluk, sevenin sevilende kendi husûsiyetlerini görmesinden kaynaklanır.

Tıpkı bunun gibi Allâh Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in hâl ve vasıflarının en üst seviyede müşâhede edildiği mübârek zevât da, O’nun en yakınları olan muhterem âilesi, yâni “Ehl-i Beyt”idir.

Zîrâ Ehl-i Beyt, nebevî güzellikleri, yâni Hazret-i Peygamber’in yüzündeki nûr-i melâhati, sözlerindeki fesâhati, hareketlerindeki letâfeti, beyânındaki fevkalâde belâğati müstesnâ bir yakınlık mazhariyetiyle müşâhede eden güzîde şahsiyetlerdir. Onlar, hâliyle hâllendikleri, ahlâkıyla ahlâklandıkları, terbiyesi altında yetiştikleri Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in en sevdikleri idi.

Bu yüzden o azîz şahsiyetler, Efendimiz -aleyhissalâtü vesselâm-’ın sevgisine lâyık olabilmek, O’nun muhabbetinden hiçbir zaman mahrum kalmamak uğruna, ömürleri boyunca nice ağır bedelleri seve seve ödediler. O’nun geçtiği çile ve ıztırap çemberinin bir benzerinden onlar da geçtiler.

Zîrâ insan en büyük bedeli, muhabbet duyduğu şeyler uğruna öder. Bu fânî âlemde ödenen en ağır bedel de, ilâhî muhabbetin bedelidir.

İşte ilâhî muhabbetinin bedelini, büyük bir îman vecdiyle ve zevkle ödeyebilen İslâm kahramanları içinde Ehl-i Beyt, müstesnâ bir zirve teşkil eder.

EHL-İ BEYT

Varlık Nûru Hazret-i Peygamber’in mübârek ev halkı… Nebevî ahlâk, ilim, irfan ve fazîletlerle yoğrularak şahsiyet kazanmış şerefli neseb… Hazret-i Peygamber’e muhabbet ve bağlılıkta ihlâs ve takvâ âbidesi olan ümmetin efendileri, “Âl-i Muhammed” -sallâllâhu aleyhi ve sellem-…

Ehl-i Beyt, evveliyetle, Peygamber Efendimiz’in âile fertlerini ifâde etmektedir. Bu mânâda Ehl-i Beyt; Rasûl-i Ekrem Efendimiz ve âilesi, Hazret-i Ali, Câfer, Akîl, Abbâs ve âileleridir. Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’e salât ü selâm getirmek, nasıl bütün mü’minler üzerine bir vecîbe ise, Ehl-i Beyt’e hürmet ve muhabbetle bağlı bulunmak da bütün mü’minlerin vazîfesidir.

Çünkü insanoğlunun bir kimseye duyduğu muhabbetin en tabiî neticesi, sevdiğiyle alâkalı olan herkes ve her şeyin bu muhabbete dâhil olmasıdır. Bunlar, şahıslar da olabilir, eşya da olabilir, davranışlar da olabilir, coğrafya da olabilir. Meselâ bir kimseyi çok seviyorsanız, o kimseye mahsus hâl ve hareketleri kimde görseniz, sevdiğiniz kişiyi hatırlarsınız. O hâl ve hareketlerin sahiplerini de, sırf sevdiğinizi hatırlattığı için muhabbet dâireniz içine alırsınız. Bu netice, muhabbetin derecesine göre tecellî eder. Yüksek bir muhabbette sevilenin; oturması, kalkması, hatta giyim-kuşamına âit husûsiyetler bile gönülde tesir oluşturur. Nitekim Peygamber Efendimiz’in mübârek sakal-ı şeriflerine ve hırkalarına tâzim ve muhabbet de bu hâlet-i rûhiyenin eseridir.

Bu sebepledir ki Allâh’a muhabbet, sevme fiilinde nihâî bir zirvedir. Bir sonraki zirve ise, yaratılışımıza vesile olması sebebiyle Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’e muhabbettir. Muhabbet-i Rasûlullâh ile yoğrulanlar, yukarıda ifade ettiğimiz gerçekler etrafında Ehl-i Beyt’i de sevmenin neşesi içinde, onların güzel hâllerine râm olurlar.

Zeyd bin Erkam -radıyallâhu anh- şöyle anlatır:

“Birgün Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, Mekke ile Medîne arasındaki Hum suyu başında ayağa kalkarak bize bir konuşma yaptı. Allâh’a hamd ü senâdan sonra bize nasîhatte bulundu. Sonra da şöyle buyurdu:

«–Ey insanlar! Ben de bir insanım. Yakında Rabbimin elçisi bana da gelecek ve ben O‘nun dâvetine icâbet edip gideceğim. Size iki mühim şey bırakıyorum. Biri, insanı doğruya götüren bir rehber ve nûr olan Allâh’ın Kitâbı Kur’ân’dır. Ona yapışın ve sımsıkı sarılın!..»

Efendimiz -aleyhissalâtü vesselâm- Kur’ân-ı Kerîm’e bağlılık husûsunda bâzı tavsiyelerde bulunduktan sonra sözlerine şöyle devâm etti:

«–Size bir de Ehl-i Beyt’imi bırakıyorum. Allâh’tan korkun da Ehl-i Beyt’ime hürmet gösterin! Allâh’tan korkun da Ehl-i Beyt’ime hürmet gösterin!»”

Yanındakiler Zeyd -radıyallâhu anh-’a:

“–Hazret-i Peygamber’in Ehl-i Beyt’i kimlerdir yâ Zeyd? Hanımları da Ehl-i Beyt’inden değil midir?” diye sorunca o:

“–Hanımları da Ehl-i Beyt’indendir. Fakat O’nun asıl Ehl-i Beyt’i, kendisinden sonra da sadaka almaları harâm olan Ali, Akîl, Câfer ve Abbâs’ın âileleridir.” dedi. (Müslim, Fedâilü’s-Sahâbe, 36)

SELMAN BİZDENDİR

Bir de mânen Ehl-i Beyt’ten olma durumu mevzubahistir. Nitekim Selmân-ı Fârisî -radıyallâhu anh-, her hâli ile o kadar güzel bir İslâm şahsiyeti sergiliyordu ki, Ensâr da Muhâcirler de:

“–Selman bizdendir.” diyerek onu paylaşamaz olmuşlardı. Peygamber Efendimiz:

“–Selman bizdendir, Ehl-i Beyt’tendir!” buyurarak onu taltif etti. (İbn-i Hişâm, III, 241; Vâkıdî, II, 446-447; İbn-i Sa’d, IV, 83; Ahmed, II, 446-447; Heysemî, VI, 130)

Demek ki Ehl-i Beyt’ten olmanın en mühim şartı “takvâ”dır. Yâni zâhirî mânâda Ehl-i Beyt’e mensûb olmanın yanında bir de mânen ve rûhen Ehl-i Beyt’ten olmak vardır. Bu ise mü’min gönüller için mertebelerin en şereflisidir.

Bu meyanda ashâb içinde yüksek fazîlet ve takvâsıyla mâruf olan Muâz bin Cebel -radıyallâhu anh-’ın hâli de güzel bir misaldir:

Rasûl-i Ekrem -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, Muâz -radıyallâhu anh-’ı Yemen’e vâli olarak gönderirken, onu uğurlamak için Medîne’nin dışına kadar berâberinde gitmişti. Hazret-i Muâz binek üzerindeydi, Efendimiz -aleyhissalâtü vesselâm- ise yürüyordu. Ona bâzı tavsiyelerde bulunduktan sonra:

“–Ey Muâz! Belki bu seneden sonra beni bir daha göremezsin! İhtimal ki şu mescidimle kabrime uğrarsın!” buyurdu.

Bu sözleri duyan Muâz -radıyallâhu anh- ağlamaya başladı. Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem-:

“–Ağlama ey Muâz!” buyurdu ve sonra yüzünü Medîne’ye çevirerek:

“–İnsanlardan bana en yakın olanlar, kim ve nerede olursa olsun, Allâh’a karşı takvâ sâhibi olan müttakîlerdir.” buyurdu.1

Bu hususta diğer bir misâl de Üsâme bin Zeyd -radıyallâhu anh-’tır. Nitekim birgün Ali ve Abbâs

-radıyallâhu anhümâ-, Allâh Rasûlü’ne gelerek, ehlinden en çok kimi sevdiğini sordular. Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem-:

“–Kızım Fâtıma’yı.” buyurunca bu defa:

“–Ama biz kadınların en sevgili olanını sormuyoruz yâ Rasûlallâh!” dediler. Bunun üzerine de Efendimiz -aleyhissalâtü vesselâm- şu karşılığı verdi:

“–Ehlimin bana en sevgilisi, Allâh’ın ve benim nîmetime mazhar olan Üsâme bin Zeyd’dir…” (Tirmizî, Menâkıb, 40/3819)

İşte böylece; “Şüphesiz benim dostlarım müttakîlerdir.” (Ebû Dâvûd, Fiten, 1/4242) buyuran Fahr-i Kâinât Efendimiz, kendisine yakınlığın en mühim şartının, Allâh katında da yegâne üstünlük sebebi olan “takvâ” olduğunu beyân etmiştir.

Hakîm et-Tirmizî, Allâh dostlarının da dâimâ zikr-i ilâhî üzere bulundukları için mânen Ehl-i Beyt’ten sayıldıklarını, lâkin bunun sulbî bir yakınlık olmayıp, kalbî ve mânevî bir yakınlığı ifâde ettiğini bildirir. “Zîrâ Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Allâh’ın zikrini îkâme edip insanların kalbine yerleştirmek için gönderilmiştir.” der. (Hakîm et-Tirmizî, Kitâbu Hatmi’l-Evliyâ, s. 345-346)

O hâlde; “Kişi sevdiğiyle berâberdir.” hadîs-i şerîfi muktezâsınca Efendimiz -aleyhissalâtü vesselâm-’a yakın olmak, O’nun dostluk halkasına ve Ehl-i Beyt’ine dâhil olmak için, en başta gönlümüzün Allâh korkusu ve muhabbetiyle dolu olması, yâni kalbimizin Allâh ve Rasûlü’yle berâber olması îcâb etmektedir. Bu hâlin en net alâmeti de, ibâdet ve davranışlarımızda kendini gösterir.

EHL-İ BEYT TERBİYESİ

Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şefkatle üzerlerine titrediği âile efrâdının, insanlığa numûne olacak seviyede bir takvâ hayâtı yaşamalarını arzu ediyordu. Son derece aziz tuttuğu Ehl-i Beyt’ini, dünyada da âhirette de bu izzet içinde yaşatacak bir tevâzû, sadelik ve letâfet ile dâimâ ihlâs ve derin bir takvâya sevk ediyordu. “Asıl hayat, âhiret hayatıdır.” buyurarak, bazen mübah olan hususlarda bile, dünya meyli başlar endişesiyle onları başkalarından daha fazla zühd, riyâzat ve takvâya yönlendiriyordu.

Fahr-i Kâinât Efendimiz’in, kızı Fâtıma vâlidemize apayrı bir muhabbeti vardı. Hiçbir kız, babasını Fâtıma vâlidemizin Peygamber Efendimiz’i sevdiği kadar sevemez. Hiçbir baba da kızını, Peygamber Efendimiz’in, kızı Fâtıma’yı sevdiği kadar sevemez. Bu sebeple her âilede bir Fâtıma isminin bulunmasının, Efendimiz’e yakınlık bakımından bir bereket ve rahmet olacağı kanaatindeyiz.

Efendimiz -aleyhissalâtü vesselâm-:

“...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Ehli beyt muhabbeti
« Posted on: 26 Nisan 2024, 20:38:10 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Ehli beyt muhabbeti rüya tabiri,Ehli beyt muhabbeti mekke canlı, Ehli beyt muhabbeti kabe canlı yayın, Ehli beyt muhabbeti Üç boyutlu kuran oku Ehli beyt muhabbeti kuran ı kerim, Ehli beyt muhabbeti peygamber kıssaları,Ehli beyt muhabbeti ilitam ders soruları, Ehli beyt muhabbetiönlisans arapça,
Logged
02 Kasım 2010, 00:07:15
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« Yanıtla #1 : 02 Kasım 2010, 00:07:15 »

Allah razı olsun kardeşim..İnşaallah biz de hakkıyla sevip sevilenlerden oluruz..amin

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

05 Ağustos 2015, 03:32:38
Mehmed.
Görevli Sorumlusu
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 18.663


Site
« Yanıtla #2 : 05 Ağustos 2015, 03:32:38 »

Esselamü aleyküm ve rahmetüllah,  Muhabbet gonullerdedir. İnsan kimlerin sözüne uyarsa onlara muhabbet duyar. Rabbim ( celle celaluhu ) bizleri bu yolun samimi yolcularindan eylesin.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

05 Ağustos 2015, 03:39:34
İkraNuR
Öğrenci Grubu
***
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 3.427



« Yanıtla #3 : 05 Ağustos 2015, 03:39:34 »

ve aleykümüsselam ve rahmetullah ve berekatuh.
 dostluk çok önemli bir kavramdır. eğer dostluk olursa muhabbet de olur. Paylaşım için Allah razı olsun.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
05 Ekim 2019, 15:45:08
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #4 : 05 Ekim 2019, 15:45:08 »

Esselamu aleyküm.Binler salatu selam binler rahmet peygamber efendimiz ve ehli beytin üzerine olsun inşallah.Rabbim razı olsun paylaşımdan kardeşim...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1] 2   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes