> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Peygamberimiz (S.A.V) > Ehli Beyti ve Sahabeleri > Asrı Saadette cihadın seyri
Sayfa: [1] 2   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Asrı Saadette cihadın seyri  (Okunma Sayısı 4345 defa)
22 Eylül 2010, 18:06:53
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 22 Eylül 2010, 18:06:53 »



ASR-I SAADETTE CİHADIN SEYRİ


MEKKE DEVRİ-1Şimdiye kadar cihad hakkında birçok şeyin yazılıp çizildiğini biliyor ve görüyoruz. Ehemmiyetli bir mevzu olmasından dolayı ne kadar yazılıp anlatılsa o kadar faidelidir. Bizim üzerinde durup anlatacağımız konu ise tarihî seyri içerisinde Resûlullah (sav) Efendimiz'in cihad siyasetidir. Esasen konu ciltlerce kitaba yazılacak kadar geniştir. Fakat biz kısa ve öz bazı bilgiler vermek için bu çalışmamızı kaleme aldık.

Elmalılı merhum "Allah uğrunda hakkıyla cihad ediniz' (Hacc, 22/78) âyetinin tefsirinde şunları kaydeder: Cihad, düşmana müdafaa gücünü sarf etmektir ki üç kısımdır: Birisi zahirî düşman ile mücahede, birisi şeytan ile mücahede, birisi de nefs ile mücahededir. Bazıları burada, "cihaddan murad evvelkidir" demiş. Bazıları da "nefs ve şeytan ile mücahededir" demiş. Fakat evlâ olan üç kısmın üçüne de şamil olmasıdır. Zira "mukatele" kelimesi yerine "mücahede" kelimesinin kullanılması bu kelimenin daha umumî olmasındandır. 1

Kur'ân-ı Kerîm'de cihaddan bahseden âyetleri iki kısma ayırmak mümkündür.

1- Dâvet zamanında nazil olan âyetler

2- Muharebelerden evvel ve sonra nazil olan âyetler.
2

Cihad, zaman ve zeminin değişik olmasına göre farklılık arzeder. Bundan dolayı da itibar edilen görüşe göre cihad ikiye ayrılır.

1- Bi'setten asıl maksat olan yüksek gayeye erişmek için bizzat Peygamber tarafından ve sahâbesinin de yardımı ile yapılmış olan: Manevî cihad.

2- Manevî cihad ile varılan yüksek gâyenin müdafaası için Resûlullah'ın ve sahâbesinin de iştiraki ile yapılan savaşlar: Maddî cihad.3

Mekke devrinde manevî cihad. Medine devrinde hem manevî hem de maddî cihad uygulanmıştır. Hem manevî cihadın hem de maddî cihadın bütün prensipleri Kur'ân-ı Kerîm'de mevcuttur. Şimdi bunları sırasıyla görelim:

Mekke'de Cihadın Seyri

Mekke devrinde yapılan mücadele Kur'ân'la yapılan bir mücâdeledir.4 Bunu Kur'ân-ı Kerîm'in şu âyeti açıkça ortaya koymaktadır:

"Öyle ise sen kafirlere boyun eğme. Bütün gücünü kullanarak Kur'ân'la onlara karşı mücadele edip büyük bir cihad aç." (Furkan, 25/52) Her türlü ahlâksızlığın, zulmün, faizin câri olduğu Mekke şehir devletinin ahalisi, din diye babalarının elleriyle yaptıkları putlara tapıyorlardı. Tâzim ve hürmetlerini bunlara arzediyor, yardımın ancak bunlardan geleceğine inanıyorlardı. İşte böylesi cehl-i mürekkep içerisinde kıvranan bir cemiyetin ıslahına Kur'ân-ı Kerîm şu emirleriyle başladı:

"Yaradan Rabbinin adıyla oku! O insanı bir kan pıhtısından yarattı. Oku! 0 keremine nihayet olmayan Rabbindir. O kalem ile öğretti. O insana bilmediği şeyleri öğretti." (A'lâk, 96/1-5) Herşeye körü körüne inanan insanların bu haletten kurtulmalarının yolunu Kur'ân böyle gösterdi onlara.

Üç yıl süren gizli dâvet sırasında Resûlullah (sav) daha çok samimi olduğu ve akrabalık bağlarıyla bağlı olduğu insanlara dâvasını tebliğ etmekle emrolunmuştu. Bu dönemde Cenâb-ı Hakk'ın Rasûlü'ne ve O'nun şahsında mü'minlere gösterdiği yol şu idi: Afakî ve enfüsî tefekkürde bulunmak, Kur'ân okumak, zikir ve fikirle içe doğru derinleşmek. Daha öz ifadesi ile için fethini sağlamaktı. Bu şekilde içteki tekevvün vahy-i ilâhînin mâkesi olan Resûlullah (sav)'ın manevî nüfuzu sayesinde mü'minlerin îmânları kat kat ziyadeleşti.

Bi'setten sonra ikinci sûre olarak inen Kalem sûresinin âyetlerinde, Allah'ı inkâr ve kendisini tekzib edenlere uymaktan men olunan Hz. Peygamber (sav) üçüncü olarak nâzil olan5 Müzzemmil sûresinde şu şeylerle emrolunmuştu:

1- Her gece yarısı biraz evvel veya biraz sonra uyanarak kalkıp namaz kılmak,

2- Kur'ân'ı tertil ile (Kur'ân'ın kelimelerini tane tane, açık ve hususî bir ses ve eda ile) okumak,

3- Allah'ın adını anmak,

4- Kendinden başka ibadete lâyık olmayan Allah'ı her işte vekil tutmak,

5- Müşriklerin dediklerine karşı sabırlı olmak,

6- Müşriklerden tatlılıkla, fakat tamamen ayrılmak.
(Müzemmil sûresi)
Rasûlullah ve sahâbesinin gece yarılarından başlayarak sabahlara kadar Kur'ân okuması. Gözyaşları içerisinde yapılan dua ve zikirler, semaya yükselen hazin sesler, böyle hâdiselere ilk defa şahid olan Mekke muhitinde infial uyandırdı. Kur'ân'ın gerek lafzındaki güzellik ve mânâsının tatlılığı, gerekse ihtiva ettiği hükümlerin doğruluğu, bütün Araplar tarafından hayretle karşılandı. O mu'cizü'l-beyân'ın karşısında birçok insan eridi. Erimeyen bir kısmı ise gizli gizli Resûlullah (sav)'ın evinin etrafında geceleri O'nun okuduğu Kur'ân'ı dinlerlerdi.

Her zaman ve zemini değerlendiren Allah Rasûlü (sav) insanların seviyesine göre hitap eder, onların akıllarını ikna, kalplerini tatmin etmeye çalışırdı. Bütün Mekke devrinde görülen, mü'minlerin îmânlarını artırmak, akideyi sağlamlaştırmak, tebşirde bulunmak bu devrin bariz özelliği idi. Müşriklere ise yaptığı şeyler daha çok inzar (korkutmaktı. (Şuârâ, 26/214)
Gizli dâvet döneminden sonra başlayan alenî dâvet hicrete kadar sürdü. Bu zamanda mü'minlerin hepsi başta Rasûlullah (sav) olmak üzere her sınıf insana gider ve dâvâlarını tebliğ ederlerdi. Hususiyle panayırlar için dışarıdan gelen tüccarlar ve haccetmek için gelen hacıların yanına sokulan Hz. Peygamber (sav) onlara İslâm'ı anlatırdı. Daha sonra memleketlerine dönen bu insanlar bu yeni dini oralarda anlattılar. Böylece hak ve hakikata iştiyakı olan insanlar Mekke'nin yolunu tuttular. Bu arada her geçen gün artan Müslümanların sayıları otuza, kırka ulaştı. Artan mü'minler göz doldurmaya başladılar. Bu potansiyeli ilk hamlede küçük göstermek ve tahrikleri üzerlerine çekmemek için Peygamberimiz (sav) onları Mekke'nin az dışında emniyetli bir yer olan ve aynı zamanda da gözden uzak bulunan 'Dâru'l-Erkâm, Erkâm b. Ebi'l-Erkâm'ın evine nakletti. Burada Kur'ân okunur, beraber ibadet edilir, ve Rasûlullah (sav)'in sohbetleri dinlenirdi. Giriş çıkışların muayyen vakitlerde ve tedbir içerisinde olduğunu bize İbni Sa'd nakletmektedir. 7

Davetin açıktan yapıldığı o devrede mü'minlerin sayıları fazla değildi. Bu yüzden de müşrikler bunlarla alay eder, Kur'ân okunurken ellerini birbirine vururlardı. Mü'minleri gördüklerinde de takılmadan edemezlerdi.

Kur'ân-ı Kerîm bu durumu şöyle anlatır: "Rahmân'ın has kulları yeryüzünde tevazu ile yürürler, cahiller kendilerine laf attıkları vakit de "selâmetle" derler." (Furkan. 25/ 63) Mü'minlerin sayılarının her geçen gün artması karşısında korkuya kapılan müşrikler alay ve istihzadan, gülmeden vazgeçerek başta zayıf mü'minlerden başlayarak hemen hepsine eza ve cefa etmeye başladılar.

Furkan sûresinden sonra tahminen Mekke devrinin ortalarında nâzil olan Mü'minûn sûresinde Cenab-ı Hak Rasûlullah (sav)'ın şahsında mü'minlere şöyle seslendi: "Sen kötülüğü en güzel şekilde iyilikle bertaraf et. Biz onların neler yakıştırmakta olduklarım daha iyi bilmekteyiz." (Mü'minûn, 23/96) Sadece eza ve cefa etmekle kalmayan müşrikler birtakım yalanlarla saf zihinleri bulandırmaya çalışıyorlardı. Mü'minlere yapılan işkenceler dayanılacak gibi değildi, her türlüsünü tadıyorlardı eza ve cefanın. İşte tam bu sıralarda inen Bürûc sûresinde Allah, îmânlarından dolayı işkenceye uğrayan mü'minlere Ashab-ı Uhdud'u misâl vererek bu yolun zorluğu ve müntesiplerinin durumunu anlattı.(Bürûc, 85/4-8)

Müslümanlara yapılan bunca bed muamelelere karşı Rasûlullah (sav) müsbet hareket ediyor, ashâbına da bunu emrediyordu. Zira kuvvet dengesinin olmadığı bir yerde mü'minin ortaya çıkıp karşı koymasının faydadan çok zarar getireceğini belirterek: Rasûlullah (sav): "Mü'minin kendini zelil etmesi layık değildir" buyurdu. "Mü'min kendisini nasıl zelil yapar?" buyurdular. "Gücü yetmeyen işlere girişir" diye cevap verdi.8

Müşriklerin işkence ettiği insanlar sadece zayıf insanlar değildi. İçlerinde güçlü kuvvetli olanlar da aynı şekilde bu kötü muamelelere maruz kalıyorlardı. Bütün bu menfî hareketlere karşı Rasûlullah (sav) müsbet hareketi emrediyordu. Abdurrahman b. Avf ve arkadaşları Rasûlullah (sav)'a gelerek şöyle dediler:

- Yâ Rasûlullah! Biz müşrik iken aziz idik; ne zaman ki iman ettik zelil olduk. (Bize izin ver de onlarla mukatele edelim.) dediler.

- Rasûlullah (sav) "ben affetmekle emrolundum" buyurdu.9 Mü'minlere yapılan bunca eza ve cefalara rağmen onların müsbet karşılık vermelerinin altında birtakım hikmetler vardı. Şimdi bunları sırasıyla görelim:

1- Müslümanların Mekke'de sayıları azdı, güç ve kuvvetleri yoktu. Şayet aralarında bir kıtal vuku bulsaydı, kâfirlere karşı koyamayacaklardı. Allah onların çoğalmalarını murad etti. Ne zaman ki Medine'ye hicret ettiler kuvvetleri sayıları, şevketleri artınca Allah onlara savaşma izni verdi.

2- Mü'minlerin nefislerini sabra, emirleri tutmaya ve tedriciliğe alıştırmaktı. Arapların cahiliyede kahramanlıkları şiddetli olduğundan, sabırsız insanlardı. Bunların sıkıntılara ve yüce emre inkiyad etmeye çalışmaları gerekiyordu. Ta ki aralarında bir muvazene olsun. Mü'minlerin kendi aralarında itaat ve hamiyet duygulan yerleşsin.

3- Müslümanlar Mekke'de anneleri, babaları, karde...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Asrı Saadette cihadın seyri
« Posted on: 19 Nisan 2024, 18:18:39 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Asrı Saadette cihadın seyri rüya tabiri,Asrı Saadette cihadın seyri mekke canlı, Asrı Saadette cihadın seyri kabe canlı yayın, Asrı Saadette cihadın seyri Üç boyutlu kuran oku Asrı Saadette cihadın seyri kuran ı kerim, Asrı Saadette cihadın seyri peygamber kıssaları,Asrı Saadette cihadın seyri ilitam ders soruları, Asrı Saadette cihadın seyriönlisans arapça,
Logged
22 Temmuz 2015, 21:36:44
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #1 : 22 Temmuz 2015, 21:36:44 »

Esselamu aleykum.Rabbim razı olsun paylaşımdan kardeşim.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

22 Temmuz 2015, 21:56:46
Sefil
Yeni Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 28.807


« Yanıtla #2 : 22 Temmuz 2015, 21:56:46 »

Ve aleykum selam ; Allahım girdiğimiz maddi manevi cihadımızda efendimizn yolunu yol bilerek bizleri muvaffak ve muzaffer eyle bizleri ümmeti muhammed olarak yüksek derece ve makamlara yükselt inşaallah

Allah razı olsun
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

23 Temmuz 2015, 11:26:42
Pelinay
Bölüm Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.696


« Yanıtla #3 : 23 Temmuz 2015, 11:26:42 »

Ve aleykumussrlam ve rahmethllah..
Asrı saadette cihad,cihadin cesitleti ve sahabelerin cihada olan tavirlari cok guzel aciklanmis.Allah razi olsun hocm
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

20 Şubat 2019, 12:30:07
Esila Esma
Dost Üye
*****
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 415


« Yanıtla #4 : 20 Şubat 2019, 12:30:07 »

Rabbim razı olsun hepsinden inş şimdiki neslimizede bu şuuru nasip etsin dua ile..
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
Sayfa: [1] 2   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes