๑۩۞۩๑ Bilim Dunyası ๑۩۞۩๑ => Eğitim Dünyası => Konuyu başlatan: Sefil üzerinde 11 Mart 2012, 17:31:30



Konu Başlığı: Zorunlu eğitim zorla eğitime dönüşmesin
Gönderen: Sefil üzerinde 11 Mart 2012, 17:31:30
Zorunlu eğitim 'zorla eğitime' dönüşmesin
   
“Ülkemizin genel eğitim düzeyini ve okullaşma oranını yükseltmek için zorunlu eğitimin süresini arttırmak makul görünebilir. Ancak bizce zorunlu eğitim tek başına kaliteli eğitim anlamına gelmemektedir. Eğitimin süresine yatırım yapmaktan öte eğitimin içeriğine yatırım yapılmalıdır. Bununla birlikte zorunlu eğitim öğrenciye zorla verilecek eğitim anlamına gelmemelidir.”
 
EĞİTİM, OLABİLDİĞİNCE ESNEK OLMALI
“Eğitim sistemi olabildiğince esnek olmalıdır. Açık öğretim, ev okulu, alternatif okul, uzaktan eğitim, yatay-dikey geçişler gibi uygulamalar eğitime esneklik katacak uygulamalardır. Müfredatta, eğitim planlamalarında, kıyafette tanınacak esnekliklere de gerek vardır. Aile bu esnek sistem içerisinde çocuğu için en uygun olanı seçebilmelidir.”
 
 
4+4+4 PEDAGOJİK AÇIDAN DAHA UYGUN
 
Pedagoji Derneği'nin açıklamasında, 8 yıl boyunca kesintisiz olarak aynı okulda verilen eğitimin, pedagojik açıdan çeşitli sakıncalar içerdiği ifade edilerek, ergenlik dönemine girmiş gençlerle, minik öğrencilerin bir arada bulunmasının pek çok sakınlar doğurduğu kaydedildi. Minik öğrencilerin, koridorlarda büyük abileri/ablaları tarafından itilip kakılabileceği, kantin sırasında ezilebileceği dile getirilen açıklamada, şöyle denildi: “Dahası büyükler tarafından küçüklere yapılan taciz olayları birkaç defa medya gündemine de düşmüştü. Bunun yanında yine büyük öğrencilerden bazılarının küçüklerin harçlıklarına ve beslenmelerine zorla el koyduğu biliniyordu. Büyük öğrencilerin olumsuz konuşma ve davranışları küçükler tarafından örnek alınabiliyordu. Tüm bu yaşanan olumsuzluklar nedeniyle ergenlik dönemine girmiş öğrencilerin farklı okullarda öğrenim görmesi daha doğru görünmektedir. Yeni sistemin buna imkân vermesi yerindedir. Farklı gelişim özelliklerine ve ilgi alanlarına sahip öğrencilerin okullarını ayırmak doğru bir adımdır. Çocukların gelişim süreçleri dikkate alındığında ilk sekiz yılı 5+3 yerine 4+4 olarak bölmek daha makul görünmektedir. Çünkü zaman içinde ülkemizde ergenliğe giriş yaşı, tüm dünyada olduğu gibi erken yaşlara gerilemektedir. Çocuklarımızın 11-12 yaşında ergenliğe girdiğini düşündüğümüzde ilk dört sınıftan sonra yapılan ayırım pedagojik olarak doğrudur”
 
Zorunlu eğitim ‘zorla’ eğitime dönüşmesin!
 
Pedagojİ Derneği,  4+4+4 şeklinde adlandırılan 12 yıllık zorunlu eğitimin öğrenciye zorla verilecek eğitim anlamına gelmemesi gerektiğini belirterek, “Eğer, eğitim süresi boyunca çocuklar zorla okula götürülüp, sıraya oturtturulup, zorla onlara bir şeyler öğretilmeye çalışılacaksa, derneğimiz buna karşıdır” açıklamasında bulundu.
Pedagoji Derneği’nden yapılan açıklamada, Türkiye’nin eğitimde yeni bir sistem değişikliğinin eşiğinde bulunduğu hatırlatılarak, eğitim sistemindeki reformun öncelikle çocukları ve onların ailelerini ilgilendirdiği belirtildi. Yeni sistemle birlikte ilk atılan adımlardan birinin zorunlu eğitimin 12 yıla çıkarılması olduğu hatırlatılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“Ülkemizin genel eğitim düzeyini ve okullaşma oranını yükseltmek için zorunlu eğitimin süresini arttırmak makul görünebilir. Ancak bizce zorunlu eğitim tek başına kaliteli eğitim anlamına gelmemektedir. Eğitimin süresine yatırım yapmaktan öte eğitimin içeriğine yatırım yapılmalıdır. Bununla birlikte zorunlu eğitim öğrenciye zorla verilecek eğitim anlamına gelmemelidir. Eğer, eğitim süresi boyunca çocuklar zorla okula götürülüp, sıraya oturtturulup, zorla onlara bir şeyler öğretilmeye çalışılacaksa, derneğimiz buna karşıdır. Çünkü çocuk dünyasında zorlama ile yapılan her işlem o dünyanın kırılmasına ve o dünyada yaralar açılmasına sebep olmaktadır. Eğitimin planlayıcıları eğitimin zorunluluk süresini 12 yıla çıkarırken, eğitimi daha keyifli, daha istenilebilir hale getirmenin yollarını da aramak durumundadır. Bu amaçla, eğitimin planlanmasında, müfredatta, okulların fizikî şartlarında, eğitimcilerin motivasyonunda ve öğrenciye yaklaşım yöntemlerinde iyileştirmeler yapmak gerekmektedir. Kısacası, öğrenme zorla değil keyifle yapılan bir süreç haline dönüştürülmelidir.”
EĞİTİMDE ESNEKLİK ŞART
Eğitimin esnek bir eylem olması gerektiği vurgulanan açıklamada, çok farklı heterojen gruba verilen eğitimin, ne kadar esnek ve çeşitli olursa eğitimden elde edilen sonucunda o kadar iyi olduğu vurgulandı. Pedagoji Derneği’nin açıklamasında, geçmişte uygulanan eğitim sistemlerinin, katı sistemler olduğu belirtilerek, şu değerlendirmelere yer verildi:
“Derneğimiz eğitim sisteminin olabildiğince esnek olmasından yanadır. Bu açıdan bakıldığında açık öğretim, ev okulu, alternatif okul, uzaktan eğitim, yatay-dikey geçişler gibi uygulamalar eğitime esneklik katacak uygulamalardır ve tarafımızca desteklenmektedir. Bununla birlikte müfredatta, eğitim planlamalarında, kıyafette tanınacak esnekliklere de gerek vardır. Aile bu esnek sistem içerisinde çocuğu için en uygun olanı seçebilmelidir. Çocukların eğitimi birinci derecede ailenin sorumluluğundadır ve devlet ailelere talep ettikleri seçenekleri sunmakla yükümlüdür. Şüphesiz her esneklik çeşitli riskleri içermektedir. Yukarıda saydığımız esnek uygulamalar çocuk gelin sayısının artması, çocuk işçi sayısının çoğalması gibi sonuçları doğurabilir. Bu nedenle eğitimde esneklik yapılırken olası riskler göz önüne alınmalı ve ona göre planlama yapılmalıdır.
ERKEN YAŞTA MESLEKÎ YÖNLENDİRME DOĞRU DEĞİL
 Sistemin öngördüğü konulardan biri de ilk dört yıldan sonra mesleki yönlendirme yapılmasıdır. Ancak bu dönem, çocukların bir mesleğe yönlendirilmesi için çok erkendir. Çocuğun kişilik gelişimi devam etmekte ve çocuk kendini henüz tanımamaktadır. Meslekî yönlendirmenin bu nedenle ikinci dörtten sonraya bırakılması daha doğru bir adım olacaktır.
OKULA BAŞLAMADA 5 YAŞ ÇOK ERKEN
Derneğimiz çocukların erken yaşta okula başlatılmasına şiddetle karşıdır. Çocukların gelişim düzeyi göz önüne alındığında, ilkokul birinci sınıfın müfredatı 5 yaş çocukları için uygun değildir. Bu nedenle eğitime başlama yaşını erkene alınmak yerine, anaokulunun yaygınlaştırılmasını hedeflemek gerekmektedir.”
 
AHMET TURAN SÖYLER