Üstün yeteneklilerin eğitimi niçin önemlidir?

Üstün yeteneklilerin eğitimi niçin önemlidir?

Bir kaç haftadır üstün yeteneklilerle ilgili yazılar yazmaktayım. Yazılarımı gazetemizden takip eden okuyucularımızdan çok sayıda telefon ve mail alıyorum. Genel olarak olumlu görüşler belirtiliyor ve daha geniş bilgi isteniyor. Bunun yanı sıra bu öğrenciler için ayrı bir eğitim kurumu olmasını eleştirenler de var. Böylesine geniş bir konunun bir köşe yazısının sınırlarını aşacağı malûmdur. Yine de bu konu üzerinde düşüncelerimi paylaşmak istiyorum.

Milletlerin en büyük güç kaynağı, yetişmiş ve nitelikli insan birikimidir. Geçmişten günümüze toplumların yüzyıllara yayılan gelişimi incelendiğinde, onlara yön verenlerin, hatta çağları açıp kapayanların “pasif çoğunluk” değil; “aktif azınlık” denilen ve liderlik, üretkenlik ve verimlilik gibi özelliklere sahip “üstün ve özel yetenekli kişiler” olduğu görülmektedir.
Aynı şekilde “kalkınmış ülke” olarak ifade edilen ülkelerin kalkınma sürecinde fen bilimleri, edebiyat, sanat, ekonomi ve siyaset gibi alanlarda öne çıkan kişilerinde yine “üstün ve özel yetenekli çocuklar” arasından çıktığı gözlemlenmiştir.
Bu noktadan hareketle, üstün ve özel yetenekli çocukların yeteneklerini geliştirerek, kapasitelerini en üst düzeyde kullanmalarını sağlamak, ülkemizin bugünü ve geleceği açısından büyük önem taşımaktadır.
Günümüze kadar, nesiller boyunca üstün ve özel yetenekli çocuklar üzerinde düşünmüş olsak da, onlara imrenme, korku ve aşağılanmayla karışık bir tutumla yaklaşma yanlışından kurtulamamış bir toplumuz. Ülkemizde bugün bile pek çok kimse, üstün ve özel yetenekli çocukların davranışlarını yadırgamaktadır.
Okul öncesi dönemde bir çocuğun yetiştirilmesindeki en önemli yük, hiç kuşkusuz ailenin omuzlarındadır. Sürekli değişen ve gelişen günümüz dünyasında, durmadan artan sorunlarla mücadele etmek zorunda kalan ailelerin görev ve sorumlulukları, üstün ve özel yetenekli çocuklara sahip olmaları durumunda bir kat daha artmaktadır. Çünkü ailelerin, bu özellikteki çocuklarına yaklaşımları, diğer çocuklarına gösterdikleri tutum ve davranışlardan farklı olmak zorundadır. Bu tür çocukların sahip oldukları farklı yapı ve duyarlık, ebeveynin ona yaklaşım ve davranışının da farklı olmasını gerektirmektedir tabiî olarak.
Üstün ve özel yetenek, bireylerin gerek bilim gerekse sanat alanında başarılı olmaları için gereklidir; ama tek başına yeterli değildir. Üstün ve özel yetenek, başarıyı etkileyen diğer etkenlerle uygun şartlarda bir araya geldiği zaman, bireyler için önemli bir güç kaynağına dönüşmektedir. Ancak, üstün ve özel yeteneklilerin ciddî bir risk grubu olduğu da unutulmamalıdır. Yüksek zihnî potansiyelleri uygun şekilde geliştirilip yönlendirilebilirse, üstün ve özel yetenekli kişilerin başarılı birer birey olacakları ve hem ülkemize, hem de insanlığa önemli katkılarda bulunacaklarında şüphe yoktur. Aksi halde, kendileriyle barışık olamadıkları gibi aile ve toplum içinde sorunlu bir grup haline dönüşebilirler.
Üstün ve özel yetenekli fertlerin bu olumsuz bir neticeyle karşılaşmamaları ve sahip oldukları yetenekleri gerek şahsî, gerek toplumsal başarıya ulaşmaları ve mutluluğa kavuşabilmeleri yönünde değerlendirebilmeleri için, “Üstün ve özel yetenekli çocukların” özellik ve ihtiyaçları ile aile fertlerinin bu özellikteki çocuklara yaklaşmalarının nasıl olması, ihtiyaçlarının bilinmesi gerekmektedir.
Bunun yanı sıra onların özel öğrenme ihtiyaçlarına cevap verecek ve öğrenme hızının uygun “eğitim modellerinin geliştirilmesi”ne de acilen ihtiyaç vardır. Bu mânada üstün ve özel yetenekli çocuklarımızın fedâ edilmemesi ve yeteneklerinin kayba uğratılmaması için ilk görevimiz, onlar hakkında etraflıca bilgi edinmek ve onlar için plânlanmış ‘Bilim ve Sanat Merkezi’mize yönlendirmektir.

NOT: I. Türkiye Üstün Yetenekli Çocuklar Kongresi’nde sunulan bildirilerden faydalanılmıştır.

yeniasya
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın