Meslek eğitimi orta kısımdan başlamalıdır

eğitim ve öğretimin, eski tabirle "maarif"in hedefi; ülkemizin gençliğini, yani çocuklarımızı yakın istikbalin icablarına göre yetiştirmektir.. hem moral ve manevi değerler bakımından, hem de mesleki ve sosyal vazifeler, fonksiyonlar bakımından...

ailenin ve okulun ilk vazifesi, çocuğumuza yanında biz olmadan yaşamayı, yaşayabilmeyi öğretmektir.. onu bilinçli veya taklid suretiyle, ayrıca alışkanlıklar ve güçlü yaşama, çalışma formülleri edinerek hayatını küçük yaştan itibaren kendi kendine sevkedebilecek, yürütebilecek becerikliliğe ulaştırmaktır.. pedagojinin yahut terbiyenin ilk ve ana kanunu budur..

ikinci ana prensibi ise; çocuğumuza, hem ailede hem de okulda ve sosyal çevresinde ona, hedef saydığımız değerleri, bilgileri, görgüleri ve hünerleri kazandıracak bir atmosfer hazırlamaktır.. aile içinde yalan söylenirse, bilelim ki çocuğumuz da yalan söylemekten çekinmeyecektir.. ana baba kavgasına şahidolan çocuk, ileride kavgacı bir eş olursa hiç şaşmayalım.. ileri yaşlara kadar çocuğuna kendi elleriyle yemek yedirmeyi ve onu kendi elleriyle giydirmeyi terketmeyen anne, oğlumu kızımı çok seviyorum diye kendini aldatmasın..

çocuğumuz, büyürken yani ömrünün her safhasında, her devresinde kendi problemlerini kendisi çözmeye alışmalıdır.. o, hayatın her devresine ait gerçekleri ve güçlükleri tanımalı ve onlarla başa çıkmayı öğrenmelidir.. anne baba ona bu hususlarda fikir verebilir, örnek olabilir.. iyi örnek olmak doğru fikir vermek şartiyle...

*

şimdi gelelim gündemimizde münakaşa ve müzakere edilmekte olan "dört dörtlük" eğitim projesine.. atalarımız "ağaç yaş iken eğilir.." demişler.. bunu bilen halkımız, san'at okulları ve liseler çoğalmadan evvelki zamanlarda çocuğunu ilkokulu bitirir bitirmez demirciye, marangoza, berbere, kunduracıya ve diğer mesleklere çırak olarak verirdi.. çocuk da bir kaç sene içinde kalfa olur, zamanla da ustalaşır, usta olurdu.. bir başka atasözümüz "san'atını ustadan öğrenmeyen usta olamaz" cümlesidir..

*

tâ tanzimat yıllarından itibaren memleketimizde açılan san'at okullarının, o zamanki "iptidâi"den yani ilkokuldan hemen sonra san'at öğretimine başladığını biliyoruz.. san'at okullarının, meslek okullarının daima bir orta kısmı hep mevcut bulunmuştur.. tarihi bir vazife gören gözde kurumlarımız "sultanahmet san'at enstitüsü"nün, "tophane san'at enstitüsü"nün, "haydarpaşa san'at enstitüsü"nün, "demiryolu meslek lisesi"nin, "maliye meslek okulu"nun "veteriner meslek okulu"nun, ilkokuldan sonra talebe kabul eden orta kısımları hep var olmuştur..

*

erbakan hükümetinden sonra işbaşına gelen mes'ud yılmaz hükümeti icraatından olmak üzere, bütün san'at ve meslek okullarının orta kısımları kaldırılmış, çocuklarımız iyice kartaldıktan sonra, yani ergenlik çağı buhranlarının yaşandığı sırada meslek tahsiline ancak başlayabilir bir statüye tâbî kılınmışlardır..

bu uygulamayı müdafaa eden bazı entellektüellerimize bakılırsa; ilkokulda kazanılan bilgiler, bugünkü teknolojinin inkişafı karşısında, artık mesleki bilgileri takibetmeye, anlamaya kâfi gelmemektedir.. onun için meslek okulları lise bir'den itibaren eğitime başlamalıdır..

bu iddianın sağlam bir gerekçesi olduğuna inanmak zordur.. meslek okullarınınorta kısımlarında teknolojiyi kavramaya yetecek ilk bilgileri de öğretirsiniz, makinaları, teknik âlet ve edevatın daha kaba şekillerini kullanmaya alıştırırsınız.. lise kısmında da daha ince, daha komplike bölümlerini ve çeşitlerini gösterirsiniz.. olur biter.. sovyet rusya'da meslek öğretimi orta okuldan hattâ bazı branşlarda ilkokuldan itibaren başlamıştır.. tekniğin, teknolojinin ve modern sanayinin en canlı ülkesi almanya'da meslek okulları 4. veya 5. sınıflardan sonra başlamaktadır.. almanlar bu işi bilmiyor mu, diyeceğiz..

diyecek odur ki; zamandan ve enerjiden kazanmak için, her çeşit meslek öğretimine ortaokul birinci sınıftan itibaren başlamak zaruri bir prensip olsa gerektir...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Diyalog Gazetecilik San. ve Tic. Ltd. Şti.'ne aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan köşe yazısı/habere aktif link verilerek kullanılabilir.

OSMAN AKKUŞAK