> Forum > ๑۩۞۩๑ Bilim Dunyası ๑۩۞۩๑ > Eğitim Dünyası >  Ebeveynler yeniden öğrenciliğe başlamalı
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Ebeveynler yeniden öğrenciliğe başlamalı  (Okunma Sayısı 619 defa)
07 Eylül 2012, 20:54:16
Sefil
Yeni Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 28.807


« : 07 Eylül 2012, 20:54:16 »




Ebeveynler yeniden öğrenciliğe başlamalı


Yeni eğitim sistemiyle birlikte anne-babaların da çocuklarıyla birlikte okumaları, yeniden öğrenciliğe başlamaları gerekiyor. Bu yıl sistemde köklü bir değişikliğe gidildiği için anne-baba da sanki kendileri de okuyormuş gibi, kendileri de okula başlıyormuş, birinci sınıfa başlamış gibi çocuklarıyla birlikte yeni eğitim sistemini tanımaları lazım."

Ebeveynler yeniden öğrenciliğe başlamalı
2012-2013 eğitim-öğretim yılına kamuoyunda 4+4+4 olarak bilinen 12 yıllık kesintili zorunlu eğitim sistemiyle girilecek. Sistemin olumlu yanlarının yanısıra olumsuz yanlarının da olduğu anlaşılıyor.

Yeni eğitim sistemini konuştuğumuz Fatih Üniversitesi Öğretim Görevlisi Uzman Pedagog Adem Güneş, genel olarak sisteme olumlu yaklaşırken en büyük eleştirisini ise okula başlama yaşına getiriyor. Eğitime başlama yaşının 5,5 yaşına düşürülmüş olmasının olumsuz yansımaları olacağına vurgu yapan Uzman Pedagog Güneş, bu noktada ebeveynlere çok iş düştüğünü belirterek "Anne-babalar özellikle bu yıl çocuklarıyla birlikte yeniden okula başlamalılar" diyor.

Moral Dünyası Dergisi'nin Eylül ayı sayısındaki habere göre, sekiz yıllık zorunlu eğitimden vazgeçilerek 4+4+4 zorunlu kesintili eğitim sistemine geçildi. Yeni sistemi nasıl değerlendiriyorsunuz?

Zorunluluk açısından bakıldığında yeni sistem 12 yıllık zorunlu eğitimi beraberinde getirdi. Öncesinin üzerine 4 yıl daha ilave etti. Böylelikle 12 yıllık eğitimi tamamlamamış olan bir kişiye diploma verilmeyecek. Bundan sonra artık ülkemizde en az lise mezunu seviyesinde insanlar diploma alacaklar. İlkokul ve ortaokul diplomaları kaldırılıyor. Bu açıdan bakıldığında +4 yıl gelmiş olduğunu görüyoruz.

Buna pedagojik açıdan baktığımızda olumlu bir tarafı var. Çünkü dünya çapında en az lise mezunları kabul görüyor. İlkokul ve ortaokulda terk etmeler, okulu bırakmalar böylelikle tarihe karışıyor. Artı bu sistemin şöyle bir avantajı var: Eğer bir kişi eğitimine ara vermek zorundaysa yani çalışmak zorundaysa veya herhangi başka bir nedenle eğitimine ara vermek zorundaysa yeni eğitim sistemi bu ara vermeye imkân sağlıyor. Ortaokuldan sonra çocuk eğitimine dışarıdan devam edebilir. Böylelikle önceki eğitim sisteminde olmayan bir yenilik gelmiş oluyor. Paralel eğitim dediğimiz dışarıdan eğitim, açık öğretim şeklindeki eğitim böylelikle çocuğa sağlanmış oluyor.

Daha önce çocuklar ilkokulu bitirdiği zaman diploma alıyordu. Daha sonra 3 yıl daha okuduğu zaman bir diploma daha ve 4 yıl daha okuduğunda bir diploma daha veriliyordu. Eğitim sürecinde üç tane diploma alıyordu bir öğrenci. Fakat yeni sistemde tek diploma alacak ve 12 yıl sonra verilecek. Bu motivasyon açısından bir artı veya eksi getirir mi?

Ara dönem diplomaları çocuğun yapabildiğini kendisine gösterdiği için bir motivasyon kaynağı idi. Şimdi ara dönem diplomalarının kaldırılmış olması negatif bir motivasyona sebep olabilir. Ancak bununla birlikte şu da beraberinde geliyor. Artık ilköğretim ve ortaöğretim diye bir kavram kalmıyor. İlkokul, ortaokul ve lise oluyor. Aslında böylelikle çocuk için yeni bir motivasyon kaynağı oluşuyor. İlkokulu bitirdikten sonra ortaokula başlayacağım diye bir motivasyon oluşuyor. Ortaokuldan sonra liseye başlayacağım diye bir motivasyon oluşuyor. Karnelerin olmaması aslında bir negatif etki etse de çocuğa yeni bir eğitim kurumuna başladığını işaret ettiğinden dolayı ortada bir motivasyon kaynağı var.

Yeni eğitim sisteminde her döneme ait mesela 4 yıllık dönemin ayrı bir okulu olacak, diğer 4 yıllık dönemin ayrı bir okulu olacak, öğrencileri ayrı olacak ve lisenin de ayrı bir okulu olacak. Fakat 8 yıllık eğitimde ise aynı bina içerisinde 8 yıllık öğrenciler eğitim görüyordu. Bunun çocuklara bir artısı olacak mı?

Yeni eğitim sisteminin belki de en güzel tarafı bu. Çünkü önceden 7 yaşındaki bir çocuk ile 14 veya 15 yaşındaki bir çocuk aynı binada eğitim alıyordu. Bu ise küçük yaştaki çocukların ezilmesine sebep oluyordu. Henüz ürkek bakışla okula gelmiş olan bir çocukla kartlaşmış, kemikleşmiş, sertleşmiş bir yapısı olan bir çocuğun aynı binada bulunmuş olması küçük çocuk açısından olumlu değildi. Ki bu olumsuzluğu biz uzmanlar olarak çok belirgin yaşadık. 14 yaşındaki bir çocukla 7 yaşındaki bir çocuğun aynı binada aynı tuvaleti kullanıyor olması, aynı ortamı kullanıyor olması çocuk tacizlerini de beraberinde körüklemişti. Bu tacizi sadece cinsel taciz olarak düşünmemek lazım. Bu durum şiddet ve duygusal tacizi de beraberinde getirmişti. Küçük çocuklar açısından oldukça olumsuz bir sistemdi. Şu anda binaların ayrılmış olmasıyla bu olumsuzluk ortadan kalkacak görünüyor.

İlkokula başlama yaşında bu yıl için aynı sınıftaki çocuklar arasında yaklaşık 1 yaş fark olacak. Bu durumda ailelere ve öğretmenlere tavsiyeleriniz nedir?

Bu yıl sisteme ilk geçiş olacağı için bir takım aksaklıklar olacağını şu anda öngörebiliriz. Çünkü 1 milyon 700 bin ilkokul birinci sınıf öğrencisine aşağı yukarı 700 bin öğrenci daha ilave olacak. Bu da 2 milyon 400 bin öğrenci demektir. Bu öğrenciler mevcut sistemi ve mevcut okulları kullanacağı için, ki mevcut okullarda da zaten bir yetersizlik var, bu yıl eğitime başlayacak olan öğrenciler bazı sıkıntılarla karşılaşacak ve bu sıkıntılar sonraki senelere de yansıyacak. Yani 2012-2013 yılında eğitime başlayacak olan öğrencilere biraz kadirlik olacak, onlar belki de yeni sistemin kurbanı olacaklar.

Anne-babalar hem sistemi rahatlatmak açısından hem de eğitimi rahatlatmak açısından burada belki şunu düşünebilirler: Eğer çocuklarının ilköğretim birinci sınıfa başlamaya hazır olmadıklarını düşünüyorlarsa, çocuklarına bir okul olgunluk testi yaptırmalarını, eğer okul olgunluğu yoksa okul idaresiyle görüşerek değerlendirmelerinde fayda var diyebiliriz.

Bu konuda aileler ciddi manada kaygılılar. Ailelere yapabilecek olduğunuz tavsiyeleriniz bundan mı ibaret?

Tabii ki değil. Bu biraz da zoraki bir başlangıç oluyor aslında. Millî Eğitim Bakanlığı bu konuda oldukça kararlı görünüyor. Çocuklarını okula göndermeyen velilere de ceza uygulayacağını söylüyor. Ortada bir kanun var. Yasal bir zorunluluk var. Ebeveynlerin "okullara göndermiyorum" diye bir tutumu olamaz. Yasaya aykırı gelmiş olurlar. Kanun dışı hareket etmiş olurlar. Çocuklarının eğitim hakkını elinden almış olurlar.

Ancak erken yaşta çocuklarının okula başlamasıyla birlikte duygusal açlık, duygusal yoksunluk taşıyacakları da bariz çocukların. Beş yaşındaki bir çocuğun hâlâ anneye ihtiyacı ve uzun süren ders dinleyememe, kural dinlememe gibi bir zafiyeti olur mutlaka. Tüm bunlar, bir taraftan öğretmenlerin sınıf idaresi sırasında çocuklara karşı daha anlayışlı olmasını beraberinde getirirken anne-babalar da çocuklarını mutlak surette daha anlayışla karşılamaları lazım.

Anne-babalar, bu süreçte şunlarla karşılaşılabilirler: Çocuk tuvalete gitmedi, altını ıslattı da geldi... Çocuk canı sıkılıyormuş, o yüzden eve gitmek istiyormuş... Çocuk ders yapmak istemiyormuş, çocuk öğretmene karşı geliyormuş, çocuk sınıfta ağlıyormuş... Bu gibi şeylerle karşılaşabilir anne-babalar.

Bu gibi durumlarda anne-babaların asla baskı yapmamaları lazım. "Sen bunu niye yaptın?" diye çocuğun üstüne gitmemeleri lazım. Mümkün olduğunca anlayışla ve duygusal destek vererek çocukların bu dönemini aşmalarını sağlamaları lazım.

Anladığım kadarıyla sizin yeni sisteme en büyük eleştiriniz okula başlama yaşıyla ilgili. Acaba okula başlama yaşının gerek aileler gerekse devlet yetkilileri tarafından gözden geçirilmesi mi gerekiyor?

Beş yaşındaki bir çocuğun ilköğretime başlaması ve disiplinli bir hayata başlaması pedagojik olarak ben doğru bulmuyorum. Bu çocuklar mutlaka okulda sorunlarla karışılacaklar, zorluk çıkartacaklar. Kendi öğrenme süreçlerini tamamlayamayacaklar. Burada Millî Eğitim Bakanlığı bu kadar büyük reformların içerisinde ilkokul birinci sınıfların müfredatını çok daha esnek tutabilirse, hafif tutabilirse belki o zaman bu çocuklar zarara uğramazlar. Birinci sınıf müfredatları açıklandı, alacakları dersler açıklandı, gördüğüm kadarıyla katı bir rejim uygulanacak. Bu da çocukların zarara uğraması anlamına geliyor.

Keşke bu kadar erken yaşta ya hiç başlamasaydı ya da bu kadar erken yaşta başlamış olması karşılığında anaokuluyla ilköğretim ilkokul birinci sınıfı karma yapmış olsalardı. Bir tarafta çocuk oyunlarını oynasa öbür tarafta canı sıkıldığı zaman uyuyabilse ve bir sonraki yerde de belki de ders yapabilmiş olsaydı.

Bu sistemin belki en çok eleştirilecek tarafı yaş küçülmesi. Pedagojik olarak bu doğru değil. Millî Eğitim Bakanlığı model olarak Batı'yı inceliyor, Amerika'yı inceliyor, modern ülkeleri inceliyor ve oralarda çocukların 3 yaşında 4 yaşında kreşlere başlatıldığını, ilköğretim okullarının da 5 yaşından itibaren başladığını görüyor. Millî Eğitim bu konuda Batılı ülkeleri model aldığı için bu konudaki eleştirilere direniyor. "Madem onlar yapıyor, biz de yapabiliriz" diye kulaklarını kapıyor gelen eleştirilere.

Hâlbuki burada çok ince bir ayrıntıyı kaçırıyor Millî Eğitim Bakanlığı. Yurt dışında 5 yaşındaki bir çocuğun ilköğretim birinci sınıfa başlamasıyla birlikte orada farklı bir eğitim modeli uygulanıyor. Türkiye'de ise "Birinci sınıf çocuklarına hangi eğitim modelini uyguluyorsunuz" diye baktığınızda bu sorunun cevabı yok. Bu soruya "Millî Eğitim'in müfredatını uyguluyoruz" diye cevap veriliyor. Batı'da hangi okula giderseniz gidin mutlaka size söyleyecekleri bir şey var. Ya High/Scope, Puk en Ko, Kaleidoscoop, Piramide eğitim modelini uyguluyoruz diyecekler veya Montessori, Waldorf, Reggio Emilia'dan bahsedecekler size...

Batı'da uygulanan bu eğitim modellerinin en önemli özelliği de –bunun altını üstünü defalarca çizmek lazım, Millî Eğitim Bakanlığı işte burayı kaçırıyor- ç...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Ebeveynler yeniden öğrenciliğe başlamalı
« Posted on: 29 Mart 2024, 01:04:38 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Ebeveynler yeniden öğrenciliğe başlamalı rüya tabiri, Ebeveynler yeniden öğrenciliğe başlamalı mekke canlı, Ebeveynler yeniden öğrenciliğe başlamalı kabe canlı yayın, Ebeveynler yeniden öğrenciliğe başlamalı Üç boyutlu kuran oku Ebeveynler yeniden öğrenciliğe başlamalı kuran ı kerim, Ebeveynler yeniden öğrenciliğe başlamalı peygamber kıssaları, Ebeveynler yeniden öğrenciliğe başlamalı ilitam ders soruları, Ebeveynler yeniden öğrenciliğe başlamalıönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes