๑۩۞۩๑ Bilim Dunyası ๑۩۞۩๑ => Eğitim Dünyası => Konuyu başlatan: Zehibe üzerinde 09 Ekim 2010, 17:13:34



Konu Başlığı: Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi kitabı değiştiriliyor
Gönderen: Zehibe üzerinde 09 Ekim 2010, 17:13:34
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi kitabı değiştiriliyor

(http://www.risalehaber.com/images/news/61956.jpg)

Habertürk Televizyonu Ankara Temsilcisi Ünsal Ünlü’nün sorularını yanıtlayan Diyanetten sorumlu Devlet Bakanı Faruk Çelik önemli açıklamalar yaptı.

Din Kültürü kitabı değişiyor

Bakan Çelik, Cumartesi günü Ankara’da zorunlu din dersini protesto etmek için oturma eylemi yapmaya hazırlanan Alevi yurttaşlara sükunet tavsiye etti ve “hazırlıklarımız tamam” mesajı verdi.

“Ortada müfredatla ilgili bir çalışma talebi var. Milli Eğitim Bakanlığı bu çalışmayı yapmış. Komisyonu görevlendirdik. Din kültürü ahlak bilgisi ile ilgili çalışan komisyon çalışmasını tamamladı ve Milli Eğitim Bakanlığı’na teslim edildi. Şimdi Kasım ayına kadar buradan bir taslak kitap çıkacak ve biz Alevi vatandaşlarımızla yeniden oturup diyeceğiz ki (kitap taslağı budur, önerilerinizi eleştirilerinizi getirin) diyeceğiz. Bir şeyi alıp kaçma, saklama anlayışında değiliz. Hiç kimsenin endişesi olmasın bu konu kitaba yerleştirince alevi kesimle oturup konuşacağız ve 2011-12 öğretim yılına yeni kitaplarla gireceğiz. Alevi yurttaşlarımız oturacaklarsa otursunlar yürüyeceklerse yürüsünler, bu demokratik haklarıdır. Ama lütfen kimse (biz yürüdük, oturduk bunlar onun sayesinde yapıldı) demesin, bu büyük haksızlık olur”

Madımak Oteli’nin kamulaştırılması ile ilgili çalışmaları da hatırlatan Çelik bu konuda son kararın 12 Ekim’de görülecek bir duruşma sonrasında çıkacağını söyledi.

“Madımak'ı kamulaştırdık ama bu boyacı küpüne batırılıp çıkartılınca halledilebilecek bir konu değil. Bu konuda hak etmediğimiz çok ithamlar yapıldı ama sessiz kaldık. Madımak konusunda mal sahibi ücreti yeterli bulmadığı için dava açtı. 12 Ekim’de davası var. Umarım son oturumu olur. Haziran ayında biz bunu kamulaştırırken ücreti yeterli bulunsaydı, Madımak tasarladığımız yeni şekline çoktan kavuşmuş olacaktı”

Alevi yurttaşların Çalıştay boyunca en büyük sıkıntı olarak gösterdiği diğer konunun da Cemevleri’nin statüsü olduğunu söyleyen Faruk Çelik, bu konuda da çalışmaların tamamlandığını açıkladı.

“Aslında bu konuyu incelemek üzere oluşturulan komisyon raporunu bize Referandum öncesi verdi ama süreci Referanduma kurban etmemek için sesimizi çıkartmadık. Cemevleri’nin statüsü ile ilgili komisyon 3 alternatifli çalışma yaptı. Şimdi oturup bunlardan hangisinin uygun olacağını değerlendirme aşamasındayız. Burada ortaya mevzuata ilişkin sıkıntılar çıkıyor.Benim kişisel görüşlerimi buraya koyduğumuz zaman bu işin içinden çıkılmaz. Muhataplarıyla görüşmeden bu konuyu kamuoyuyla paylaşmak sorunlu olur. Elbette Cemevleri’ne bir satatü verilmelidir ama ne verilmelidir nasıl verilmelidir konusu tartışılmalı”

Devlet Bakanı Faruk Çelik türban konusunda yaşanan sıkıntıların ise siyasi çekişmeden kaynaklandığını savundu.

Yüksek Öğrenim Kanunu’nun ek 17 maddesiyle ilgili olarak o dönemin Anayasa Mahkemesi üyesi, sonradan başkanı sonradan da Cumhurbaşkanı olan Ahmet Necdet Sezer beyin bir muhalefet konusu var.Orada Sezer (ek 17 devreye girerse kılık kıyafet serbest kalır) diyor. Şimdi ek 17 yürürlükte yani hukuki açıdan kural ortada var. Sayın Başbakan (diyanet ile görüşün) diyor. Konu inanç meselesi diyorsanız bu konu Diyanet İşleri Başkanlığı’ndadır.

Diyanet İşleri Başkanlığı. Bu konu sorulmuş hatta belki (acaba farklı bir yorum alabilir miyiz) hesabı da yapılmış. Diyanet bunun bir inanç boyutu olduğunu, dini bir gereklilik olarak Müslümanlar tarafından kapanıldığını ortaya koymuş. Yani özetle, hukuki boyutuyla ele alırsanız ek 17 ortada, dini boyutuyla ele alırsanız Diyanet’in görüşü ortada”

“Yani bir sorun yaşanmıyor ne toplumsal ne aileler arasında. Okullarda da sorun yok… Peki sorun nerde? Sorun Ankara'da, siyasi merkezli kurumlar merkezli bir sorun yaşanıyor. Siyasilerin bu konudaki kamplaşmadan sağladığı nemalar sorunu bu hale getirdi. Halkta bir sorun yok. Bizim Türkiye’de konuştuğumuz boyutu üniversitelerle ilgili boyuttur, bunun netliğe kavuşması gerekiyor. Eğitim özgürlüğü, inanç özgürlüğü açısından hiçbir yere sığdıramayacağınız bir tablodur. Üniversite kapısına gelen öğrencilere (ya eğitim özgürlüğü ya inanç özgürlüğü) seçimiyle karşı karşıya getirilmesi doğru değil. Kendimizi ayıplayacağımız yaklaşımlardan sakınılmalı, konu inanç özgürlüğü bağlamında, insan hakları bağlamında ele alınmalıdır.

“Son dönemde CHP’de yaşanan gelişmeler son derece sağlıklı” diye konuşan Faruk Çelik YÖK’ün yapısına ilişkin soruya da “YÖK'ün mevcut yapısına dün de karşıydım bugün de karşıyım” yanıtını verdi.
Timetürk