70 yaşında doktora

Yaş 70, doktora zamanı gelmiş!

İstanbul Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü'nde doktora yapan 70 yaşındaki Zeynep Bornovalı, okumanın yaşı olmadığına güzel bir örnek. 'Benden geçti artık' cümlesini duymaktan hoşlanmayan Bornovalı, "İnsanlar birbirlerine bu yaştan sonra yapamazsın, edemezsin gibi şeyler demesin. Köstek olmak yerine susmak daha iyidir." diyor.Okumanın yaşı yoktur denilse de birçok insan için ilerleyen yaş, okumak için büyük engel. Ne var ki konu eğitim olunca cesur adımlar atan yok değil. İşte onlardan biri 70 yaşındaki Zeynep Bornovalı. İstanbul doğumlu olan Bornovalı, Arnavutköy Amerikan Kız Koleji mezuniyeti sonrasında ekonomi ve antropoloji eğitimi görmüş. Yarım asrı geçen ömrüne bir sürü deneyim yükleyen Bornovalı, şimdilerde İstanbul Üniversitesi'nde siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler bölümünde doktora yapıyor. Zeynep Hanım, aslında daha önce başlamış doktora yapmaya. Bütün derslerini vermiş ama tez aşamasındayken öğrenimini yarıda bırakmış. Lisans, yüksek lisans ve doktorayı tamamlayamayanlara sınırsız af çıkınca da eğitimini tamamlamakta karar kılmış. "Doktorama tekrar devam edince eski bir dostumu görmüş gibi oldum." diyen Bornovalı'nın çoğu doktora arkadaşı genç. Ancak bir elin parmakları kadar olsa da yaşlı öğrenci arkadaşları da yok değil. Birçok genç tembellik ededursun, o öğrenci olmaktan oldukça mutlu. Ekim ayında doktora eğitimi için kaydolan Bornovalı, kayıt sırasında kendisini gören insanların öğrenci değil de veli sandığını belirtiyor. Mevzu okumak olunca 'Benden geçti artık' sözünü duymaktan hiç hoşlanmıyor. Etrafındaki insanları sürekli okumaya teşvik ettiğini söyleyen Bornovalı, "Herkes şaşırsa da doktoramı tamamlamak benim için normal bir hedef. İnsanlar birbirlerine bu yaştan sonra yapamazsın, edemezsin gibi şeyler demesin. Köstek olmak yerine susmak daha iyidir." diyor. 17 yaşından beri çeviri yapan Bornovalı, "Doktora vesilesiyle bir kitap okusam ya da bir insan tanısam kârdır." ifadesini kullanarak yaşına rağmen eğitimine devam etmekten duyduğu memnuniyeti dile getiriyor.

Doktoraya başladıktan sonra Zeynep Hanım'ın ilk işi Boğaziçi Üniversitesi'ne gidip kütüphane için üyelik kartı çıkarmak olmuş. Büyükşehir Belediyesi'nin Taksim'deki kitaplığından ya da başka yerlerdeki kaynaklardan da sıkça tarama yapan Bornovalı'ya göre vefat eden babası bugünleri görse çok mutlu olurmuş. Zira eğitim konusunda onu bu kadar bilinçli hale getiren kişi babasıymış. Kızının İngilizceyi öğrenmesi için küçük yaşta onu eğiten baba Bornovalı, kızına şu nasihati vermiş: "Nereye gidersen git, ne olursan ol. Öğrendiğin İngilizce senin çok işine yarayacak." Öyle de olmuş. 23 yaşında devlet kurumlarında profesyonel olarak tercümanlık yapmaya başlayan Bornovalı, doktorası için araştırmasından artakalan zamanda bu işle ilgilendiğini anlatıyor. Eşine gelince, o da eğitim hayatını doktora ile taçlandırmak istemiş ama yıllar önce okuduğu İstanbul İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi'nin yanması üzerine öğrencilerin transcript bilgileri yok olmuş. Bu nedenle doktora yapmaya imkânı olmasa da eşine bu konuda gereken her türlü desteği vermekten geri durmamış. 'Eğitim şart' sözünü 70 yaşında doktora yapan birinden duymak için İstanbul Üniversitesi önünde buluştuğumuz Bornovalı'nın bizimle vedalaşırken söylediği söz, onun eğitim aşkını ve azmini özetler nitelikte: "Ee bari buraya kadar gelmişken üniversitenin kütüphanesine gideyim."

zaman
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın