> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Efendimiz > Yetim hakkı ve çok eşliliğe gelen sınır
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Yetim hakkı ve çok eşliliğe gelen sınır  (Okunma Sayısı 717 defa)
28 Nisan 2011, 10:49:37
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 28 Nisan 2011, 10:49:37 »



Yetim Hakkı ve Çok Eşliliğe Gelen Sınır

İnsanlar arasında adalet, genel anlamda güçlünün tayin ettiği esaslar üzerinde yürüyen bir sistemdi. Bu sistemin içinde bir insa­nın, sırtını dayayacağı güçlü bir dayanağı yoksa işi bitik demekti. Yetim çocuklar da aynı durumdaydı. Sıklıkla yaşanan savaş ve ne­reden çıktığı bile belli olmayan kavgalarda bir hiç uğruna ölenlerin geride bıraktıklan çocuklan, genellikle yakınlan tarafından himaye altına alınır ve onlara miras kalan malların da himaye edenlerin ta­sarrufuna geçtiğine inanılırdı. Bu çocuğun kız olması durumunda mesele daha da vahimdi. Zira bu malın başkalanna dağılmasını ön­lemek ve bir başkasının bunlarda hak iddia etmesine zemin hazır­lamamak için kız çocuklar evlendirilmez, yahut da onlarla hamisi bulunduklan yakınlan evlenir; bütün mallanna el koyduklan yetmi­yormuş gibi aynı zamanda bu evlilik karşılığında onlara mehir anla­mında hiçbir bedel de ödemezlerdi.

Zaten cahiliye döneminde Araplar, diledikleri kadar kadınla ev-

148 Bkz. Taberi, el-Camiu'l-Beyarı, 4/275; İbnü'l-Esir, Üsüdü'l-Ğabe, 2/96, 97; Vakı­di, Meğazi, 1/330 vd

lenebilir ve diledikleri zaman da onlarla yollarını ayırabilirlerdi. Ta­mamen erkeğin egemen olduğu bu toplumda evlilik veya boşanma, kimsenin karışmadığı adiyattan bir mesele haline gelmişti. Bir yö­nüyle bu, tabii karşılanan bir hadiseydi; çünkü bitip tükenme bilme­yen savaşlarda erkeklerin ölüm oranı üst noktalara kadar ulaşmıştı. Ortalıkta dul kalan birçok kadın ve buna bağlı olarak da yetim kızlar bulunmaktaydı. Dolayısıyla bu, kendi haklarını savunamayan yalnız bir kadının toplum içinde heder olmasının önüne geçebilmek için tabii ve olağan karşılanan bir durumdu. Bugüne kadar herhangi bir hüküm gelmediği için aynı uygulama hala devam ediyordu.

Nihayet Cibril-i Emin Allah Resülü'ne, bu meseleye de neşter vuran uygulamayı getiriyordu. Önce:

- Ey insanlar, diye başlanmış ve muhatabın sadece Müslüman­lar olmadığının vurgusu yapılmıştı. Çünkü bu beyanlar, herkese hitap ediyordu. Bu genellemenin ardından gelen uyarı şu şekildeydi:

- Sizi bir tek kişiden yaratan ve ondan da eşini yaratıp o ikisin­den birçok erkekler ve kadınlar türeten Rabbinize karşı gelmekten sakının. Adını anıp kendisini vesile ederek birbirinizden dilekte bu­lunduğunuz Allah'a saygısızlık etmekten ve akrabalık bağlarını ko­parmaktan sakınınız. Allah sizin üzerinizde tam bir gözeticidir.

Bütün insanlığın aynı baba ve annede birleşen bir tek aile oluş­turduğunu, dolayısıyla insanların bu hukuka uygun davranmaları gerektiğini bildiren bu ifade, bundan sonra anlatılacaklar için mü­kemmel bir girişti. Böyle bir ifadenin ardından herkes dikkat kesile­cek ve bundan sonra gelecek hükmü dinlemeye duracaktı. İşte şimdi o hüküm geliyordu:

- Yetimlere mallarını verin, temizi verip murdarı almayın, on­ların mallarını kendi mallarınıza katarak yemeyin. Çünkü böyle yap­manız gerçekten büyük bir günahtır.

Demek ki artık, himayeye alman yetim kızlar konusunda in­sanlar diledikleri gibi davranamayacak, mal ve mülklerinde istedik­leri tasarrufta bulunamayacak ve onları kendi iradelerinin dışında bir hayat yaşamaya mahkum edemeyeceklerdi. Hz. Aişe Validemi­zin de dediği gibi bu ayet, farklı gerekçelerle hakları elinden alman yetim kızlar için insanları adalete davet eden çok önemli bir mesajdı. Çünkü ayet devamla şunları söyleyecekti:

- Himayeniz altındaki yetim kızlarla evlenince haklarını göze­temeyeceğinizden, adaleti sağlayamayacağınızdan endişe ederseniz, onlarla değil, size helal olup arzu ettiğiniz diğer kadınlarla iki, aç veya dört hanım olmak üzere evlenin.

Bu beyanlar, o günkü uygulamalar açısından başlı başına bir devrimi ifade ediyordu. Meselenin iki yönü vardı:

Öncelikle yetim hakkı ne kadar önemliydi ki Allah (celle celaluhü), onlar arasında adaleti gözetemerne endişesinin olduğu yerde, onlan evlere hapsedip diledikleri kimselerle evlenmelerine müsaade etme­me, kendilerine hiçbir bedel ödemeden kendi nikahları altına alma, mal ve mülklerine el koyma şöyle dursun, onlar konusunda adil olu­namaması durumunda yetimleri kendi iradeleriyle baş başa bırakıp başka kadınlarla evlenmenin tercih edilmesi gerektiğini söylüyordu.

Buna bağlı ve dolaylı olarak da, kimsenin kanşmadığı ve bir yö­nüyle de zımnen takdir ettiği sayısız evliliğe sınır getiriyor ve bu du­rumda adaleti vazgeçilmez bir şart olarak ileri sürüp:

- Eğer bu takdirde de aralannda adaleti gerçekleştirmekten endi­şe ederseniz, bir kadınla veya elinizin altında olan cariyelerle yetinin. Bu durum, adaletten aynlmamanız için en uygun olanıdır, diyerek bu rakamın en fazla dört olabileceğini ifade ediyordu. Ancak, dikkatler­den kaçmayan bir ifade daha olacaktı; Kur'an şöyle diyordu:

- Olanca gücünüzü kullanarak çaba sarfetseniz de kadınlar ara­sında adaleti temin etmeye güç yetiremezsiniz.v'?

Anlayan anlamıştı; Allah (celle celaluhü) insanların bir kadınla ev­Iiliklerini birer esas olarak alıyor ve istisnai durumlarda ve zaruret­ler söz konusu olduğu yerde, 'adalet' şartını ileri sürerek vicdanlara hitap ediyor ve o güne kadar sınırsız olarak kullanılan rakamı dörtle sınırlandınyordu.

O gün ashab arasından Nevfel İbn Muaviye beş'>", Hôris İbn Kays sekiz's' ve Gaulôr: İbn Seleme de152 on kadınla evliydi. Bunların

149 Nisa, 4/129

150 Beyhaki, Sünen, 7/184 (13835); İbn Kesir, Tefsir, 1/452

151 Ebu Davüd, Sünen, 2/272 (2241); İbn Mace, Sünen, 1/628 (1952); Darekutni, Sünen, 3/270 (100)

152 Gaylan İbn Selerne Müslüman olduğunda nikahı altında on tane kadın bulunu­yordu ve onun Müslüman olmasıyla birlikte onlar da birlikte Müslüman olmuşlar,

her birisi de Efendimiz'in huzuruna gelecek ve durumlarını arz ede­ceklerdi. Allah Resülii, her birine de dört tanesini yanlarında tutma­larını ve geride kalanlarla da yollarını ayırmalarını tavsiye ediyordu.

Kadınlara tanınan hak ve özgürlükler bunlarla da sınırlı değildi.

Zaten bu ifadeleri bünyesinde bulunduran sureye de, 'kadın' mana­sında 'Nisô' denilmişti. Şöyle devam ediyordu:

- Evleneceğiniz kadınlara mehirlerini gönül hoşluğu ile verin.

Eğer mehrin bir kısmını gönül rızasıyla size bağışlarlarsa onu içinize sine sine afiyetle yeyin.

Allah'ın sizin maişetinizin başlıca vesilesi kıldığı mallarınızı, aklı ermeyen kimselerin ellerine vermeyin. Bu malları işleterek elde edeceğiniz gelirle onların ihtiyaçlarını sağlayın, giyeceklerini temin edin ve onlara tatlı sözler söyleyin, güzel tavsiyelerde bulunun.

Yetimleri evlenme çağına varıncaya kadar gözetip deneyin. Akıl­ca olgunlaştıklarını görürseniz mallarını kendilerine teslim edin. Büyüyünce ellerine alacakları düşüncesiyle o malları israfla tüket­meyin. İhtiyacı olmayan veli, yetim malına tenezzül etmesin. Muh­taç olan ise meşru surette, ihtiyaç ve emeğine uygun olarak yararlan­sın. Onlara mallarını teslim ettiğinizde bunu şahitlerle tesbit ettirin. Allah hesap sorandır ve O'nun hesap sorması kafidir .153

Görüldüğü gibi ayetler, yetim kızlarla kadınlara ait hakları birer birer sıralamakta ve bu haklarını tespitte o güne kadar hiç olmayan bir irade beyanında bulunarak bu tercihi kadınlara vermekteydi. Öy­leyse bundan sonra toplumda kadın, irade beyanında bulunabilen, söylediği zaman sözü dinlenen, hakkını elde etmek için bunun pe­şine düşebilen ve talep ettiği hakkı da bizzat Allah tarafından tespit edilen reel bir varlıktı.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Yetim hakkı ve çok eşliliğe gelen sınır
« Posted on: 28 Mart 2024, 15:13:08 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Yetim hakkı ve çok eşliliğe gelen sınır rüya tabiri,Yetim hakkı ve çok eşliliğe gelen sınır mekke canlı, Yetim hakkı ve çok eşliliğe gelen sınır kabe canlı yayın, Yetim hakkı ve çok eşliliğe gelen sınır Üç boyutlu kuran oku Yetim hakkı ve çok eşliliğe gelen sınır kuran ı kerim, Yetim hakkı ve çok eşliliğe gelen sınır peygamber kıssaları,Yetim hakkı ve çok eşliliğe gelen sınır ilitam ders soruları, Yetim hakkı ve çok eşliliğe gelen sınırönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes