๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Efendimiz => Konuyu başlatan: Safiye Gül üzerinde 27 Nisan 2011, 13:18:09



Konu Başlığı: Yeni bir saldırı ve hendek
Gönderen: Safiye Gül üzerinde 27 Nisan 2011, 13:18:09
YENİ BİR SALDIRI VE HENDEK


Yaklaşık bir yıldır Hicaz' da sulh ve sükün hakimdi; etrafta küçük çapta birileri hareketlenmeye başlamış olsa bile Allah Resülü'nün fe­raset ve basiretiyle bunlar zamanında sezilmiş, kolluk kuvvetlerinin yerinde müdahalesi sonucu hepsi de etkisiz hale getirilmişti. Ancak bu, aynı ortamın devam edeceği anlamına gelmiyordu.

Selam İbn Ebi'l-Hukayk, Huyeyy İbn Ahtab, Kinane İbn Ebi'l­Hukayk, Hevze İbn Kays ve EbU Amir gibi ileri gelen yirmi kadar Yahudi, kendi aralarında oturmuş yine kazan kaynatıyorlardı. Çok geçmeden bu ekip, soluğu Mekke'de almış ve Resülullah'a karşı Ku­reyş'i kışkırtmaya başlamıştı. Şöyle diyorlardı:

- Muhammedle savaşta biz sizinle birlikteyiz ve omuz omuza verip O'nun kökünü kazıyalım!

Teklif Kureyş'in hoşuna gitmişti; zaten böyle bir tepkiyi yıllar­dır onlardan bekliyorlardı. Hatta kaç defa mektup yazmışlardı ama bir türlü taleplerine cevap bulamamışlardı. Şimdi kendileri gelmiş, yıllardır arzu ettikleri teklifi bizzat kendileri talep ediyorlardı. Ebu Süfyan:

- Merhaba dostlarım! Hoş geldiniz! Bizim için en sevimli kişi, Muhammed'e düşmanlık konusunda bizimle birlikte hareket edip bize yardımcı olandır, diyordu. İçlerinden bir türlü atamadıkları Be­dir'in intikamını almak için zaten fırsat kolluyorlardı.

Kureyş, Uhud sonrası meydan okuyarak "Buluşalım" dediği

ikinci Bedir' e de gelememiş ve bu korkak tavrıyla dostları tarafından büyük tepkiyle karşılanmıştı. Şecaat ve kahramanlıklarındaki zaaf dilden dile konuşuluyor, gösterdikleri zaaf sebebiyle haklarında ileri geri laflar ediliyordu. En azından şimdi, sarsılan itibarlarını yeniden elde etme imkanları vardı; üstelik şimdi, Medine'deki Yahudiler de kendileriyle birlikte hareket etme sözü veriyorlardı. Birlikte hareket etmek iki taraf için de bulunmaz fırsattı, toplanacakları zamanı da aralarında anlaşarak ayrıldılar.

Bunun üzerine Ebu Süfyan, Kureyş'in her bir kolundan belli başlı kişileri seçerek toplam elli kişiyle birlikte Kabe'ye geldi ve Kabe örtüsünün altına girerek, kanlarının son damlasına kadar savaşa­caklarına dair yemin üzerine yeminler etti.

Kureyş'ten ayrılan Yahudi topluluğu, bu sefer de soluğu Gata­jan'da almış aynı teklifi onlara da yapıyordu. Hayber'in yıllık geli­rinin yarısını kendilerine vereceklerini söylüyor ve Medine'ye sal­dırmaları durumunda kendilerini dünya malıyla zengin edeceklerini vadediyorlardı. Aynı zamanda Kureyş'in de kendileriyle birlikte sa­vaşacağını haber verip, herkesin birlikte olduğu yerde sizler de bu­lunmalısınız mesajını iletiyorlardı; onlar da kabul etmişti.

Dur durak bilmeden bir tezgah kuruluyordu. Kısa sürede Beni Süleym'e de gitmiş ve onları da ikna etmişlerdi. Bu gidiş, dikiş tu­tacak gibiydi ve sırasıyla bütün Arap kabilelerini dolaşmaya başla­dılar. Anlaştıkları her kabileye tarih veriyorlar ve o zamana kadar hazır olmalarını istiyorlardı. Neredeyse bütün kabileleri Allah Resü­Iii ve mü' mirıl ere karşı savaşmaya ikna etmişlerdi. Bunun için Hen­dek Savaşı'na, kabilelerden toplama bir ordu olması yönüyle aynı zamanda Ahzô.b da denilecekti.

Derken zaman gelmişti ve son vuruş için ilk hamle yapılmak üzereydi. Takvimler beşinci yılın Şevval ayını gösteriyordu. Daru'n­nedve denilen istişare meclislerinde sancak bağlayıp onu Osmô.n İbn Talha'ya verdiler. Artık her şey tamamdı ve Ebu Süfyan ku­mandasındaki dört bin kişilik Mekke ordusu hareket etmiş, Medi­ne'ye doğru yol alıyordu. Ordu içinde üç yüz at, bin beş yüz de deve vardı.

Bunu duyan kabileler de harekete geçmiş ve akın akın gelip Ebu Süfyan ordusuna katılmaya başlamıştı; Beni Süleym yedi yüz, Beni

Fezôro. bin, Eşca' kabilesi dört yüz, Beni Miirre de dört yüz kişilik bir destek ile Ebu Siifyan'a destek çıkıyor ve Medine istikametinde yürüyen orduya katılıyordu. Çok geçmeden bu sayı, on bini bulacak­tı. Neredeyse Medine'de bulunan ihtiyar, kadın ve çocuklar da dahil herkese bir asker düşüyordu.

Yine geliyorlardı; kendilerini şerre kilitlemiş bu adamların us­lanmaya niyetleri yoktu. Halbuki Medine ve Medenilerin onlara ne zararı vardı? Ancak küfrün mantığı yoktu ki! Öldürmeye kilitlenmiş ve beyinleri de kin ve nefretin esiri olmuştu. Ufukları sığ, dimağları da donuktu; kendi karakterlerinin gereğini yerine getiriyorlardı.


Konu Başlığı: Ynt: Yeni bir saldırı ve hendek
Gönderen: Mehmed. üzerinde 04 Mayıs 2019, 15:51:48
Esselamu aleyküm Rabbim paylaşım için razı olsun


Konu Başlığı: Ynt: Yeni bir saldırı ve hendek
Gönderen: Ceren üzerinde 23 Ağustos 2019, 20:48:26
Esselamu aleykum. Rabbim razı olsun paylasimdan kardeşim. ..


Konu Başlığı: Ynt: Yeni bir saldırı ve hendek
Gönderen: Züleyha üzerinde 24 Ağustos 2019, 11:10:26
Rabbim razi olsun hocam insallah selam ve dua ile