> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Efendimiz > Yeni bir medeniyet inşası
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Yeni bir medeniyet inşası  (Okunma Sayısı 2461 defa)
11 Mayıs 2011, 18:12:15
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 11 Mayıs 2011, 18:12:15 »



Yeni Bir Medeniyetin İnşası

Beri tarafta Hz. Hacer, kadın başına yalnız kaldığı bu va­dide çocuğunun telaşına düşmüş; içecek bir yudum su bula­bilmek için koşturup duruyordu. Bir anne olarak endişelerini teskin eden tek şey, Rabbine olan itimadıydı. Belki de, kuca­ğındaki çocuğa hamile olduğunda karşılaştığı meleği ve onun söylediklerini hatırlayıp teselli oluyordu. Zira, bunalıp sıkıntı­lannı Rabbine arz ettiği bir gün, yanında beliren melek kendi­sine şunlan söylemişti:

- Endişe edip korkma! Zira şu an, senin hamile olduğun oğlun vesilesiyle Allah, yeryüzünde hayır murad etmektedir.

Meleğin söyledikleri bunlarla da sınırlı değildi; melek ço­cuğunun adını 'İsmail' koymasını fısıldamış ve ardından şun­lan ilave etmişti:

- Doğacak çocuk, emsalsiz birisi olacak ve bütün insanlığın ümidi onda olacak. Onun eli, herkesin üstünde olacak, herke­se hükınedecek ve herkesin eli de onunla olacak. Herkes, onun emir ve direktiflerine göre kendini şekillendirecek. Ve aynı za­manda o, bütün kardeşlerinin beldesine malik olacak.»

Bunlar, kocası Hz. İbrahim'e söylenilenlerle de, tam bir paralellik arz ediyordu.

Müjdeye itimadı tam olsa da, sebeplere riayet bir esastı ve bunun için Hz. Hacer, bir yudum su veya nefes alan bir can bulma arzusuyla iki tepecik, Safd ile Merve, arasında telaşlı bir yanşa başladı. Zira, kırbadaki su tükenmiş, şefkat yüklü anne Hacer'de korku ve telaş başlamıştı. Bu koşturmalan sı­rasında bir taraftan da, göz ucuyla sürekli küçük yavrusunu kolluyor, onun başına bir şeylerin gelmesinden korkuyordu.

s İbn Kesir, el-Bidaye, 1/153

Artık Safa ile Merve arası, Hacer'in güzergahı olmuştu.

Her iki tepenin eteklerine geldiğinde yürüyüşünü hızlandırı­yor ve ayrı bir telaşla diğer tepeye ulaşmaya çalışıyordu. Bu telaşlı koşuşturma tam yedi kez tekrarlanacaktı.

Tam Merve'nin tepesine gelmişti ki, bir sesle irkildi. Adeta bu ses, kendisini, oğlunun yanına çağırıyordu. Yeniden dikkatli­ce kulak kesildi. Evet, yanılmamıştı; biricik yavrusunun yanında bir melek duruyordu. Daha bir dikkatlice baktı. Gördüklerine inanamıyordu; oğlu İsmail'in ayaklannın dibinde bir de pınar oluşmuştu ve çölün ortasında kaynayıp duruyordu.

Bir çırpıda koşup çocuğunun yanına geldiğinde, meleğin kendisine şunları söylediğini duydu:

- Sakın zayi olacağın endişesine kapılma!.. Çünkü burada Allah'ın evi vardır. Onu, bu çocukla babası inşa edeceklerdir. Allah, onun ehlini asla zayi etmez ... 6

Vazife tamam olunca, melek de ortadan kaybolmuş ve yine Hz. Hacer'le küçük yavrusu Hz. İsmail yalnız kalakalmıştı.

Her dönemde hayat kaynağı olan su, buraya başka insan­lan da çekecek ve böylelikle, kader programının takdir bu­yurduğu bir yapılanma başlayacak, Beklenen Nebi'nin zuhür edeceği şehrin temelleri atılacaktı. Zira, çok geçmeden buraya Cürhümlüler gelecek ve hayat emaresi gördükleri bu yerde, Hz. Hacer'in de iznini alarak, konaklayıp Mekke şehrini mey­dana getirmeye başlayacaklardı.

Böylelikle, insanlığın kendisinde hayat bulacağı Residul­lah'ın neş'et edeceği Fôrôn dağlannın arasında yeni bir ha­yat başlıyordu. Zemzem'in hayat verdiği çöl, artık verimli bir belde haline gelecek ve bereketiyle insanlan kendisine çeke­cek, karalara bürünüp yas tutan bu dağların arasında, Hz. Muhammed'i (sallallahu aleyhi ve sellem) netice verecek bir süreç başlayacaktı.

6 Taberi, Tefsir, 13/230

Hz. İbrahim'in duası kabul görmüş ve bu ıssız vadi artık, yeşillere bürünerek insanlan kendisine çekmeye başlamıştı. Bu teveccüh, aynı zamanda buraya her türlü nimetin akın et­mesini de sağlayacak ve buradakiler bundan böyle sürekli bir inayet yaşayacaklardı.

Bu arada Hz. İsmail de büyümüştü ve artık delikanlılık dönemini yaşıyordu. Nihayet Hz. İsmail, Cürhümlülerden bir kızla evlenmiş ve Zemzem'le başlayan bu birliktelik, akrabalık bağlannın kurulmasıyla güçlenerek geleceğe yönelik sağlam bir zemin oluşturmuştu.

Geçen süre içinde Hz. İbrahim, zaman zaman Hacer ve İsmail'i ziyarete geliyor, bir müddet kaldıktan sonra tekrar onlan kendi hallerinde bırakıp geri dönüyordu.

Aradan bir süre daha geçmişti. Bu sefer, Hz. İbrahim, hemen geri dönmek için değil, uzun bir müddet orada kalıp Kabe'yi yeniden inşa etmek için geliyordu. Murad-ı ilahi bu istikametteydi ve o da, bu isteği yerine getirebilmek için yola koyulmuş, Mekke'ye geliyordu.

Çok geçmeden de, oğlu Hz. İsmail'le birlikte Kabe'yi inşa etmeye başlamışlar ve bir kez daha insanlığı, asla vazgeçeme­yecekleri bir kaynağa davete durmuşlardı. Bir taraftan inşa iş­lemi devam ederken diğer yandan da ellerini açıp, bu en kut­sal mekanda dua dua Rablerine şöyle yalvanyorlardı:

- Ey Rabbimiz! Bizden kabul buyur. Hiç şüphesiz işiten Sen'sin, bilen de Sen! ..

Ey Rabbimiz! Hem İsmail ve beni, yalnız Senin için boyun eğen Müslümanlardan kıl, hem de soyumuzdan yalnız Senin için boyun eğen Müslüman bir ümmet meydana getir ve bize ibadetimizin yollannı göster. Tevbemize rahmetle icabette bulun. Hiç şüphesiz Tevvab Sensin, Rahim de Sen!..

Şanı yüce iki peygamberin, yeryüzündeki ilk bina ve arşın izdüşümü olan mübarek bir mekanda yaptıklan bu dualara el­bette icabet edilecekti. Duada böylesine bir hill yakaladığını gö
ren Hz. İbrahim sözü, temelini atmış olduğu 'hillet' mesleğini; kıyamete kadar ve sadece bir yörede değil, bütün alemde ikame edecek olan Son Nebi'ye getirecek ve şöyle yalvaracaktı:

- Ey Rabbimiz! Bir de onlara içlerinden öyle bir Resul gönder ki, o Resül, onlara Senin ayetlerini tilavet eyleyip oku­sun, kendilerine kitabı ve hikmeti talim edip öğretsin, içleri­ni ve dışlannı tertemiz yapıp onlan pak eylesin. Hiç şüphesiz Aziz Sen 'sin, hikmet sahibi de Senl.."

Bu duasında Hz. İbrahim (aleyhisselamj'ın, gelmesini istedi­ği hikmet sahibi peygamber, kuşkusuz her peygamberin gele­ceğini muştuladığı Son Nebi Hz. Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellern)'di. Zira, Hz. İsmail zürriyeti içinde Hz. Muhammed'den başka bir peygamber yoktu ve olmayacaktı da.

Bu samimi duanın, Hakk katındaki değeri de oldukça bü­yüktü. Nitekim, yüzyıllar sonra bir gün Allah Resülü (sallallalıu aleyhi ve sellern), minnet sadedinde şunlan söyleyecekti:

- Ben, atam İbrahim'in duası, kardeşim İsa'nın müjdesi ve annemin de riiyasıyım."

Yine vefayı, vefa ehlinden öğrenmemiz gerektiğini gösteren bir yer ... Yine ahde vefanın silinmez bir örneği ve yine duaya dua ile mukabelede bulunmanın eşsiz misali!.. Hz. İbrahim (aleyhisselaml'Iü, çağlar öncesinden dualanna alarak gelmesini is­tediği Hz. Muhammed'in ümmeti de, bir şükran ifadesi olarak dualanna O'nu alacak, 'Allahümme Salli' ve 'Bariklerinde:

- Allah'ım! Muhammed'e, O'nun al ve ashabına salat ve berekette bulunduğun gibi İbrahim'e de aynı salat ve bereket­ten ihsan eyle, diyerek her gün namazlannda Hakk'a niyaz edecektir!..

Bu vefanın bir de İbrahirncesi vardı. Zira, Hz. Muham­med'in geleceğinin haberi, Hz. İbrahim'in ruhuna o denli işle-

7 Bkz. Bakara, 2/129 vd.

8 İbn Hibban, Sahih, 14/313; Hakim, Müstedrek, 2/453 (3566)

mişti ki, kendi şahsına yapılan iltifatlarda bile O'nu hatırlayıp öne çıkanyor ve bu iltifatlara layık olanın kendisinden ziyade, Beklenen Sultan olduğunu ifade ediyordu.

Allah (celle celaluhü), Hz. İbrahim'i değişik imtihan süzgeçle­rinden geçirmiş ve her birinde üzerine düşen vazifeyi hakkıyla yerine getiren Hz. İbrahim' e şöyle bir iltifatta bulunmuştu:

- Seni insanlara imam kılacağım.

Bu, büyük bir iltifattı ve karşılığında acziyet içinde şükür­le mukabele gerekiyordu. Aynı zamanda bu, böyle bir nimetin şükrü adına önemli bir göstergeydi. Ancak Hz. İbrahim öyle yapmadı. O'nun verdiği ilk tepki:

- Benim zürriyetimden de!.. şeklindeydi ki bu, üzerinde durulması gereken bir refleksti. Şuuraltının ne türlü bilgilerle beslendiğinin bir göstergesiydi aynı zamanda. Zaten, insanın gerçek niyeti de böylesi sürpriz durumlarda ortaya çıkardı.

Ancak; Allah (celle celaluhü), imarnet gibi önemli bir me se­lenin, zulme dalmış ve ona nza gösteren, bilhassa o günkü İsrailoğulları gibi inhiraf eden kimselere müyesser kılınma­yacağını ifade sadedinde;

- Zalimler, ahdime (nübüvvetime) nail olamazlar." buyu­racaktı.

Böyle bir ifadeyle, nazarlar yakın zamanda bir imam ara­mak yerine, gelecek asırlara ve daha uzun bir zamana yönlerı­dirilmiş oluyordu.

Böylelikle, zulümle nübüvvetin, asla bağdaştınlamayacağı­nın vurgulanmasının yanı sıra, İsrailoğullannın yapageldikleri zulüm ve inhiraflardan hareketle böyle bir şerefi yitirdikleri ve bu şerefin, bundan böyle Hz. İsmail soyuna geçtiği ifade edilmiş olunuyordu. Elbette Hz. İbrahim'in talep ettiği İmam da, ıssız vadide bırakıp geri döndüğü oğlu İsmaifin soyundan olacaktı.

9 Bkz. Bakara, 2/114

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Yeni bir medeniyet inşası
« Posted on: 29 Mart 2024, 00:49:01 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Yeni bir medeniyet inşası rüya tabiri,Yeni bir medeniyet inşası mekke canlı, Yeni bir medeniyet inşası kabe canlı yayın, Yeni bir medeniyet inşası Üç boyutlu kuran oku Yeni bir medeniyet inşası kuran ı kerim, Yeni bir medeniyet inşası peygamber kıssaları,Yeni bir medeniyet inşası ilitam ders soruları, Yeni bir medeniyet inşasıönlisans arapça,
Logged
18 Nisan 2019, 15:29:06
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #1 : 18 Nisan 2019, 15:29:06 »

Esselamu aleykum. Rabbim razı olsun bilgilerden kardeşim. ..
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

18 Nisan 2019, 23:40:20
Mehmed.
Görevli Sorumlusu
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 18.662


Site
« Yanıtla #2 : 18 Nisan 2019, 23:40:20 »

Ve Aleykümüsselam Rabbim bizleri Peygamberimizin yolundan ayırmasın Rabbim paylaşım için razı olsun
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

19 Nisan 2019, 11:59:06
Züleyha

Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 1.439


« Yanıtla #3 : 19 Nisan 2019, 11:59:06 »

Rabbim hayırlı yollardan ayırmasın insallah selametle...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes