๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Son Peygamber => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 16 Aralık 2009, 23:36:21



Konu Başlığı: Ümmü Mabed
Gönderen: Sümeyye üzerinde 16 Aralık 2009, 23:36:21
Ümmü Mabed


Burada ihlaslı ve temiz bir kadınla ilgili bir olayı anlataca ğız. Hicret yolculuğu esnasında Hz. Peygamber (s.a.v.) onunla, Kadid denen yerde karşılaşmıştı. Hicret yolculuğu esnasında görülen harikalara ek olarak Peygamber efendimiz bu kadınla karşılaştığında da bazı harikulade haller zuhur etmişti. Ama Cenab-ı Allah, müşriklerin gözlerine perde çekmiş, dolayısıyla bu harikaları görememişlerdi. Bu harikalara örnek olarak örümceğin mağara kapısına ağ örmesini, güvercinlerin oraya yuva kurmalarını, Süraka´nın atının ayaklarının yere batması nı ve defalarca tökezlemesini gösterebiliriz. Bütün bunlar Hz. îşa ile Musa´nın mucizelerinden geri kalmayan ve gözle görüle bilen mucizelerdi. Ama Peygamber efendimiz bu mucizeleri öne sürerek Kureyşliler´e ve insanlığa meydan okumamıştır. Aksi ne o, en büyük mucize olan Kur´an-ı Kerim ile dünyaya karşı meydan okumuştur.

Ümmü Mabed´e uğradığında zuhur eden harika şu idi: Üm mü Mabed´in zayıf ve sütsüz koyunu süt vermeye başlamış, ka filedeki herkes o sütten içmiş ve süt, yine akmaya devam et mişti. Hz .Peygamberdin konuk olduğu ev halkı da o sütten doyasıya içmişlerdi. Beyhaki, bu kıssayı Ebu Mabed el-Huzai´den naklederek Şöyle anlatıyor: "Resulullah (s.a.v.) Mekke´den Me dine´ye hicret edeceği gece Ebubekir, Ebubekir´in kölesi Amir bin Füheyr´e ve kılavuz Abdullah bin Ureykit el-Leysi ile birlik­te yola çıktı. Ümmü Mabed, metanetli ve iffetli bir kadındı. Evinin dış kısmında bir kenarda oturmaktaydı, Kafîledekiler, yanında satılık et veya ´süt bulunup bulunmadığını sordular. Yanında ne et, ne de süt vardı. "Yanımda bu istedikleriniz bu­lunsaydı, sizi ağırlamakta kusur etmezdim" dedi. Çünkü onlar kıtlık içindeydiler.

Resulullah (s.a.v.) evin çevresine baktı. Bir köşede bir koyu nun durduğunu görünce: "Ey Ümmü Mabed! Bu koyun nedir?" diye sordu. O da: "Zayıflığından ötürü sürüye katılamamış bir koyun!" dedi. Hz. Peygamber, "Sütü var mı?" diye sordu. "Süt veremeyecek kadar zayıftır" diye cevap alınca, "Onu sağmama izin verir misin?" diye sordu. Ümmü Mabed: "Sütü varsa sağ!" diye izin verdi. Hz. Peygamber koyun için dua edip elini meme lerine sürdü. Bir cemaati doyuracak büyüklükte bir kap getir­melerini söyledi. "Bismillah" diyerek sağmaya başladı. Koyun da bacaklarını araladı. Oluktan boşanırcasma bol süt geldi; kap doldu. Hz. Peygamber, sütü Ümmü Mabed´e gönderdi. Üm mü Mabed ve Hz. Peygamber´in arkadaşları kana kana içip doydular. En sonunda Peygamber efendimiz içti ve "kavmin sakisi en sonda içer" dedi. İçtikten sonra koyunu ikinci kez sağ dı. Son sağılan sütü Ümmü Mabed´e bıraktılar ve yanından ay rılıp gittiler.

Çok geçmeden Ümmü Mabed´in kocası Ebu Mabed, iliği bo şalmış zayıf ve cılız keçilerini önüne katarak eve geldi. Keçiler zayıflıklarından dolayı sallanarak yürümekteydiler. Evdeki sü tü görünce şaştı ve Ey Ümmü Mabed, bu süt nereden geldi?" diye sordu. Evde sağmal hayvan yoktu. Koyunları süt verecek durumda değildi. Ümmü Mabed, cevaben dedi ki: "Sütün bir yerden geldiği yok. Buraya şöyle konuşan mübarek bir adam geldi. (Kocası bu adam mutlaka Kureyşliler´in aradığı şahıstır, . dedi.) Yüzü parlak, huyu güzel, siması tatlı ve mükemmeldi. Başı küçük değildi. Endamı düzgün ve Ölçülü, kirpikleri uzun du. Sesi tok, gözlen sürmeli ve hilal kaşlıydı. Boynu uzunca, sakalı sık, konuşması tatlıydı. Sözleri açık-seçik ve net idi. Susarken vakur, konuşurken yüce idi. Kelimeleri, bir ipe dizilmiş boncuk taneleri gibi akıp geliyordu. Uzaktan insanların en yu muşak huylusu, yakından da en güzeli olarak görünüyordu. Orta boyluydu. Uzunluğu, kendisini gören gözün unutamaya cağı ölçüdeydi. Kısalıkla ayıplanamazdı. İki dal arasındaki bir dal gibiydi. Kafiledeki üç kişiden en parlak görünümde olan kendisiydi. Endamı en güzel olan da kendisiydi. Kendisini çev releyip onu dinliyor, emrettiğinde emrini hemen yerine getiri yorlardı. Kıskanılacak bir durumdaydı. Asık suratlı ve azarla-yıcı değildi."

Kocası dedi ki: "Vallahi sözünü ettiğin bu adam, Kureyşli-ler´in aradığı adamdır. Ona rastlarsam, beni arkadaşlığa ka bul etmesini isteyeceğini. Yolunu bulursam bunun için çaba sarf edeceğim."

Bu anlattıklarımız, Ümmü Mabed´in sözleri ve kısssası idi. Hz. Peygamber´in evsafından bahsederken buna değinmiştik. Siyer kitaplarında anlatıldığına göre Ümmü Mabed´in adı, Ati-ke binti Halef bin Ma´ad bin Rebia bin Adrem´dir. Kocası Ebu Mabed´in adı da, Ekseni bin Uzza bin Ma´bed bin Rebia bin Adrem´dir. Karı-koca, amca çocuklarıdır. Rivayete göre Ümmü Mabed´in kocası müslüman olup hicret etmiştir.




Konu Başlığı: Ynt: Ümmü Mabed
Gönderen: Ceren üzerinde 10 Şubat 2021, 02:01:29
Esselamu aleyküm.binler kez subhanallah peygamber efendimizin mucizesine.rabbim razı olsun paylaşım dan kardeşim...