๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Efendimiz => Konuyu başlatan: Safiye Gül üzerinde 28 Nisan 2011, 10:51:25



Konu Başlığı: Uhud sonrası gelişmeler
Gönderen: Safiye Gül üzerinde 28 Nisan 2011, 10:51:25
UHUD SONRASI GELİŞMELER

Bir badire daha atlatılmış ve müşrikler yeniden geri püskürtül­müştü. Ancak bundan emin olmak gerekiyordu. Bu arada etraftan gelen haberler de iç açıcı değildi; Uhud'un yaralarını sarıp Hamraii­'l-Esed'den de zaferlerini tescil ettirerek dönen Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) ve ashab-ı kiram, yoğun geçen iki günün ardından ya­ralarını sarma fırsatı bulmuşlardı. Ancak gelen haberler, buna ayı­racak zamanın bile olmadığını gösterir mahiyetteydi. Zira Uhud' da yetmiş sahabenin şehit oluşu ve Mekke ordusunun kendince bir za­ferle (!) geri dönüşü, fırsat bekleyen başkalarının da iştahını kab art­mış ve Medine'ye saIdırma duygularını tetiklemişti. Kendilerince, Müslümanların kökünü kazımak için Medine'ye saldırınanın tam zamanıydı ve bunun için ittifaklar kurulmaya, anlaşılan mekanlar­da asker toplanmaya çoktan başlanmıştı! Tabii olarak bu haberler, Resül-ü Ekrem'in kulağına da geliyordu.

Elbette bunlar da çözülecekti; ancak Resülullah (sallallahu aleyhi ve sellern), stratejilerini düşmanın atacağı adımları bekleyerek orta­ya koyma yerine daha aktifbir yol izleyerek kendisinin belirleyeceği düzlemde yürümeyi tercih ediyordu. Bu dönemde de aynı tavrı ser­gileyecek ve daha birileri Medine'ye saldırı hazırlığı yürütürken kar­şılarında Müslümanları buluvereceklerdi. Aynı zamanda bu, savaşla zaman kaybetmemenin bir başka adıydı; zira henüz yola koyulma­dan dağıtılan şer odaklarının bir daha toplanmasına imkan yoktu ve en azından bu, savaşarak açılması muhtemel yaraların, daha işin ba-

şındayken önüne geçilmesi anlamına geliyordu. Çünkü zaman, müs­pet hareket adına yapılması gerekenleri yapma zamanıydı.

Allah Resülü de sırasıyla bu adımları atacak ve bir taraftan Cezi­retii'l- Arab' da güvenliği sağlayıp adını nakşederken diğer yandan da etrafa muallimler göndererek Kur'ani düşüncenin yaygınlaşmasını hedefleyecekti. Bunun için etrafa keşifkolları gönderiyor, seriyye ve gazvelerle Hicaz'daki hakimiyetini tescil ediyordu. Etrafa muallim­ler yolluyar ve ilahi mesajın muhtevasına muttali olmak için Medi­ne'ye gelenlere de rehberlik yapıyordu.

Mekke müşriklerinin yine gelecekleri, gidişlerinden belliydi. En azından onlar yeniden toparlanıp gelecekleri ana kadar Kur'ani dü­şünce, toplumun geneline mal edilmeli ve kitleler tarafından hüsn-ü kabulle karşılanmalıydı. Bunun için zaman, yarın ne olacağını bek­leyerek vakit geçirme değil, yarını inşa adına sabırla aktiviteyi bir­leştirerek istikbale yürüme zamanıydı.