๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Efendimiz => Konuyu başlatan: Safiye Gül üzerinde 06 Mayıs 2011, 11:46:27



Konu Başlığı: Tebliğ ayetleri
Gönderen: Safiye Gül üzerinde 06 Mayıs 2011, 11:46:27
TEBLİG AYETLERİ



Bir taraftan İbn Erkam'ın evindeki faaliyet, sırran tenev­verat345 devam ediyor; diğer yandan da insanlar, teker teker İslam'a davet ediliyordu. Buna rağmen müşrikler, bulduk­lan her fırsatı mü'minlerin aleyhinde değerlendirmeyi şiar edinmiş; onlan sürekli taciz etmeye çalışıyorlardı. Gerçi, ge­len ayetlerde hem onlann durumu ortaya konuluyor hem de mü'minleri yann adına bekleyen sürprizlerden bahisler açı­lıyordu. Mü'minler için tek dayanak O idi ve O (sallallahu aleyhi ve sellem) da, her gün yeni bir mesajla insanlan besliyor, yol ve yöntem öğretiyordu.

Hira'daki buluşmadan bu yana, beş yıla yakın bir süre geçmişti. Allah'ın ayetlerini, Allah'ın Resülü (sallallahu aleyhi ve sellem) insanlara tebliğ ediyor ve bizzat talimini de yerine ge­tiriyordu. İbn Erkarn'ın evinde, tam anlamıyla Rahmani bir sofra kurulmuş; sahabe de bu sofradan doyasıya istifade edi­yordu. Bu sofranın müdavimleri, Nebevi sohbetteki insibağla boyanmış, buradan aldıklan boyayı başkalanna da taşımaya başlamışlardı. Artık sofra, dar geliyordu.

345 Başkalannı tahrik etmeden ve tedbiri elden bırakmadan gizlice nurlanma demektir.

Derken, bir anda ortamın havası değişmiş ve vahyin geli­şini haber veren bir görüntü hasıl olmuştu. Gelen ayet, şunlan söylüyordu

- Emrolunduğun şeyi, onlann başlannı ağntırcasına teb­liğ et ve müşriklerden de yüz çevir! Bunu yaparken alaycı bir tavır sergileyenlere karşı Biz Senin arkandayız ve yeteriz. On­lar ki, Allah'a başka ilahlan da ortak koşarlar; işin gerçek yö­nünü yann onlar da bilecekler.ss"

Üç yıllık süreci sona erdirecek bir emirdi bunlar aynı zamanda. Anlaşılan, ilk defa muhatap olunan bir toplumda, tebliğ adına bazı devreler vardı ve şimdi, bu devrelerden biri geride kalıyor, irşad ve tebliğ adına yeni bir sayfa daha açılı­yordu. Zira artık, iman cephesindeki maya tutmuş ve kemiyet itibariyle kırka baliğ olan Müslümanlar, keyfiyet olarak da zir­vede bir temsil yaşamaya başlamıştı.

Demek ki bundan sonra, müşriklerin alaycı tavırlanyla onlardan gelebilecek tepkilerin çok önemi yoktu. Beri tarafta Hakk'a aşina binlerce insan dururken, üç-beş kendini bilme­zin tepkilerine mesele kurban edilmemeli; imana ait hakikat­ler her bir insana ulaştırılarak dileyenin onlan kabullenme süreci hızlandırılmalıydı.

346 Bkz.Hıcr, 15/94-96