> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Efendimiz > Tahvil-i kıble
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Tahvil-i kıble  (Okunma Sayısı 1911 defa)
02 Mayıs 2011, 12:14:16
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 02 Mayıs 2011, 12:14:16 »



Tahvil-İ Kıble

Gerek ilk günden itibaren kılınan nafile namazıarda gerekse İsra ve Miraç sonrasında farz kılınan namazıarda hep Kudüs tarafı­na dönülüyordu.v Elbette burası da, içinde Beyt-i Makdis'i barındı­ran ve Allah'ın mübarek kıldığı bir mekandı; ancakAllah Resülii'nün gönlü Kabe'deydi ve bugüne kadar hep bir beklenti içindeydi. Müba­rek başlarını semaya kaldırıyor ve yüzünü Kabe'ye çevireceği zama­nı hasretle bekliyordu. Hatta bu beklenti, sadece O'na has bir şey de değildi; Hz. Ömer gibi feraset sahibi bazı sahabiler de aynı duyarlılı­ğı gösteriyor ve namazlarında Kabe'ye yönelmek istiyorlardı.

Zira kıble, ilk insan Hz. A.dem'den bu yana Kabe istikametin­deydi. Hz. İbrahim ve Hz. İsmail de Kabe'ye dönerek namazlannı kılmış, Hz. Musa'dan Hz. Salih'e kadar birçok peygamber oraya yö­nelerek namaza durmuşlardı. Öyleyse Kabe, Son Nebi'nin de kıble­si olacaktı. Ancak takdir, belli bir müddet kıblenin, Kudüs cihetine doğru olmasını murad etmişti ve artık bu süreç yaşanıyordu. Belki de bu, Medine'deki en etkin nüfusla çok önemli bir ortak paydada buluşma zemini oluşturuyordu. Ancak, ne var ki Medine Yahudileri, bunu bile dillerine dolamış, kendi kıblelerine dönülüyor olmayı bile bir üstünlük vesilesi olarak görmeye başlamışlardı. Bu da yetmiyor­muş gibi bir de işi ilerletmiş ve konuyu hakaret boyutuna kadar ta­şımışlardı.

Nitekim, Cibril'le buluştuğu bir gün Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellern):

- Ya Cibril, diyordu. Rabbimin, yüzümü İsrailoğullarının kıble­sinden Kabe'ye çevirmesini arzu ediyorum!

- Şüphe yok ki Ben de bir kulum; Sen bunu Rabbinden iste, diyordu Cibril de. Allah (celle celaluhü), elbetteki Habib-i Ekremi'nin

    14         Efendimiz'in, hicretten önce Mekke'de kıldığı namazlannda Kudüs'e dönerken Kabe'yi de karşısına aldığı, Medine'ye hicretten sonra fiziki şartlar buna müsaa­de etmediği için arayışının arttığı şeklinde de bir yorum bulunmaktadır. Bkz. İbn Kesir, Tefsir, 3/158-160; Salihi, Sübülii'l-Hüda ve'r-Reşad, 3/370

talebine cevap verecek ve arzu ettiği kıbleyi kendisine müyesser kı­lacaktı.

Yine bir pazartesi günüydü. Hicretin üzerinden on altı ay geç­mişti ki Cibril-i Emin, namazıarda Beyt-i Makdis yerine Kabe'ye dö­nülmesi gerektiğini bildiren ayetler getirdi:

"Yüzünün, sürekli semayı süzdüğünü görüp duruyoruz; öyleyse Seni, razı olacağın bir kıbleye çevireceğiz. Bundan böyle Sen, yüzünü Mescid-i Haram cihetine çevir. Sizler de yüzünüzü o tarafa çevirinl'l"

Artık, beklentiye cevap gelmiş ve söylentilerin de önü alınmış­tı. Bundan böyle kalıcı kıble tayin edilmişti. Artık namazlar da, hep Kabe'ye dönülerek kılınacaktı.ı" Ancak, fitnenin arkası kesilmiyordu sefer de bazı Yahudiler ileri atılmış ve bu değişikliği dillerine dola­mışlardı. Allah'tan, sema ile irtibat sürekli idi ve yine Cibril-i Emin yetişti imdada: "Bu Müslümanları, daha önce yöneldikleri kıbleden çeviren sebep de nedir?" diyerek ortalığı bulandırmak isteyen akıl­sızlara cevap olacak şu ayetleri getiriyordu:

"De ki; doğu da batı da Allah'ındır. O, dilediği kimseyi doğru yola yöneltir. Ve işte böylece Biz sizi, başkalarına da örnek olacak orta bir ümmet yaptık ki insanlar nezdinde Hakkın şahitleri olası­nız! Ve Resül de sizin hakkınızda şahit olsun! Senin arzulayıp da şu anda yöneldiğin Kabe'yi kıble yapmamızın sebebi, sırf Peygamberin izinden gidenlerle ondan ayrılıp gerisin geriye dönecekleri meydana çıkarmaktır. Gerçi bu, oldukça ağır bir iştir; ancak, Allah'ın doğru yola erdirdiği kimseler için mesele teşkil etmez. Allah, imanınızı zayi edecek değildir. Çünkü Allah, insanlara karşı pek şefkatlidir, çok merhametlidir."?

15 Bakara,2/ı44

16     Bu ayet geldiğinde Efendimiz'in ashabıyla birlikte öğle namazı kıldığı ve üçün­cü rekattarı sonra yönünü Kabe istikametine çevirerek namazını tamamladığı; Beni Seleme yurduna gelip burada Bişr İbn Bera'nın annesi Ümmü Bişr'i ziyareti sonrasında öğle namazını kılarken bu ayetin indiği (ki burada, iki kıbleli mescid manasında 'Mescid-i Kıbleteyn' adında bir mescid bulunmaktadır); hadisenin gerçekleştiği namazın ikindi namazı olduğu veya Efendimiz'le birlikte ikindi veya sabah namazını Kabe'ye karşı kılıp da kendi mahallelerine dönen insanların haber vermesiyle birlikte sahabenin, namaz esnasında Kabe'ye doğru yöneldikle­ri şeklinde değişik rivayetler vardır. Bkz. İbn Sa' d, Tabakat. ı/24ı, 242

17 Bakara, 2/142, ı43

Bu hadise, Medine'de bulunan her kesim için önem arz etmeye başlamış ve herkes, kendi baktığı yerden konuyu yorumlamaya çalı­şıyordu. Yahudiler, Efendimiz'in kendisinden önceki peygamberle­rin kıblesine muhalefet ettiğini ifade ederek, "Gerçekten peygamber olsaydı kendisinden önceki nebilerin kıblesitıdetı aurılmazdı:" diye rahatsızlıklarını dile getirirken müşrikler, "O'nun geri adım atıp da değiştirdiği kararlar isabetli; baksanzza, kıblesini değiştirip bizim kıblemize yöneldiği gibi mutlaka dinini de değiştirip bizim safımı­za gelecek!' diyorlardı. Bu arada, yavaş yavaş kendini hissettirmeye başlayan yeni bir grup olan münafıklar da, 'Muhammed de nereye döneceğini bilmiyor!" Önceki hak idiyse niye ondan vazgeçti veya ikincisi doğru ise bugüne kadar batılın peşindeydi demektir!' diye dil uzatmaya başlamışlardı.

Bütün bunlara rağmen gelen ayetler, kıblenitı değiştirilmesi gibi önemli bir olayın, mutlaka Allah katından gelen bir emirle ce­reyan ettiğini bildikleri halde konuyu çarpıtmak isteyenlerin olabi­leceğine de dikkat çekiyor ve şunları söylüyordu:

"Kendilerine kitap verilmiş olanlara her türlü delili de getirsen onlar, Senin kıblene yönelmezler; Sen de onların kıblesine yönelecek değilsin! Zaten, onların bazısı da diğer bazısının kıblesine dönmez­ler! Faraza, Sana gelen bunca ilimden sonra onların keyiflerine uya­cak olursan, bilmiş ol ki, o takdirde Sen de zalimlerden olursunl't'"

Zaten Allah (celle celaluhü), daha işin başında bütün bunların ola­cağını haber vermiş ve sefihlerin böyle davranacaklarından bahset­mişti. Öyleyse, bu türlü insanların tavırlarına aldırış etmeden yola devam edilmeli ve söylentilere aldırış edilmeden mesafe alma yolu tercih edilmeliydi.

Mii'minler açısından yaşanan problem daha farklıydı; onlar, kıble değişmeden önce vefat edip de Kabe cihetine dönerek namaz kılma imkanı bulamayan arkadaşlarının durumunu merak ediyor­lardı. İşin içinden çıkamayınca meseleyi Efendimiz'e taşıdılar. O da, konuyla ilgili ayetlere yöneltti dikkatlerini. Evet, bu ayetlerde Allah (celle celaluhü), önceden bu sorunun cevabını açıkça veriyor ve kimse­nin imanını zayi etmeyeceğini anlatıyordu.

18 Bakara, 2/144, 145

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Tahvil-i kıble
« Posted on: 26 Nisan 2024, 00:46:31 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Tahvil-i kıble rüya tabiri,Tahvil-i kıble mekke canlı, Tahvil-i kıble kabe canlı yayın, Tahvil-i kıble Üç boyutlu kuran oku Tahvil-i kıble kuran ı kerim, Tahvil-i kıble peygamber kıssaları,Tahvil-i kıble ilitam ders soruları, Tahvil-i kıbleönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes