Konu Başlığı: Süheyl ibn Amr dan gelen haber Gönderen: Safiye Gül üzerinde 23 Nisan 2011, 15:27:36 Süheyl İbn Amr'dan Gelen Haber Bir aralık Efendimiz'in yanına, Süheyl İbn Amr'ırı, kendisine rağmen Müslüman olduğu için yıllarca işkence ettiği ve Bedir'i fırsat bilerek Allah Resülü'nün yanına sığınan büyük oğlu Abdullah yaklaştı: - Ya Resülullah, diyordu. Bugün babam Süheyl İbn Amr da gelse, onu da affeder misin? Süheyl İbn Amr, Allah Resülü'nün yıllardır gelişini gözlediği bir adamdı. Daha Mekke'ye girmeden birkaç gün önce, İslarn'a girmek için hazırlandıklarını haber verdiği dört kişiden biri de oydu. Halbuki o sıralarda Süheyl, İkrime İbn Ebi Cehil ve Safvan İbn Ümeyye ile birlikte Allah Resülü'ne nasıl karşı koyacaklarının planlarını yapmakla meşguldüler. Nihayet karşılarına Hz. Halid gibi birisi çıkıp da mukavemet gösteremeyeceklerini anlayınca dağılmış ve her biri bir kenara kaçmaya başlamış, İkrime İbn Ebi Cehil ve Safvan İbn Ümeyye Mekke dışına kaçarken Süheyl İbn Amr, Mekke'de bir yere gizlenmeyi tercih etmişti. Ancak onun gibi hep önde olan bir adam, böylesine önemli bir günde kaçıp da gizli kapaklı kalmamalıydı ve işte Süheyl İbn Amr da, bu mertliği seçerek oğlu Abdullah'a haber gönderip: - Benim için Muhammed'den eman talebinde bulun; zira bugün ben, öldürülmeyeceğimden emin değilim, diyerek Resülullah'ın kendisi hakkındaki kanaatini öğrenmek istemişti. Hz. Abdullah'ın getirdiği haber karşısında tebessüm eden Allah Resülü (sallallahu aleyhi ve sellern), etrafındakilerin duyacağı bir ses tonuyla: - Süheyl İbn Amr da, Allah'ın emanıyla emniyettedir, buyurdu. Konuştuklarının burada kalmayacağını biliyordu ve yıllardan beri geleceği günü beklediği Süheyl için şu cümleleri de ilave etti: - Bugün kim Süheyl İbn Amr'la karşılaşırsa sakın kötü nazarla bakıp onu gözleriyle incitmesin; ömr-ü hayatıma yemin olsun ki, Siiheyl, akıllı ve şeref sahibi birisidir! Zaten Süheyl gibi birinin İslam'a cahil kalıp ondan uzak kalması düşünülemez! Anlaşılan o da bugün, şimdiye kadar bulunduğu yerin kendisine bir fayda vermediğini çoktan anlamış bulunuyor! Bunları duyan Abdullah'ın sevincine diyecek yoktu. Hemen bir çırpıda koşarak babasının yanına geldi ve duyduklarını anlattı bir bir ... Süheyl, aradaki farkı çok net görüyordu! Her şeye rağmen bu nebevi iltifat karşısında erimişti adeta ve dudaklarından şu cümleler döküldü titreyerek; - Vallahi de O, küçük ve büyük bütün iyiliklerin sahibi! Bulunduğu yerde bir müddet ileri geri yürüyüp durdu ve ardından da kararını verip davetin geldiği yere, Kabe'ye yöneldi. Gelecek ve o engin şefkati daha yakından görüp Resülullah'ın huzurunda teslim-i silah edecekti! |