> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Efendimiz > Şakkı Sadr hadisesi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Şakkı Sadr hadisesi  (Okunma Sayısı 3851 defa)
10 Mayıs 2011, 18:15:18
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 10 Mayıs 2011, 18:15:18 »



Şakk-ı Sadr Hadisesi

Aradan bir müddet daha geçmişti. İnsanlığın Efendisi, süt kardeşleri ve Sa'doğullarının çocuklarıyla birlikte oynu­yor; kuzuların yanına gidip onları otlatıyordu. Yine böyle bir gün, evin arka taraflarında kuzularla birlikte oynarlarken süt kardeşi Abdullah, nefes nefese koşarak anne Halime'nin yanı­na geldi. Heyecanla:

- Şu Kureyşli kardeşim var ya, O'nu beyaz elbiseli iki adam aldı ve yere yatırarak karnını yardı; sonra da üst üste

koyarak kapattılar.P? diyordu. Gelenler, biri Cibril olmak üze­re iki melekten ibaretti ve mesajı bütün insanlığı kucaklaya­cak olan Allah Resülü'nün kalbini açarak onu zemzemle yıka­yacak ve içinde hikmet çağlayanlannın feyezan edip coşacağı bir ameliye gerçekleştireceklerdi.

Anne-babayı ciddi bir endişe kaplamıştı. Koşarak tarif edilen yere geldiler. Gerçekten de küçük Muhammed, yüzü­nün rengi solmuş bir vaziyette ayakta bekliyordu. Yüreği ağzı­na gelmişti Halime ve Haris'in, Önce anne Halime, ardından da Haris kucaklayıp sinesine sardı ve:

- Sana ne oldu ey oğulcuğum, dediler.

- Beyaz elbiseli iki adam geldi. Birisinin elinde içi kar dolu

altından bir tas vardı. Sonra beni alıp yere yatırdılar. Göğsümü açarak kalbimi çıkanp ikiye ayırdılar. İçinden siyah bir nesne çıkanp onu attılar ve kalbirn tertemiz oluncaya kadar karnımı buzlu karla yıkadılar. Sonra onlardan birisi diğerine:

- Bunu, ümmetinden on kişiyle tart, diyordu. On kişiyle beni tarttılar ve ben ağır geldim. Ardından:

- Yüz kişiyle tart, diye tekrarladı. Yüz kişiyle tartıldım ve yine onlara ağır geldim. Bu sefer de:

- O'nu ümmetinden bin kişiyle tart, dedi. Bin kişiyle de tartıldım ve yine ağır geldim. Bunu da görünce adam;

- O'nu kendi haline bırak! Allah'a yemin olsun ki, şayet O'nu bütün ümmetiyle tartsan, yine O hepsine üstün gelir, dedi.?'

Kan koca, bu gelişmelerden çok endişelenmişlerdi. Eve döner dönmez Haris:

60 Enes İbn Malik (radıyallahu anh), Efendimiz'in göğsünün yanıması netice­sinde meydana gelen yara izinin vücudunda kaldığını ve bir çizgi halinde gö­rüldüğünü anlatmaktadır. Bkz. Müslim, Sahih, ı/147 (162)

6ı      İbn Hişam, Sire, 1/301; Taberi, Tarih, 2/128. Bir sahabenin sorusu üzerine, yıllar sonra Efendiler Efendisi'nin verdiği cevapla o gün Halime ve Haris'e anlattıklan ifadeler birleştirilerek verilmiştir.

- Ey Halime! Bu çocuğun başına bir şeylerin gelmesinden korkuyorum. İstersen, sağ-salim bunu götürüp ailesine teslim et, dedi. Halime de farklı düşünmüyordu. Evet, belki O'nun vesilesiyle hiç olmadıklan kadar berekete mazhar olmuşlardı; ama şimdi iş beklemedikleri bir seyre girmiş ve tanıyıp gör­medikleri birileri O'nunla ilgilenmeye başlamıştı. İşin nereye varacağını kestirme imkanı yoktu. En iyisi, hiç riske girmeden emaneti sahibine teslim etmekti.

Bunun için hemen yola koyuldular. Kapısını çaldıklann­da Amine, karşısında gördüğü Halime'ye:

- Seni buraya hangi sebep getirmiş ola ki! Daha düne ka­dar O'nu götürüp, 'Yanımda kalsın.' diye ısrar eden sen değil miydin, diyerek gelişmeler karşısındaki taaccübünü dile ge­tirdi.

- Evet, bu oğulcuğum sebebiyle çok şeye mazhariyet ya­şadım ve üzerime düşeni yerine getirmek için çok gayret et­tim. Ancak, O'nunla ilgili olarak bazı korkulanm var; senin de sevineceğini düşünerek O'nu sana geri getirdim, diye cevapla­dı Halime. Ancak bunlar, Amine gibi bir anneyi tatmin edecek cevaplar değildi. Onun için:

- Sana neler oluyor, bana bu konuda doğru söyle! Olup bitenleri anlatmadıkça seni bırakacak değilim. Yoksa O'nun için şeytandan mı korkup endişe duyuyorsun, diyerek önünü açmaya çalıştı.

- Evet, dedi.

- Hayır, bu imkansız, diye tepki verdi önce Amine.

- ValIahi de şeytanın O'na bir zaran dokunamaz. Şüphe-

siz benim oğlumun durumu çok ciddidir. Hem, O'nun haberi­ni ben sana anlatmamış mıydım, diye de ilave etti. Yine:

- Evet, anlatmıştın, dedi sessizce Halime. Bir kez daha anlatma lüzumu duydu Hz. Amine:

- Ben O'na hamile olduğum zaman, bedenimden bir nur

çıklığını ve bu nurla, Şam beldelerindeki Busra saraylarının aydınlandığını gördüm. Sonra, O'na hamile olduğumda, hiç­bir zaman hamile bir kadının yaşayabileceği zorluklarla kar­şılaşmadım. O'nu doğurduğumda da, ellerini yere koymuş; başını da semaya kaldırmıştı.

Madem öyle, peki bırak O'nu ve güvenle beldene geri dön, dedi. 62 Böylelikle Efendiler Efendisi'nin Sa' doğunanndaki ha­yatı noktalanmış oluyordu.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Şakkı Sadr hadisesi
« Posted on: 20 Nisan 2024, 01:32:06 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Şakkı Sadr hadisesi rüya tabiri,Şakkı Sadr hadisesi mekke canlı, Şakkı Sadr hadisesi kabe canlı yayın, Şakkı Sadr hadisesi Üç boyutlu kuran oku Şakkı Sadr hadisesi kuran ı kerim, Şakkı Sadr hadisesi peygamber kıssaları,Şakkı Sadr hadisesi ilitam ders soruları, Şakkı Sadr hadisesiönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes