> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Efendimiz > Sad ibn Muaz ın hakemliği
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Sad ibn Muaz ın hakemliği  (Okunma Sayısı 2920 defa)
27 Nisan 2011, 11:13:36
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 27 Nisan 2011, 11:13:36 »



Sa'd İbn Muaz'ın Hakemliği

Beni Kurayza açısından her geçen süre kendi aleyhlerine işli­yordu; atalarının, emredilen buzağıyı kurban etmemek için akla ha­yale gelmedik bahaneler üretmeleri gibi bunlar da değişik vesilelere tevessül etmişlerdi ama bunların her birisinin, şartları daha da ağır­laştırmaktan başka bir faydası olmamıştı. Bütün yollar kapalıydı ve sonunda, Resülullah'ın vereceği hükme razı olduklarını bildirerek teslime mecbur oldular.

Esirlerin derlenip toparlanması için Muhammed İbn Mesleme görevlendirilmiş, kadınlarla çoluk çocuğun başına ise, Yahudi alimi iken Müslüman olan Abdullah İbn Selam tayin edilmişti.

Kalelerine girilip de mal varlıkları ortaya çıkınca, bin beş yüz kılıç, üç yüz zırh; iki bin mızrak, bin beş yüz kalkan ve daha birçok savaş manzarasıyla karşılaşacaklardı! Bütün bunlar, Allah davasına karşı duruşlarının bir göstergesiydi ve bunların hepsi de, Resülulla­h'a karşı kullanılmak için stoklanmıştı! Ayrıca az sayıda deve ve bir miktar da koyun vardı; bunların hepsine el konuldu.

Bunun yanında kalede, çok miktarda kap kacak, sıra sıra küp­lere doldurulmuş çok miktarda ve her çeşidinden içki de vardı; Re­sülullah'ın emriyle bunların hepsi dökülecek ve kimse onlara el sür­meyecekti.

Henüz ortada verilmiş bir hüküm yoktu; ancak herkes, Beni Kurayza'nın ölümü çoktan hak ettiğini düşünüyor ve Resülullah'ın da benzeri bir hüküm vermesini bekliyordu. Onun için eskiden beri Beni Kurayza'nın müttefiki olan Evsliler, büyük bir telaş içinde Allah Resülü'nün yanına geldiler:

- Ya Resülullah, diyorlardı. Bunlar, Hazreç'in değil, bizim müt­tefiklerimizdir; daha dün denecek kadar yakın bir zamanda İbn Übeyy'in müttefiki olan Beni Kaynuka'ya yaptığın muameleyi de bi­liyoruz; onlann, dört yüzü zırhlı olmak üzere yedi yüz adamını ba­ğışlamıştın! Şimdi bizim bu müttefiklerimiz, anlaşmayı bozdukları­na bin pişman olmuşlardır; onları da bizim hatırımıza bağışla!

Resül-ii Kibriya Hazretleri süküt ediyordu; neredeyse Evs'in tamamı bir araya gelmiş ve ısrarla, Beni Kurayza'ya da öncekilerin hükmünün verilmesini istiyorlardı. Dünyaya fazilet taşıyacak bir ce­maatte bu türlü iltimasların olmaması lazımdı! Ancak bunun için de, benzeri hadiselerle karşılaşılması ve böylesi durumlarda Resü­lullah'ın ortaya koyacağı tavrın görülerek arkadan gelenlere örnek olunması gerekiyordu. Onun için Allah Resülü (sallallahu aleyhi ve sel­lem), onlara döndü ve:

- Onlar hakkında verilecek hükmün, aranızdan birisine havale edilmesini ister misiniz, buyurdu. Rahat bir nefes almışlardı; demek ki bu kadar endişe taşımaları beyhüdeydil Allah'ın Resülü (sallallahu aleyhi ve sellern), dostluklarının temeli mazinin derinliklerine dayanan Beni Kurayza hakkında verilecek hükmü bizzat kendilerine vermişti; onun için hemen:

- Evet, diye cevapladılar. Bunun üzerine Efendiler Efendisi:

- Öyleyse, ashabım arasından dilediğinizi seçin, buyurdu.v" Se-

vinçten gözlerinin için parlamış, birbirlerine bakıyorlardı. Gözleriy­le anlaşmışlardı; çok geçmeden de, reisleri olan Sa'd İbn Muaz'ı seç­tiklerini bildireceklerdi ve Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) de, söz verdiği vechile bu tercihe rıza gösterecekti.

Bu sırada Sa'd İbn Muaz, Hendek'te aldığı yara sebebiyle Kuay­be Binti Süayd'in çadırında"? tedavi görmekteydi. Bu kararın üze-

2ı8 Başka bir rivayette Efendimiz'in Sa 'd İbn Muaz'ı seçtiği ifade edilmektedir. Bkz.

İbn Hişam, Sire, 4/198; Taberi, Tarih, 2/100

2ı9 Hz. Kuaybe (r.anha), dağılan aileleri bir araya toplayan, kimsesizlere yardım eden ve muhtaçlan gözetip kollayan hayırsever bir hanım sahabi idi; yaralılada da ilgilenirdi. Allah Resülü (s.a.s.), mescitte onun için bir çadır kurdurmuş ve ya­ralılan burada tedavi etmesini istemişti; bunun yanında aynı zamanda O (s.a.s.), Sa'd İbn Muaz gibi Allah yolunda yara alan ashabını sık sık ziyaret etmeyi murad

rine Evsliler, alelacele mescide koştular. Hz. Sa'd'ın, ayakta duracak hali yoktu; dünya ile ukba arasındaki ince çizginin üzerinde durduğu her halinden belliydi! Buna rağmen Evsliler, liderleri Sa'd İbn Mu­az'ı bir merkebin üzerine bindirdiler; Efendimiz'in bulunduğu yere getirmek için ellerinden geleni yapıyorlardı! Yolda ilerlerken ona dönüyorve:

- Ey Eba Amr! Resülullah (sallallahu aleyhi ve sellern), müttefiklerin hakkında iyi davranasın diye onlar hakkındaki hükmü sana havale etti; İbn Übeyy'in kendi müttefiklerine karşı nasıl davrandığını sen de biliyorsun. Ne olur, onlara karşı sen de insaflı ol, diye telkinde bulunuyorlardı. Sanki adalet anlayışını bir kenara bırakmış, yüzyıl­lardır karşı karşıya gelip de savaştıklan Hazreçlilerin müttefiklerine yapılanlarla kıyaslara giriyor ve şartlannı nazara almadan başkası­nın üzerinden kıyaslar yaparak sonuca gitmeye çalışıyorlardı. Hal­buki Beni Kurayza'nın durumu, ne Beni Kaynuka ne de Beni Nadir'e benziyordu; mesele sadece bir karşı duruştan da ibaret değildi! Hala bir kenara bırakılamayan kavmiyet düşüncesinin baskısıyla hareket ediliyordu ve bu baskı altında hükümde isabet kaydetmenin imkanı da yoktu.

Bütün bunlara karşılık Hz. Sa' d, siikütu tercih ediyor ve fikri­ni bir türlü beyan etmiyordu. Onun bu tavrı Evslileri iyiden iyiye endişelendirmeye başlamıştı. Bütün ısrarlarına rağmen liderleri Hz. Sa' d, oldukça kararlı gözüküyordu. Çok üzerine geldikleri bir sırada Hz. Sa'd:

- İşte şimdi Sa'd için, kınayanın kınamasından endişe edip yıl­mama vakti geldi, deyivermişti! Daha bu sözü duyar duymaz Dah­hak İbn Halife:

- Vah o kavmin başına gelenlere, diye feryad ü figana başlayı­verdi! Anlamıştı; ısrarlar netice vermeyecek ve Hz. Sa'd, doğru bildi­ği yoldan asla taviz vermeyecekti! Aynı zamanda Dahhak, bir çırpıda koşarak kavminin arasına dönmüş ve Beni Kurayza'nın başına gele­ceklerden dolayı çoktan taziyelere başlamıştı!

Nihayet Sa'd İbn Muaz, yanındakilerle birlikte Efendimiz'in bu-

ediyordu. Bkz. İbn Sa'd, Tabakat. 8/291; Vakıdı, Megazı, 1/510, 525; İbn Hacer, el-İsabe, 8/94 (11682)

lunduğu yere yaklaşınca Allah Resülii (sallallahu aleyhi ve sellern), yanın­da bulunan ashabına seslenerek:

- Haydi, efendinizi karşılamak için ayağa kalkın, buyurdu.

Bunun üzerine ashab, iki saf halinde ayağa kalkmıştı ve Sa'd İbn Muaz, Efendimiz'in yanına geleceği ana kadar herkes ona 'hoş gel­din' deyip selamlıyordu.

Huzura gelip de bir miktar soluklanınca Allah Resülü ona:

- Onlar hakkındaki hükmünü ver, ey Sa'd, buyuracaktı. Buna mukabil edep insanı Hz. Sa' d:

- Hüküm verme konusunda gerçek hak sahibi, Allah ve Resü­lü'dür, dedi. Resülullah (sallallahu aleyhi ve sellern), ona:

- Onlar hakkında senin hüküm vermeni Allah emretti, buyurdu.

Demek ki bu hüküm, aynı zamanda Zat-ı Bari tarafından da kabul görmüştü. Öyleyse bu, şahsi bir teşebbüs değil, Allah rızası kazanı­larak gerçekleştirilecek bir vazifeydi ve bu durumda, sadece O'na te­vekkül edilmeli ve O'nun için en doğru olan hüküm verilmeliydi.

Yine etrafını Evsliler almış:

- Ey Eba Amr! Resülullah (sallallahu aleyhi ve sellern), müttefiklerin hakkında hüküm verme işini sana havale etti; onlar konusunda in­saflı ol ve onların, bir zamanlar senin için nasıl mücadele ettiklerini hatırla, diye baskı kurmaya devam ediyorlardı. Bunun üzerine onla­ra döndü ve:

- Bem Kurayza hakkında vereceğim hükme rıza gösterecek mi­siniz, diye sordu. Belli ki, hükmünü verdikten sonra farklı seslerin çıkmasını engellemek, olası ihtilafların da önüne geçmek istiyordu. Bunun için bir kez daha teyit etmek istemişti. Hep birlikte:

- Evet, diyorlardı. Hükmüne razıyız! Zaten sen burada yokken de seni, Beni Kaynuka'ın müttefiklerinin, kendi dostlan hakkındaki davranışlan gibi senin de bizim müttefiklerimiz hakkında iyilik ta­rafını tercih etmen için seçtik; bugün senin himmetine muhtacız ve iyiliğini bekliyoruz; çünkü biz, ortaya koyacağın iyi muameleye her zamankinden daha çok muhtacız!

Kıvam tamdı ve vereceği hüküm konusunda kavmi arasında çatlak bir ses gözükmüyordu. Ancak Hz. Sa'd çok ihtiyatlıydı ve ye­niden onlara dönerek:

- Sizin için elimden geleni yapacağım, buyurdu. Anlamamışlar­dı; bu sözle vereceği hüküm arasında nasıl bir bağlantı vardı ve niye bu kadar ısrarcı davranıyordu? Merakla:

- Bu sözünle neyi kastediyorsun, diye sordular. Hz. Sa' d, şun­ları söyledi onlara:

- Onlar hakkında vereceğim hükmün, benim vereceğim hüküm olacağı hususunda sizden Allah adına ahid ve söz almak istiyorum!

- Evet, Allah için söz veriyoruz, diyorlardı. Bu kadarı yeterliydi; bu kadar söz verip de yeminle kararlılık gösterdikten sonra geri dö­nemezler, dönseler de onları kimse dinlemezdi. Ardından, içlerinde Allah Resülü'niin de bulunduğu topluluğa doğru yöneldi; hayasın­dan dolayı Allah Resülü'rıün yüzüne bakamıyordu. Şöyle seslendi:

- Burada bulunanların da, aynı şekilde vereceğim hükme rıza göstermeleri gerekir!

Oradan da:

- Evet, vereceğin hükme hepimiz razıyız, sesleri yükseliyordu.

Öyleyse şimdi sıra, herkesin beklediği hükmü ilan etmeye gelmişti; kelimelerin üstüne basa basa şunları söylemeye başladı Hz. Sa'd:

- Ben, onlardan ergenlik çağına gelen erkeklerin öldürülmesi­ne, kadınlarıyla çocuklarının da esir alınmasına, yurtlarının, Ensar hariç sadece Muhacirler arasında paylaştırılmasına ve mallarının da ganimet olarak mü'minler arasında taksim edilmesine hükmediyo­rum!

Hz. Sa'd, kitabın ortasından konuşuyor ve kimseden çekinme­den verilmesi gereken hükmü veriyordu. Onun için Efendiler Efen­disi (sallallahu aleyhi ve sellem) ona yöneldi ve:
<...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Sad ibn Muaz ın hakemliği
« Posted on: 28 Mart 2024, 18:11:34 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Sad ibn Muaz ın hakemliği rüya tabiri,Sad ibn Muaz ın hakemliği mekke canlı, Sad ibn Muaz ın hakemliği kabe canlı yayın, Sad ibn Muaz ın hakemliği Üç boyutlu kuran oku Sad ibn Muaz ın hakemliği kuran ı kerim, Sad ibn Muaz ın hakemliği peygamber kıssaları,Sad ibn Muaz ın hakemliği ilitam ders soruları, Sad ibn Muaz ın hakemliğiönlisans arapça,
Logged
30 Nisan 2019, 15:09:17
Mehmed.
Görevli Sorumlusu
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 18.662


Site
« Yanıtla #1 : 30 Nisan 2019, 15:09:17 »

Esselamü aleyküm Rabbim bizleri İslam medeniyetinden bir adım dahi ayırmasın Rabbim paylaşım için razı olsun
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

30 Nisan 2019, 20:48:40
Sevgi.
Bölüm Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 17.947


« Yanıtla #2 : 30 Nisan 2019, 20:48:40 »

Aleyküm selâm beni kurayza hakkında hüküm verilecek zaman Sad  ibn Muaz hakemlik yapmıştır
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

30 Nisan 2019, 20:50:45
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #3 : 30 Nisan 2019, 20:50:45 »

Esselamu aleyküm. Rabbım razı olsun bizlere bu bilgileri sunan kardeşlerimizden...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes