> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Efendimiz > Müreysi kuyusu
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Müreysi kuyusu  (Okunma Sayısı 1601 defa)
28 Nisan 2011, 10:06:04
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 28 Nisan 2011, 10:06:04 »



Müreysi Kuyusu

Bir tarafta bu gelişmeler olurken diğer yanda ashabdan bir grup, su getirmek üzere Müreysi kuyusunun başına gitmişti. Mü­reysi, sığ bir kuyu idi ve ihtiyaçları olan suyu almak için kovaları­nı suyun içine salan Ensardan Sinan İbn Veber ile Muhacirinden Cehcôlı İbn Mes'ı1d'un ipleri birbirine dolanmış ve aralarında an­laşmazlık baş göstermişti. Kendini tutamayan Hz. Cehcah, o öfkey­le arkadaşına bir darbe indirmiş ve bunun üzerine başı yarılan Hz. Sinan da:

- Yetişin ey Ensar topluluğu, diyerek arkadaşlarını yardıma ça­ğırmıştı. Durumun iyice gerildiğini gören Hz. Cehcah da, aynı çağ­rıyla Muhacirin'e seslenecek ve o da arkadaşlarının kendi yardımına gelmelerini isteyecekti.

Önemli bir hadisenin gerçekleştiğini düşünen Erisar ve Muha­cir, pür telaş sesin geldiği yere yöneldiler. Ortam çok gergindi; yok yere çıkan küçük bir kıvılcım, büyük bir fitneyi ateşlernek üzereydi. Kılıçlar çekilmiş, saflar da belirginleşmişti. Bunca gelişmeden sonra

184 Yıllar sonra Hz. Aişe Validemiz, Hz. Cüveyriye'nin ne kadar hayırlı bir insan ol­duğunu anlatırken, "Onun kadar kavmine faydalı birisini bilmiyorum." diyecek ve Efendimiz'le nikahının hatırına kavminden yüz ailenin hürriyete kavuşturul­duğunu söyleyecektir. Bkz. Ebü Davud, Sünen, 4/22 (3931); Ahmed b. Hanbel, Müsned, 6/277 (26408); Hakim, Müstedrek, 4/28 (6781); Beyhaki, Sünen, 9/74

sanki yeniden eski günlere dönülmüş, yüzyıllar süren savaşları ha­tırlatan bir uçurumun kenarına gelinmişti.

Durumdan haberdar olan Allah Resülü (sallallahu aleyhi ve sellem) derhalolay mahalline geldi. Celallenmişti ve:

- Cahiliyeden kalan bu çağrının anlamı da ne, diye sordu. An­latılanları dinleyince, yine küçük bir yanlışın büyük bir olaya kapı aralamak üzere olduğunu gördü. Belki de Allah (celle celaluhü), ara­larında Resülullah var iken, uhuvvet adına saflarını perçinlemeyi murat buyurmuştu. Böyle durumlar patlak verecekti ki Allah Re­sülü (sallallahu aleyhi ve sellem) olaya müdahale edecek ve benzeri du­rumda Müslüman'ın nasıl davranması gerektiğini fiilen gösterecek­ti. Şöyle seslendi:

- Artık böyle davranmayı bir kenara bırakın! Çünkü o, kokuş­muş ve köhne bir çağrıdır. Aksine kişi, zalim de olsa mazlum da olsa kardeşine yardım etsin! Eğer zalim ise, onu zulmünden vazgeçirir; mazlum ise, bu durumda onun yardımcısı olur!

Demek ki her iki tarafın da yardıma ihtiyacı vardı. Onun için Ensar ve Muhacirin gidip kendi adamlarıyla konuşmaya başladılar. Aralarında Resülullah (sallallahu aleyhi ve sellem) dururken hislerle ha­reket etmek doğru değildi. Din nasihatten ibaretti ve şimdi de bu na­sihate ihtiyaç vardı. Görüşmeler semere vermiş ve Hz. Sinan da Hz. Cehcah da yaptıklarına bin pişman olmuşlardı. Hatta başı yarılan Hz. Sinan, hakkından feragat etmiş ve Hz. Cehcah'ı affettiğini söyle­mişti. Her şey durulmuş ve mesele yeniden tatlıya bağlanmıştı.

Müreysi kuyusunun başında bunlar olup biterken diğer yanda Abdullah İbn Übeyy İbn SeZuZ, kendisi gibi on tane yakın arkadaşıy­la birlikte oturmuş durum değerlendirmesi yapıyordu. Aralarında, o gün için yaşı henüz küçük olan Zeyd İbn Erkam da bulunuyordu. Öfkeden damarları çıkmış, burnundan soluyordu. O güne kadar bi­riktirdiği muzmeratını döküyor ve şöyle diyordu:

- ValIahi, ömrümde böyle bir gün görmedim. ValIahi de bunla­rın bir gün başıma geleceğini biliyordum! Ancak kavmim bana bas­kın geldi; beni başlarına kral yapsalardı ya! Şimdi baksanıza, kendi ülkemizde bize üstünlük sağlayıp, üstünliiğümüzü de yok sayarak bizi hor ve hakir görüyorlar! ValIahi, bizimle şu Kureyş çapulcula-

nmn durumu ancak, "Besle kargayz oysun gözünü"185 veeizesinde anlatılan gibidir. ValIahi, Cehcah'ın çağnsını duyacağım ana kadar, böyle bir karşı duruşun olacağından ümidimi kesmiş ve bunu duya­madan öleceğimi düşünmeye başlamıştım. Ne yazık ki, şimdi ben yaşıyorum; ancak bu çağnya cevap verecek güç bulamıyorum. Şu da bir gerçek ki, hele bir Medine'ye dönelim; işte o zaman aziz olan, zelil olam oradan çıkaracaktır!

Bunlan söyledikten sonra yamndaki arkadaşlanna dönecek ve onlara da şöyle seslenecekti:

- Aslında bunu siz kendiniz yaptınız; onlan siz kendi ülkeni­ze kabul ettiniz ve onlar da gelip ülkenize yerleştiler. Mallanmzdan onlara pay ayırdımz ve artık onlar imkan sahibi oldular! ValIahi de, onlara kucak açıp da mallarınızla onlan desteklemiş olmasaydınız onlar, bugün burada değil başka yerlerde olacaklardı. Bakın şimdi, yaptıklanmza da nza göstermiyor ve sizleri oklanna hedef haline getiriyorlar. Halbuki sizler, O'nun için savaştıniz ve çocuklanmzı O'nun uğrunda yetim bıraktınız! Bu durumda sizler sürekli azalır­ken onlar hep çoğaldılar!

İbn Selül, ortamı müsait bulmuş fırsat avcılığı yapıyordu. Onun tüyler ürperten bu sözlerini duyan Zeyd İbn Erkam, koşar adımlarla Efendimiz'in huzuruna geldi ve duyduklanm teker teker anlatma­ya başladı. Allah Resülü, dinlediklerinden hoşlanmamıştı; yüzünün rengi değişti. Belki de, nifak adına mayalanan yaranın erken patla­masından endişeleniyor ve ashabı arasında yeni bir tatsızlık çıkma­sım da istemiyordu. Önce:

- Ey delikanlı! Ona olan kızgınlığınla böyle duyduğunu sanmış olmayasın, diye Hz. Zeyd'e seslendi. Hz. Zeyd kendinden emindi ve:

- Hayır ya Resülullah! ValIahi de bunlan ondan duydum, diye tekrarlıyordu. Resül-ü Kibriya Hazretleri tekrar Zeyd'e döndü:

- Yanlış duymuş olmayasın, dedi.

185 Türkçemizde, "Besle ka1JJayı oysun gözünü" şeklinde kullanılan bu deyim Araplar arasında, "Besle köpeğini yesin seni" şeklindedir ve İbn Übey de, Efendimiz'i kaste­derek bu deyimi kullanmıştır. Daha kolayanlaşılması için biz, metin içinde bu ifadeyi Türkçe mantığıyla ifade etmeyi uygun bulduk.

- Vallahi de hayır ya Resülullah, diyordu. Bu sefer de:

- Belki bunu söyleyen o değil de bir başkasıdır; sen karıştır-

mış olmayasın, dedi. Metanetinden zerre kadar şaşmayan Hz. Zeyd yine:

- Vallahi de hayır ya Resülullah, diye tekrarlıyordu. Hz. Zeyd'in duydukları demek ki doğruydu.

Zeyd İbn Erkam'ın anlattıklarını duyan ve anlatılanlara Resü­lullah'ın üzüldüğünü gören ashab da duruma müdahale etmek iste­miş, bilhassa Ensar:

- Nasıloluyor da sen, kavminin efendisi aleyhinde oluyor ve bile bile onun söylemediği şeyi ona isnat etmek suretiyle haksızlık edebiliyorsunl Bu hareketinle sen, hem zulmetmiş hem de akrabalık haklarını hiçe saymış oluyorsun, diyerek Hz. Zeyd'i kınayıp tevbih ediyordu. Çaresiz Zeyd:

- ValIahi de ben, bunların hepsini ondan duydum, diyor ve kendini savunmaya çalışıyordu. Kendisini sıkıştıranları ikna için de şunları söyleyecekti:

- Vallahi de benim için Hazreç arasında, Abdullah İbn übeyy İbn Selül kadar sevimli bir adam yoktu. Ancak ben, bu sözleri ba­bamdan bile işitmiş olsaydım, hiç tereddüt etmez ve doğruca Resü­lullah'a gelip anlatırdım. Ümit ediyorum ki Allah (celle celaluhü), çok geçmeden Nebisine, söylediklerimi doğrulayacak bir vahiy indirir!

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Müreysi kuyusu
« Posted on: 19 Nisan 2024, 08:53:54 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Müreysi kuyusu rüya tabiri,Müreysi kuyusu mekke canlı, Müreysi kuyusu kabe canlı yayın, Müreysi kuyusu Üç boyutlu kuran oku Müreysi kuyusu kuran ı kerim, Müreysi kuyusu peygamber kıssaları,Müreysi kuyusu ilitam ders soruları, Müreysi kuyusuönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes