> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Efendimiz > Kötü komşular ve tehdit halkası
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Kötü komşular ve tehdit halkası  (Okunma Sayısı 1158 defa)
07 Mayıs 2011, 12:47:55
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 07 Mayıs 2011, 12:47:55 »



Kötü Komşular ve Tehdit Halkası

Kaderin ayrı bir cilvesi ki, Efendiler Efendisi'nin en can alıcı düşmanlan kapı komşulanndan ibaretti. Ebu Leheb'in evi, zaten O'nun evine bitişikti. Evi evine bitişik olan diğer komşulan da Ebu Leheb'ten farklı değildi; Hakem İbn Ebi'l­As, Ukbe İbn Ebi Muayt, Adiyy İbn Hamrfı ve İbnü'l-Esda el­Hüzeli de Ebu Leheb'i aratmayacak kadar düşmanlık duyuyor ve O'nu üzebilmek için fırsat kolluyorlardı.s?"

Bir gün onlardan birisi, Efendimiz namaz kılarken üzeri­ne koyun pisliği atmış; bir başkası da onu alıp, içinde Efendi­miz'in abdest suyunun olduğu çömleğin içine dolduruvermiş­ti. Bir müddet sonra Efendiler Efendisi, onlann şerrinden emin olabilmek için araya duvar ôrmüştü, Buna rağmen aynı huylarında ısrar etmelerine karşılık bir gün, attıklan pisliği bir sopanın ucuyla tutup kapının önüne çıkacak ve onlara gös­tererek şöyle seslenecekti:

- Ey Abdimenafoğullan! Bu nasıl komşulukö'?'

Ukbe İbn Ebi Muayt, işi daha da ileri götürecek ve Ebu Cehil'in de kendilerinde olduğu bir akşam vakti oturup, Muharnmedii'l-Ernin'e kötülük yapma konusunda onunla an­laşacaklardı.s'" Aralannda konuşurken Efendimiz'i gösterip:

- Hanginiz falanların kestiği devenin işkembesini pisli­ğiyle birlikte getirip de secdeye gittiğinde Muhammed'in üze­rine koyma kahramanlığında bulunabilir, diyorlardı.

Aralanndaki en şaki olanı ayağa kalktı. Bu, Ukbe'den baş­kası değildi. Sözü edilen işkembeyi getirtti ve beklerneye baş­ladı. Tam Efendiler Efendisi secdeye gittiğinde yanına yak-

300 Bunlar arasında, sadece Hakem İbn Ebi'l-As Müslüman olacaktır. 301 Halebi, Sire, 1/474

302 Başka bir rivayette bu hadise Kabe'de cereyan etmektedir ve başrolde Ebu CehiI vardır. Bkz. Maverdi. A'lamu'n-Nübüvve, 1/142

laşıp iki omuz küreğinin ortasına, elindekileri koyup kenara çekiliverdi. Allah'ın en sevgili kulu, Allah'a en yakın olduğu yerde kapı komşulan tarafından işte böyle zor bir durumda bırakılıvermişti.

Beri yanda Ukbe ve misafirleri, yaptıklan işin keyfini çıkarmaya çalışıyor; bir yandan göbeklerini kaşırken diğer yandan kahkaha ile gülüyorlardı. O gün o kadar gülmüşlerdi ki, düşmernek için birbirlerine yaslanıyor ve öylece ayakta durmaya çalışıyorlardı.

Uzun zaman Efendiler Efendisi secdeden başını kaldıra­madı. Nihayet kızı Fatıma validemiz manzaraya şahit olmuş ve koşarak babasının yanına gelmişti. Bir taraftan bu işi yapan­lara çıkışıyor; diğer yandan da babasının üstündeki pislikleri temizlerneye çalışıyordu. Allah'ın en sevgili kuluydu; dileseydi orada düşmanlan yerle bir olur; hak ettikleri cehennemi boy­larlardı, Ama O, hep mülayemet yolunu tercih etmişti, bugün olmasa da bir gün mutlaka anlayıp geleceklerini umuyordu. Ancak bu, belli ki rikkatine çok dokunmuştu; dokunmayacak gibi değildi ki! Başıyla birlikte ellerini kaldırdı semaya:

- Allah'ım! Kureyş'i Sana havale ediyorum.303

O kadar ki bu duayı ardı ardına üç kez tekrarladı. Ardın­dan da, isim isim zikrederek hepsini sıraladı teker teker:

- Allah'ım! Ebu Cehil'i de, Utbe İbn Ebi Rebia'yı da, Şeybe İbn Ebi Rebia'yı da, Velid İbn Utbe'yi de, Ümeyye İbn Halefi de, Ukbe İbn Ebi Muayt'ı da Sana havale ediyorum; onlann hakkından Sen gelirsin ey Allah'ım!

O kadar içten ve samimi idi ki, işlerini Allah'a havale et­mesi oradakileri bir hayli korkutmuştu. Zira biliyorlardı ki, bu beldede yapılan dualar kabul görür ve başlanna mutlaka bir

303 Başka bir rivayette, "Mudar'a Yusuf yıllan gibi kıtlık sal ve çetin azabım gön­der." şeklinde bir ilave vardır. Bkz. Ayni, Umdetü'l-Kari, 7/26

şeyler gelirdi. Hele bu duayı yapan Allah'ın en sevgili ku1uy­sa!3°4

Ümeyye İbn Halefin başka bir adeti daha vardı; Resülul­lah (sallalIahu aleyhi ve sellem) ile karşılaştığında el kol hareketle­riyle Efendimiz'e hakaret eder, göz kırparak veya ağız ve yü­zünü oynatarak her fırsatta O'nu küçük düşürmeye çalışırdı. 305 Çok geçmeden onun bu foyasını da meydana çıkaran ayetler geldi. Gelen ayetler:

- Yazıklar olsun! Vay haline o kaş ve göz hareketleriyle, el ve kol oynatmakla küçük düşürmeye çalışanların, diyor ve böyle bir hareketin nasıl bir sonuca davetiye çıkardığını açık­ça ortaya koyuyordu.a?"

Ümeyye'nin diğer kardeşi Übeyy ve Ukbe İbn Ebi Muayt, bu konuda omuz omuza vermiş, müşterek hareket ediyorlar­dı. Bir gün Allah Resülü (sallalIahu aleyhi ve sellem) namaz kılarken Allah Resülü'nün yanına yaklaşıp okuduklanna kulak verdi­ler. Tam bu sırada aralannda anlaştılar ve toz-toprağı kaldı­rarak Efendimiz'in üzerine doğru savurdular. Bu insanlar, bu eziyetleri yapmaktan zevk alıyorlardı. Bir keresinde de, çürü­müş bir kemik bulmuş; onu öğüttükten sonra da parçalannı rüzgara tutarak Allah Resülü'nün üzerine gelecek şekilde sa­vuruvermişlerdi. 307

Ebu CehiI, düşmanlık konusunda en profesyonelolanlan idi; zaman zaman gelip Efendimiz'den Kur'an dinler; sonra da giderek arkadaşlannın yanında dinlediklerini diline dola­yarak alay konusu ederdi. Habib-i Ekrem'e sıkıntı vermeyi va-

304 o gün bu olaya şahit olan ve elinden bir şey gelmeyen Abdullah İbn Mes'üd (radıyalIahu anh), Efendimiz'in beddua ettiği yedinci ismi hatırlayamadığını ifade eder ve yemin vererek bu isimlerin tamamının da, harp meydanındaki ilk karşılaşma olan Bedir Savaşında teker teker öldüğünü anlatır. Bkz. Hale­bi, Sire, 1/470

305 Ayni, Umdetii'l-Kari, 2/175 306 Bkz. Hümeze, 104/1-9

307 Bkz. İbn Kesir, el-Bidaye ve'n-Nihaye, 2/51
zife haline getiren bu adam, tutar bir de bunları iftihar vesilesi olarak başka meclislere taşır; sonra da kasıla kasıla gülerdi.

O'nu namaz kılarken ilk gördüğü günden beri ona hep en­gelolmaya çalışıyor ve Allah' a kurbet ifadesi olan bu ibadeti ye­rine getirmesine mani olmak istiyordu. Bir gün yine O'nu, Ma­kam-ı İbrahim'de namaz kılarken görünce yamna yaklaşmış:

- Ya Muhammed! Ben Seni namaz kılmaktan men etme­miş miydim, diye tehdit ediyordu. Ebu Cehil gibi bir adam bu kadar sözle yetinmezdi. Ardından, nice hakaretler etmişti. Habib-i Zişan Hazretlerine ... Sonra da: .

- Ya Muhammed! Senin neyin var ki beni tehdit ediyorsun?

ValIahi de ben, şu ahali arasında arkası en kuvvetli olan insa­mm, diyordu. Belli ki, O'nun Hak karşısındaki metin duruşunu bile kendisine karşı bir meydan okuma olarak telakki ediyordu. Bir de, onun bu halini tasvir eden ayetler geliyordu. Ayetler, bu haliyle kendine yazık ettiğini anlatıyordu.ö'" Bundan da alın­mış, inatla işi bir düelloya doğru götürmek istiyordu:

- Ya Muhammed! Öyle boşuna uğraşma! Ne Sen ne de Rabbin bana karşı güç yetirebilir ve herhangi bir zarara muk­tedir olabilir! Çünkü ben, şu dağların arasında, arkası en güç­lü ve yandaşı en çok olan insamm.

İşte burası, küstahlığın zirveye çıktığı yerdi ve yine Cibril imdada yetişmişti. Diyordu ki:

- Haydi bakalım o çağırsın bütün yandaşlarım ... Biz de çağıracağız Zebanilerilt"?

Ebu Cehil, kendini Allah davasına düşmanlık işine o ka­dar kaptırmıştı ki, bu ikazlardan pek bir şey anlayacak halde değildi. Hatta denilebilirdi ki, her gün bu istikametteki kin ve adaveti artıyor, iman halkası genişledikçe engelleme adına bir şey yapamadığı için çileden çıkıyordu. Bir gün arkadaşlarına:

308 Bkz. KJyarne,75/33, 34, 35 309 Bkz.AJak,96j17,18

- Sizin aranızda Muhammed, yüzünü toprağa koyup du­ruyor mu, diye sordu.

- Evet, dediler. Bunun üzerine:

- Lat ve Uzza'ya yemin olsun ki, şayet O'nu bu şekilde

görürsem boynuna çöreklenecek ve başını toprağa gömerek elimdeki koca taşla kafasını ezeceğim, diye ahdetti. Cinnetin kuralı olmazdı ki! Bir kere kafaya koymuştu:

- Ey Kureyş topluluğu! Gördüğünüz gibi Muhammed, dinimizi ayıplayıp atalanmızı dalaletle itham etmeye devam ediyor. ilahlanmıza söz söyleyip büyüklerimiz hakkında uy­gunsuz sözler sarfediyor. Ahdediyorum; yann O'nun yanına gidecek ve taşıyabileceğim kadar büyüklükte bir taş alarak, secdeye gittiğinde onunla başına vurup işini bitireceğim. Ben bu işi yaptıktan sonra onu ister bana teslim edin isterseniz elimden tutup engelolmaya çalışın fark etmez! Ondan sonra da Abdimenafoğulları ne yaparsa yapsın, ellerinden geleni ar­kalanna koymasınlar, hiç önemli değil!

O günün sosyal yapısında böyle bir hareket düpedüz de­lilik demekti; sonrasında kabileler arasında bitip tükenmeyen kan davalan başlar ve binlerce insan bu savaşlarda telef olup giderdi. Ficar savaşlan herkesin zihninde hala yerini koruyor­du. Onun için Ebu Cehil'e:

- ValIahi de biz, sana hiçbir şeyi teslim etmeyiz. Ne halin varsa kendin gör, dediler. Bunun üzerine Ebu Cehil, onlara da kızarak oradan ayrıldı.

Ertesi sabah, aynen ahdettiği gibi eline büyük bir taş al­mış, Kabe'ye doğru gidiyordu. Geldi ve burada O'nu beklerne­ye başladı.

Çok geçmeden, olup bitenlerden habersiz olan Allah Re­sülü de Kabe'ye çıkageldi ve hiç vakit geçirmeden orada na­maza durdu. Etrafta durumdan haberdar olanlar halkalanmış, Ebu Cehil'in yapacaklannı merakla bekler olmuşlardı.

Bu arada Ebu Cehil, herkesi şahit tutarak verdiği ahdini

yerine getirmek için fırsat kolluyordu. Nihayet, hareketlendi ve Allah Resülü'ne doğru ilerlemeye başladı. Ancak, bir anda hiç kimsenin beklemediği şekilde Ebu Cehil, gerisin geriye dönmüş ve eliyle kendini bir şeylerden korurcasına, korku içinde geldiği istikamette kaçıyordu. Bu arada elinde avucun­da ne varsa hepsini bir kenara fırlatmış, korkudan yüzünde renk kalmamıştı. Dikkatle bakıyorlardı; ama onun kaçışını gerektirecek herhangi bir durum da göremiyorlardı. Çünkü, namazına devam eden Muhammedü'l-Emin hiç istifini boz­mamış, sanki olan...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Kötü komşular ve tehdit halkası
« Posted on: 26 Nisan 2024, 02:00:22 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Kötü komşular ve tehdit halkası rüya tabiri,Kötü komşular ve tehdit halkası mekke canlı, Kötü komşular ve tehdit halkası kabe canlı yayın, Kötü komşular ve tehdit halkası Üç boyutlu kuran oku Kötü komşular ve tehdit halkası kuran ı kerim, Kötü komşular ve tehdit halkası peygamber kıssaları,Kötü komşular ve tehdit halkası ilitam ders soruları, Kötü komşular ve tehdit halkasıönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes