Konu Başlığı: Hz. Ömer in feneranları Gönderen: Safiye Gül üzerinde 26 Nisan 2011, 14:32:22 Hz. ömer'in Feneranları Ancak bu madde ve ortaya konulan şartlar, mü'minlere çok ağır gelmişti; bir yandan ayak ayak diretip de hiç taviz vermeyen Süheyl, diğer yanda ise bunları karşı tarafa verilmiş tavizler olarak değerlendiren mü'minler vardı; maksatları Allah Resülü'ne tepki değil, meselenin bütün yönleriyle vuzuha kavuşturulmasıydı. Çünkü bugüne kadar Allah ve Resülü'nden öğrendikleri arasında, inanan bir mü'minin imansız bir kafir veya müşrikten üstün olduğu da vardı ve şu anda karşılaştıkları husus, sanki bu bilgiyle çelişir gibi duruyordu. Bilhassa Hz. Ömer hızını alamayıp huzur-u risalete gelmiş: - Ya Resülullah, diye sesleniyordu. Sen, gerçekten Allah'ın peygamberi değil misin? - Evet; Ben Allah'ın Resülü'yüm, diye cevapladı Allah Resülii Hz. Ömer'i. Ancak o, bu cevapla teskin olacak gibi değildi ve sorularına devam etti: - Bizler hak üzere iken onlar ise batılı temsil etmiyorlar mı? - Evet! - Bizim ölülerimiz cennette, onlarınki ise cehennemde değiller mi? - Evet! - Öyleyse biz, dinimiz konusunda bu tavizi onlara niye veriyor; onlarla aramızdaki hükmü Allah vereceği ana kadar mücadele etmeden niye geri dönüyoruz? - Ben Allah'ın kulu ve Resülü'yüm; O'na asla isyan etmem! O da Beni asla zorda bırakmaz; zira her durumda Bana yardım eden O'dur! - Beytullah'a gidip de onu gerçekten tavaf edeceğimizi Sen söylememiş miydin? - Evet; Ben söylemiştim! Ancak Ben sana hiç, "Bu yıl gideceksin" dedim mi? - Hayır! - Unutma ki bir gün sen, mutlaka oraya girecek ve Beytullah'ı da tavaf edeceksin! Fıtrat itibariyle müteheyyiç bir yapıya sahip olan Hz. Ömer, sadece o günü düşünüyor ve savaşın olmadığı zeminlerin, istikbalde karşılarına ne türlü fırsatlar çıkaracağını hesap etmeden fevri tepki veriyordu. Hatta hızım alamayacak ve Hz. Ebu Bekir'in yanına giderek benzeri şeyleri ona da söyleyecekti. Sadakatin zirve insam Hz. Ebu Bekir, kendisine sorulan her soruyu büyük bir temkinle yaklaşıp cevaplıyor ve her cevabında da Resülullah'ın sözlerine paralel bir netice ortaya koyuyordu. Nihayet Hz. Ömer'e döndü ve: - Beheyadam, dedi. Şüphe yok ki O, Resülullah'tır: Allah'a isyan edecek değil ya! - O'nun Allah'ın Resnlü olduğunu ben de biliyorum, diye cevaplamak istedi Hz. Ömer. Ancak Hz. Ebü Bekir devam ediyordu: - Hem O'nun yardımcısı Allah'tır; ölünceye kadar sen, O'nun peşinden bir milim ayrılma! Allah'a yemin olsun ki O, her zaman hak üzeredir. Belli ki bugün Hz. Ömer'in şahsında Allah (celle celaluhü), ümmet-i Muhammed için benzeri olaylar karşısında nasıl bir tavır takınılması gerektiğinin örneğini gösteriyor ve sadece o günü düşünerek tepki verilmeyip sonuç itibariyle elde edileceklerin nazara alınarak itidal içinde olunması gerektiğini fiilen gösteriyordu. Zira yıllar sonrasında Hz. Ömer, bugün attığı bu adımlar ve yaptığı bu konuşmalardan dolayı bin pişman olacak ve kendini affettirmek için de sürekli nafile namaz kılıp oruç tutacağım, sadaka verip köle azat edeceğini söyleyecekti. Zaten o gün Hz. Ömer'in bu kadar ısrarına şahit olan bir başka sahabi Ebu Ubeyde İbn Cerrôh, ona dönecek ve: - Ey Hattaboğlu. diye seslenecekti. Resülullah'ın ne dediğini duymuyor musun? En iyisi mi sen, şeytamn şerrinden Allah'a sığın ve eleştireceksen kendi düşüneeni eleştir! Bunun üzerine Hz. Ömer: - Huzur-u ilahiden kovulmuş şeytanın şerrinden Allah'a sığınırım, diyerek tekrarlamaya başlayacak; duyguları itibariyle sükunet bulamamış olsa da, mantık ve akıl yönüyle teslim olup bundan sonrası için de duygularını bastırmaya çalışacaktı. Konu Başlığı: Ynt: Hz. Ömer in feneranları Gönderen: Mehmed. üzerinde 23 Nisan 2019, 13:12:54 Esselamü aleyküm Rabbim bizleri doğruların yolundan ayırmasın Rabbim paylaşım için razı olsun
Konu Başlığı: Ynt: Hz. Ömer in feneranları Gönderen: Ceren üzerinde 23 Nisan 2019, 21:49:30 Esselamu aleykum.Rabbim bizleri hz.ömer gibi adaletli hak yolda giden kullardan eylesin inşallah. Rabbim razı olsun paylasimdan kardeşim. ..
|