> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Efendimiz > Huzura koşuş
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Huzura koşuş  (Okunma Sayısı 1477 defa)
09 Mayıs 2011, 13:24:36
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 09 Mayıs 2011, 13:24:36 »



Huzura Koşuş

Bütün bunlar, neyi değiştirirdi ki? İman gibi bir değer­le buluştuktan sonra, hangi güç ve kuvvet insanın karşısına çıkar ve onu değerlerinden vazgeçirebilirdi? Kureyş'in kinine inat, iman dairesi çığ gibi büyümeye durmuş; hemen her gün huzur-u risalet, yeni katılımlarla şenleniyordu.

Ardı ardına bir yanş başlamıştı; bütün acılan unutturur­casına, yeni doğumlar yaşanıyordu. Başka gün de, bir başka genç ve dinamik insan Sa'd İbn Ebi Vakkasla193 şenlendi hu­zur-i risalet ... Bunlann hepsi de, can ciğer arkadaşıydı Hz. Ebu Bekir'in; o, kendini ortaya koymuş ve ellerinden tutarak huzura getirmişti teker teker ...

Sa'd İbn Ebi Vakkas, henüz İslam'la tanışmadan önce bir gün rüyasında kendisini, zifiri karanlık bir gecede görmüştü. Göz gözü görmeyen bir geceydi. Bu hal devam ederken ansızın bu karanlık geceye bir dolunay doğuverdi. Önünde ışıktan bir yol beliren Sa' d, ışığı takip ederek yürümeye başladı. Bir de baktı ki, önünde Zeyd İbn Harise, Ali İbn Ebi Talib ve Ebu Bekir vardı. Onlara döndü ve sordu:

- Sizler buraya ne zaman geldiniz?

- Yeni geldik, diye cevapladılar. Bunun üzerine uykudan

uyanan Hz. Sa'd, aradan günler geçmesine rağmen ne zifiri karanlık geceyi ne bu dolunayı ne de önünde yürüyen isimleri unutabildi. Nihayet bir gün, Allah Resülü'niin gizlice insanlan İslam'a davet ettiğini duymuştu. Gidip, Ecyad denilen mev­kide buldu O'nu. İkindi namazını kılıyordu. Namazını bitirir

192 Bkz. İbn Sa'd, Tabakat. 3/165

193 Müslüman olduğunda Hz. Sa'd'ın yaşı, on altı veya on yedi idi. Bkz. İbn Sa'd, Tabakat, 3/139

bitirmez de yanına yaklaştı ve hemen oracıkta Müslüman olu­verdi. Bu sırada o, henüz on dokuz yaşlarındaydı.w- Efendiler Efendisi ile anne tarafından akraba oluyordu. Bunun için ken­disine, 'dayım' der ve, "Böyle dayısı olan varsa gelsin beriye!" diye de iltifat ederdi.195

Hz. Sa'd, Müslüman olmuştu olmasına, ama annesi prob­lem çıkarıyordu, Sa'd ise, anne ve babası konusunda çok has­sas bir yapıya sahipti; gönüllerini kırmamak için üzerlerine titrer ve bir dediklerini iki etmemeye çalışırdı. Onun bu tavrı­nı iyi bilen annesi, önce:

- Ey Sa'd! Bu yeni ortaya çıkardığın din de ne, diye tepki göstermiş; ardından da:

- Ya sen bu dinini terk edersin ya da ben, ölünceye kadar ne yer ne de içerim. O zaman da senin halk nezdindeki ko­numunu sen düşün, diyerek üzerinde manevi baskı kurmaya çalışıyordu. Annesini kırmamak için elinden gelen her şeyi ya­pıyordu; ama annesinde zerre miktar bir yumuşama emaresi görülmüyordu:

- Ey anneciğim! Ne olur böyle davranma! Çünkü ben, di­nimi terk edecek değilim, diye cevap verdi.

Böylece aradan bir gece bir de gündüz geçmişti; ama Sa­'d'ın annesi ne bir yudum su ne de bir lokma ekmek almıştı. En az Sa'd kadar, annesi de ciddi görünüyordu. Ertesi sabah olmuştu ve annesinde hala değişen bir şey yoktu. Ancak, beri tarafta bir değişiklik vardı; sema dile gelmişti ve Cibril-i Emin, "Anne ve babaya itaatin bir esas olduğunu, ancak bunun, Al­lah' a isyan anlamına asla gelmemesi gerektiğini, bu kerteye geldiği yerde ise, itaatin söz konusu olamayacağını'w" anlatı-

194 Bkz. İbn Hişam, Sire, 1/266; İbn Sa'd, Tabakat, 3/139; Taberi. Tarih, 2/216; İbnii'l-Esir, Üsüdü'l-Öabe, 2/292

195 Bkz. İbnü'l-Esir, Üsüdü'l-Ğabe, 2/216 196 Bkz. Lokrnan, 31/15

yordu. Şimdi rahatlamıştı Sa' d. Artık ne yapacağını biliyordu ve annesinin yanına gelerek bütün kararlılığıyla:

- Vallahi de eyanneciğim! Şayet senin bin tane canın olsa ve sen, her gün bunlardan bir tanesiyle ölüp gitsen bundan dolayı ben dinimi terk edecek değilim, deyiverdi.

Normal şartlarda onun gibi yufka yürekli birisinin asla söyleyemeyeceği sözlerdi bunlar. İşin burasında hiç beklen­medik bir şeyoldu ve oğlunun kendisinden daha kararlı oldu­ğunu gören Hz. Sa' d'ın annesi, yeme ve içmeye karşı başlattığı orucunu bozup yemek yemeye başladı.v? Hz. Sa'd, vahyin ay­dınlatan tayfları altında adım atmanın semeresini toplamaya hemen oracıkta başlamıştı bile.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Huzura koşuş
« Posted on: 24 Nisan 2024, 21:22:11 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Huzura koşuş rüya tabiri,Huzura koşuş mekke canlı, Huzura koşuş kabe canlı yayın, Huzura koşuş Üç boyutlu kuran oku Huzura koşuş kuran ı kerim, Huzura koşuş peygamber kıssaları,Huzura koşuş ilitam ders soruları, Huzura koşuşönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes