> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Efendimiz > Gece ibadeti
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Gece ibadeti  (Okunma Sayısı 943 defa)
09 Mayıs 2011, 15:24:15
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 09 Mayıs 2011, 15:24:15 »



Gece İbadeti

Her ne kadar Allah Resülü (sallallahu aleyhi ve sellem), Hira' da yaşadığı vuslat ve sonrasını Mekke müşrikleriyle paylaşmamış olsa da onlar, birer söylenti halinde bunları duymuşlardı ve kendi aralannda konuşuyorlardı. Kendileri açısından ortada yeni bir durum vardı; kendi iradeleri dışında Mekke'de yeni bir gelişme yaşanıyor ve bu gelişme, dünya adına herkesten bağımsız yürüyordu. Daha ilk günden Mekkeliler, bu gelişme­ye bir kulp takıp da önünü almak için planlar kurmaya başla­mış; düne kadar 'Emin' diye tavsif ettikleri Efendiler Efendisi­'ne, 'mecniuı', 'kôhin', 'sihirbaz' gibi lakaplar takmışlardı.

Elbette bu konuşmalar, Efendimiz'in de kulağına gelmiş ve daha ilk günden karşılaştığı bu karalama kampanyasına çok üzülmüştü. Hane-i saadetlerine döndüğünde üzerini örtmüş ve derin bir tefekküre dalmıştı ki, yanında Cibril-i Emın'in ha­zır olduğunu görüverdi.'> Yeni bir vahiy geliyordu:

152 Konuyla ilgili olarak bkz. Buhari, Sahih, 2/520 (1368), 3/1314 (3393); Müs­Jim, Sahih, 1/69 (78), 1/69 (80)

153 Bkz. Asr, 103/1-3

154 Bazı rivayetlerde aynı hadisenin, Müddessir suresinin iniş sebebi olarak ele alındığı görülmektedir. Bkz. İbn Kesir, Tefsir, 4/441, 442

- Ey örtüsüne bürünen Resülüml Geceleyin kalk da, az bir kısmı hariç geceyi ibadetle geçir! Duruma göre gecenin ya­nsında veya bundan biraz daha azında veya fazlasında ibadet etmen de yeterlidir.

Allah (celle celaluhü), Resülü'ne bir mesaj iletir de O (sallallahu aleyhi ve sellem), bu mesaja bigane kalır mıydı hiç? Artık bundan böyle O'nun geceleri, gündüzleri kadar aydın; gündüzleri de geceleri kadar fazilet doluydu. Gece kalkıp ibadet etmek Al­lah'ın emri olduğuna göre, O'na ilk gönül veren herkes aynı yolu meslek edinecek ve gecelerini gündüzleri gibi aydın kıl­ma adına, adeta birbirleriyle yarışacaklardı. Çünkü bu emir, farz olarak algılanmıştı ve emr-i ilahiyi yerine getirmernek olmazdı. Gece ibadeti, mü'min için bir şerefti artık; gündelik meşgalelelerden sıyrılıp ruh ve kalbin kendini dinlediği bu sessiz dakikalarda kalkılarak sıcak yataklar terk edilecek, havf ve haşyet duyguları içinde hep Rabbe iltica ile eller kalkıp, iç­ten yönelişle bir tazarru ve niyazda bulunulacaktı.vs Çünkü rahmet-i Rahman, gecenin kuytularında fazilet avına çıkan insanların üzerine sağanak olup yağar ve Rabb-i Rahim de, bu dakikalarda kendisine kalkan elleri boş, geri çevirmezdi.
Nihayet, aradan bir müddet daha geçecek ve Allah Resü­lü'nün, Cibril-i Emın'le buluştuğu bir gün şu mesaj gelecekti:

- Sana mahsus bir namaz olmak üzere, gecenin bir kıs­mında kalkıp Kur'an okuyarak teheccüd namazı kıL. Böylece Rabbinin Seni, Makam-ı Mahmüd'a eriştireceğini umabilir­sin! 157

Artık teheccüd, bir kavramdı ve gece kalkılarak kılınan namazı ifade ediyordu. Ancak, önemli bir ayrıntı olarak bu namaz, sadece Allah Resülii için farziyet ifade ediyor; üm-

155 Bkz. EbU Nuaym el-İsbahani, Hilyetü'l-Evliya, 6/267; İbn Hacer, Fethu'l­Bari, 1/466

156 Bkz. İbn Hibban, Sahih, 1/444 (212); İbn Mace, Sünen, 1/435 (1366) 157 Bkz. İsra, 17/79

meti için ise, kabir ve berzah yolunu aydınlatmaya matuf, teşvik edilen bir namaz olarak kalıyordu. Çünkü teheccüd, Makam-ı Mahmüd'a ulaşmanın da en büyük vesilelerinden birisiydi.

Aynı surenin devam eden ayetlerinde, Kur'an'ın tane tane tertil üzere okunması teşvik ediliyordu. Bunun için Efendiler Efendisi, hem namazlarında hem de namaz dışında Kur'an okurken sesini yükseltiyor ve üzerinde dura dura, tane tane okuyordu. 'Bismillah' dedikten sonra duruyor, ardından 'er­Rahmiuı diyor ve sonrasında da, 'er-Rahim' diye devam edi­yordu.v" Aynı dikkat ve hassasiyeti ümmetinden de isteyen Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellern), bunu yaparken şu kelimeleri kullanacaktı:

- Oku ve yüksel! Aynı zamanda, dünya işlerinde düzen ve tertibe hassasiyet gösterdiğin gibi, onu da tertil ile oku! Çünkü senin menzilin, okuduğun son ayet kadardır.v?

Demek ki, Kur'an'ın ihtiva ettiği gerçeklerin yaşanması kadar toplumdaki yansıma ve temsili de önemliydi. Ses, Al­lah tarafından verilmiş büyük bir nimetti ve bu nimet, Kur'an okunurken kendini göstermeli, ortaya güzel bir ses ahenk ve armonisi çıkmalıydı.

- Kur'an'ı seslerinizle tezyin ediniz,160 manasındaki emir de zaten bunu ifade etmekteydi. Ashabı arasında, güzel sesiyle Kur'an okuyan birisini gördüğünde başını sıvazlayacak ve:

- Davud (aleyhlsselarnj'ın sesindeki ahenge benzer bir kabi­liyet verilmiş.>' diyerek takdir edecekti. Çünkü O (sallallahu aley-

158 Bkz. İbn Kesir, Tefsir, 4/558; İbn Sa'd, Tabakat, 1/376

159 Bkz. İbn Kesir, Tefsir, 4/558; İbn Hibban, Sahih, 3/43 (766); Tirmizi, Sünen, 5/177 (2914)

160 Buhari, Sahih, 6/2742 (4653); Ebu Davud, Sünen, 1/464 (1468)

161 Söz konusu sahabe, EbU Musa el-Eş'ari idi. Efendimiz'in bu iltifatina karşı­lık o da, "Şayet Sizin dinlediğinizi bilmiş olsaydım, biraz daha temrin yapar, daha iyi okumaya çalışırdım." diyecekti. Bkz. Buhari, Sahih, 4/1925 (4761); İbn Mace, Sünen, 1/425 (1341)

hi ve sellern), etrafa saçılan kum taneleri gibi Kur'an harflerinin ağızdan ahenksiz çıkmasından hoşlanmıyor ve:

- Okurken onun, mana derinliklerine dalıp ilgili yerlerde durarak tefekkür edin; onunla kalplerinizi harekete geçirin ve bir an önce bitirip de elimden bırakayım gibi bir endişe içinde olmayın. buyuruyordu.

İşte, başta Efendiler Efendisi olmak üzere her bir mü' min, artık geceleri kalkıyor ve Rabbi adına namaz kılarak Kur'an okuyordu.

Gece ibadetiyle ilgili olarak inen ayetlerdeki sıralama da çok ilginçti. Önce, kalkılıp gecenin azı müstesna, geceyi kul­lukla geçirerek ayakta kalmanın gerekliliği anlatılmış; ardın­dan da bu iş için, gecenin yarısını ayırmanın yeterli olduğu ifade edilmişti. Bundan dolayı, bazı insanlar, ayakta durma­nın zor olduğu uzun gecelerde direkler arasına ipler geriyor ve kendilerini bu iplere bağlayarak kullukta bulunmaya çalı­şıyordu.163 Daha sonraları da, teheccüdün farz olarak sadece Efendiler Efendisi'ne has bir ibadet olduğu vurgulanarak di­ğer insanlar için, nafile olmak kaydıyla gece, belli bir zaman diliminde ibadet etmenin yeterli olabileceği anlatılıyordu. İlk emirle, sonradan gelen hafifletme çizgisi' arasında geçen za­man, yaklaşık bir seneyi bulmuştu. Bu müddet içinde sahabe, ayakları şişinceye kadar gece ibadetine yönelecek, sabahlara kadar kullukla zamanlarını taçlandırmış olacaktı.

Anlaşılan, işin başında ve en öndekiler için, gecenin ka­ranlıklarında yapılacak böylesine bir kulluk Allah katında ayrı bir mana ifade ediyordu. Demek ki; herkesin, ölümün küçük kardeşi olarak bilinen uykuya kendini salıp da rahat döşek­lerine uzandığı demlerde mü'minler, gelecek günlerde karşı­laşacakları sıkıntıları göğiisleyip onlar karşısında yılmadan

162 Heysemi, Mecmeu'z-Zevaid, 7/167; Ahmed b. Hanbel, Müsned, 3/428 163 Bkz. İbn Hibban, Sahih, 6/239 (2492) ; Müslim, Sahih, 1/541 (784)
mesafe alabilmek için böyle bir ibadete çok ihtiyaç duyuyor­lardı. Zira, uzun soluklu ve meşakkatlerle dolu olan bu kulluk yolunda, yılmadan ve hız kesmeden yürüyebilmenin zemini, Hak karşısındaki duruşla doğru orantılıydı.

Bununla birlikte, Allah (celle celaluhü), yine merhamet gös­teriyor, kullannın arasındaki dayanıklılığı esas alıyor ve her­kesin kendine göre bulahileceği bir zeminde kullukla dolması gerektiğini ifade ediyordu.vs

ı64 Bilindiği üzere Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellern), dine ait meseleleri kendi adına en ağır biçimde yaşıyor, ama ümmeti adına sürekli tahfiften yana tavır sergiliyordu. Başlangıçta farz olan gece ibadeti (teheccüd) için daha sonralan, ümmetinin de kendisini beklediğini göriince, yeniden farz olaca­ğını ve buna da insanların güç yetiremeyeceklerini düşünerek karşı çıkacak ve:

- Ey insanlar! Amellerden, gücünüzün yettiğinin peşinde olun; çünkü Allah, sizler amelden usanmadığınız sürece size sevap vermekten bıkıp usanmaz. Ve amellerin en faziletli olanı da, az dalıi olsa devamlı olanıdır, diyecekti. Bkz. İbn Hibban, Sahih, 6/309 (2571); Beyhaki, Sünen, 3/109 (5020)

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Gece ibadeti
« Posted on: 28 Mart 2024, 11:54:19 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Gece ibadeti rüya tabiri,Gece ibadeti mekke canlı, Gece ibadeti kabe canlı yayın, Gece ibadeti Üç boyutlu kuran oku Gece ibadeti kuran ı kerim, Gece ibadeti peygamber kıssaları,Gece ibadeti ilitam ders soruları, Gece ibadetiönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes