๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Efendimiz => Konuyu başlatan: Safiye Gül üzerinde 03 Mayıs 2011, 11:39:27



Konu Başlığı: Ensar farkı
Gönderen: Safiye Gül üzerinde 03 Mayıs 2011, 11:39:27
Ensar Farkı

Görüldüğü gibi, Muhacir kendi üzerlerine düşeni yapıyor Ensar da daha fazla ne yapabileceğinin heyecanını yaşıyordu. Mekke'den kopup gelen kardeşleri istemese de onlar, mutlaka bir şeyler yapmak istiyor ve bu konuda ısrarcı oluyorlardı.

Bir gün oturmuş aralannda şunu konuşuyorlardı:

- Allah Teala, kız kardeşinizin oğlu bu Zat sebebiyle sizi hidayete erdirdi. O ise, herkesin işlerini omzuna almış, bütün sıkıntılan deruhte ediyor. Halbuki O'nun, bütün bunlan ya­pabilmek için elinde imkanlan da yok! Öyleyse siz, elinizden geldiği kadar aranızda mal-mülk toplayın ve O'na verin ki ya­pageldiği bu hayır işlerinde elini güçlendirmiş olursunuz!

Durumu tam olarak anlatan bir fikirdi. Zira gerçekte du­rum, bundan farklı değildi. İşte bu, Ensar farkıydı ve çok geç­meden, meselenin sadece sözde kalmadığını da gösterecek ve

559 Bkz. Buhari, Sahih, 3/1378 (3571)

560 Bkz. Hakim, Müstedrek, 2/199 (4833); İbn Teymiye, Mecmüu'l-Fetava, 14/157

gidip gerekli olan mal ve mülkü toplayıp huzura geleceklerdi. Şöyle diyorlardı:

- Ya Resülallahl Sen bizim, kardeşimizin oğlusun! Allah (celle celaluhü) bizi, Senin vesilenle hidayete erdirdi! Sen ise, bütün hayır işlerini kendi omuzların üstüne almış her türlü sıkıntıyı deruhte ediyorsun. Halbuki Senin elinde, bunu yapa­bilmek için imkanların da yok! Bizler, kendi aramızda oturup konuştuk ve bunlan toplamaya karar verdik; umulur ki böy­lelikle Sana bir nebze yardım etmiş, hayır yanşında da elini güçlendirmiş oluruz. İşte, bunlan bizden kabul buyur!

Bu ne hassasiyet ve bu ne nezaketti? Ancak, hayır adına mesafe alırken hak yolcusu, aynı zamanda müstağni olmalıy­dı ve attığı adımlara mukabil kimseden bir şey istememeliydi. Sahaya inilmiş: bizzat ve fiili bir terbiye örneği sergileniyordu. Çok geçmeden Cibril geldi:

- Bunun için Ben sizden, ücret talep etmiyorum; Benim talep ettiğim tek şey, ehl-i beyte muhabbet beslemenizdir.e?' manasındaki ayeti indiriyordu. Demek ki mesele, karşılık beklemeden yürüme hassasiyeti gerektiren bir meseleydi. Muhataplar nezdinde önemsenmenin yolu da buradan geçi­yordu. Aynı zamanda bu, açık arayan müşrik ve kafir grupla­ra, isteklerine nailolabilecekleri zemini bırakmama manasma geliyordu. Zira istiğna, ne kadar çok olursa olsun dünya ma­lından daha güçlü bir dinamizim demekti.