Konu Başlığı: Ebu Talib in çabası Gönderen: Safiye Gül üzerinde 06 Mayıs 2011, 11:24:35 Ebu Talib'in Çabası Gerçekten de bu, kendi lehlerine kamuoyunu oluşturabilmek için Kureyş'in kurguladığı, bugünkü manada medyatik bir plandı ve bu planla sonuç almak, o günkü şartlardada kuvvetle muhtemel gözüküyordu. Onlann bu planını duyar duymaz, yine amca şefkati -hem de bu sefer, sadece yeğeni için değil; içinde kendi oğlu Ca'fer'in de bulunduğu, yeğeninin Habeşistan'daki emanetleri adına- devreye girecek ve Mekke'deki Ebu Talib, şiirin gücünü kullanarak deniz aşın Habeşistan'daki Necaşi'ye şöyle seslenecekti: - Keşke bilseydim; uzakta Ca'fer, Amr ve akraba olduğu halde düşmanlıkta ilk sırayı alan insanlar neler yapmaktalar? Acaba Necaşi, Ca'fer ve arkadaşlannı ihsanla kucaklayacak mı yoksa buna, şerri tahrik eden bir şeyengel mi olacak? Ey Melik! Bil ki sen, kötülük karşısında müteyakkız, onurlu ve kerim bir zatsın; senin yanına sığınan insanlar, senin hariminde huzur bulurlar. Bil ki Allah sana, maddi-manevi büyük bir imkan vermiş; aynı zamanda sen, iyilik ve hayır yollannın hepsine de maliksin. Ve sen, cömert ve ihsan sahibi birisisin; sakın ha bu ihsan ve cömertlikten o düşman olan akrabalar da faydalanıp sana bir kötülük yaptırmasınlar! Görüldüğü gibi Ebu Talib, sadece yeğeni Muhammedü'lEmin'i koruyup kollamakla kalmıyor; aynı zamanda O'nun emanetlerine de sahip çıkarak deniz ötesi ülkelere sesini duyurmaya çalışıyordu. Sahip çıktıklannın arasında, kendi oğlu Ca'fer de vardı. Mekke, gidenleri geri getirme telaşına kapıldığı halde o, kendi oğlu bile olsa onun, Habeşistan'da daha güvenli olduğunu düşünüyor ve bir baba şefkat ve merhametini bir kenara bırakarak oğlunun da orada kalmasını istiyordu. Bu talebini de, o günün en etkin iletişim vasıtası olan şiirle dile getiriyor; karannı vermeden önce Necaşi'nin kulağına kar suyu akıtıyordu. |