> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Efendimiz > Atike binti Abdulmuttalib in rüyası
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Atike binti Abdulmuttalib in rüyası  (Okunma Sayısı 1950 defa)
02 Mayıs 2011, 11:54:53
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 02 Mayıs 2011, 11:54:53 »



Atike Binti Abdulmuttalib'in Rüyası

Bu arada Mekke'de, Efendimiz'in halası Atike Binti Abdulmut­talib'in gördüğü riiya konuşulmaya başlanmıştı. Gerçi o, gördüğü rüyayı kardeşi Abbas'a anlatırken:

- Ey kardeşim! Bu gece öyle bir rüya gördüm ki, kavminin başı­na büyük bir musibet geleceğinden korkuyorum, diyecek ve endişe­sini dile getirecekti. Onun, rüyadan bahsederken bile renginin sol­duğunu gören Abbas:

- Ne ola ki, nedir o, diye sorunca da:

- Bana, kimseye anlatmayacağına dair söz verinceye kadar sana

onu anlatarnam; zira bu, insanlar arasında duyulursa o zaman bize eziyet eder ve hoşumuza gitmeyecek şeyler konuşmaya başlarlar, diye de kardeşini uyarmıştı.

Amca Abbas da aynı kanaatleydi; ancak, başlarına gelecek mu­sibet öncesinde önemli bir uyarı mesajı olduğuna inandığı bu rüyayı, yakın arkadaşı Velid İbn Utbe'ye anlatmaktan kendini alamayacaktı.

ayrılıp Efendimiz'in yanına gelmiş, görüp duyduklarını Allah Resülü'ne anlat­mışlardı. Bkz. İbn Hişam, Sire, 3/163-164

o da babası Utbe'ye aktaracak ve böylelikle rüya, kısa zaman içinde Kureyş'in dilinde pelesenk haline geliverecekti.

Ebu Süfyan'ın ulak olarak gönderdiği Damdam'ın Mekke'ye ge­lişinden üç gün önceydi. O akşam rüyasında .Atike Binti Abdulmut­talib, devesinin üzerinde Mekke'ye gelen ve Ebtah'ta durup da in­sanlan yüksek sesle savaşa çağıran bir adam görmüştü. Adam:

- Haydi savaş için hazırlanıp hemen yola çıkın! Çıkın ki, başını­za gelecek gadri ve devrileceğiniz yeri kendiniz görün, diyordu. Bir anda, etrafında büyük bir kalabalık toplanıvermişti. Ardından aynı adam, Kabe'ye geldi; insanlar da onu takip ediyorlardı. Ne gariplik ki, adamın devesi Kabe kadar büyümüştü ve adam da, gür sesiyle yine devesinin üzerinde aynı cümlesini tekrar ediyordu. Bir müddet sonra deve, Ebu Kubeys dağı kadar oluverdi; adam yine devenin üs­tündeydi ve aynı cümleyi tekrarlıyordu:

- Haydi savaş için hazırlanıp hemen yola çıkın! Çıkın ki, başını­za gelecek gadri ve devrileceğiniz yeri kendiniz görün!

Sonra, yerden büyükçe bir kayayı söküp aldı ve onu, Ebu Ku­beys dağından aşağı doğru fırlatıverdi. Kaya, bir anda paramparça oluvermişti. Sonra da, bu kayadan ayrılan her bir parça, Mekke ev­lerinden mutlaka birine isabet etmiş ve içine girmişti.

Korkuyla uyanan .Atike Binti Abdulmuttalib, uzun zaman gör­düğü rüyanın tesirinden kurtulamamış ve onu, kardeşi Abbas ile paylaşma lüzumunu hissetmişti. İşte, Mekke'de dile dolanan rüya bu idi.

Kabe'yi tavaf maksadıyla evinden çıkan Abbas, Ebu Cehil'le kar­şılaşacaktı. Yanında bir grup insanla .Atike'nin gördüğü rüyayı konu­şuyorlardı. Abbas İbn Abdulmuttalib'in gelişini görünce:

- Ya Eba Fadl! Tavafını bitir de gel; seninle konuşacaklarım var, dedi Ebu Cehil. Tavaf bitip de yanlarına geldiğinde, alayvan bir ta­vırla döndü ve:

- Ey Muttaliboğulları! Aranızdaki bu kadın peygamber de ne zaman türedi, dedi.

- Sen, neden bahsediyorsun? N e peygamberi, diye karşılık verdi Abbas.

- .Atike'nin gördüğü rüya, dedi Ebu Cehil. Tavırlarıyla Abbas, olaydan haberinin olmadığını söylemeye çalışıyordu. Bu soruyu da:

Bedir'e Doğru

- Ne görmüş ki, diye cevaplayınca, Ebu Cehil ciddileşmeye baş­lamıştı:

- Ey Muttaliboğullan, diyordu. Erkeklerinizin, peygamberlik iddiasında bulunduğu yetmiyormuş gibi şimdi bir de kadınlannız mı peygamberliğe başladı! Tutmuş Atike, üç gün içinde başımıza büyük bir bela geleceğini söyleyip duruyor! Şayet, gerçekten söyle­diği doğru ise, üç gün geçtikten sonra bunu göreceğiz. Ancak, söyle­dikleri gerçekleşmezse işte o zaman biz, Araplar arasındaki en ya­lancı aile diye üzerinize öyle bir hüküm veririz ki, ömür boyu bu hükümden kurtulamazsınız!

Oradan aynlan Abbas, gerçeği bildiği halde bilmiyormuş gibi davrandığı için kendini ayıplıyordu. Akşam olup da Muttaliboğulla­n başına toplandığında, bu davranışının ne kadar tepki topladığını daha net görecekti. Ebu Cehil'le arasında geçen konuşmalan duyan yanına geliyor ve:

- Şu pis ve fasık adamın, erkeklerinize dil uzattığı yetmiyormuş gibi şimdi de kadınlara söz söyleyip hakaret ediyor ve bunun karşı­sında sen, sesini çıkarmıyorsun ha, diyorlardı. Bilhassa Atike Binti Abdulmuttalib'in, sırnnı serişte eden kardeşine olan kızgınlığına di­yecek yoktu. O kadar üstüne gelmişlerdi ki, Abbas söz verdi; gidip Ebu Cehil'in karşısına dikilecek ve ağzının payını verecekti.

Üçüncü gündü. Her şeyi göze alan Abbas, kendince tedbirini almış ve doğruca Kabe'ye gelmişti. Tam tahmin ettiği gibiydi; Ebu Cehil de oradaydı. Keskin nazarlarla Abbas süzüyordu. Tam, yanına yaklaşıp da Ebu Cehil'e hak ettiği cevabı verecekti ki, devesinin üze­rinde Batn-ı Vadi tarafından bağırarak gelen Damdam İbn Amr'in sesi araya giriverdi. Belli ki, çok önemli gelişmeler vardı. Dikkat çe­kebilmek için, Ebu Süfyan'ın kendisine öğrettiği gibi devesinin kulak ve burnunu kesmiş, üzerindeki palan ve eğeri parçalamış ve kendi gömleğini de parçalamayı ihmal etmemişti. Beklendiği gibi herkesin dikkati bir anda ona yönelivermişti; artık Mekke, dikkat kesilmiş ve Damdam'ın anlatacağı şeyleri merakla beklerneye durmuştu:

- Ey Kureyş topluluğu, diyordu. Felaket var, felaket! Ebu Süf­yan'la birlikte Şam'a gönderdiğiniz mallannıza Muhammed ve asha­bı el koydu! Ona yetişebileceğinizi de sanmıyorum. İmdat! İmdat!

Damdam'ın sözleri, Ebu Cehil'e de Abbas'a da her şeyi unuttur­muştu:

- Muhammed ve ashabı, bu kervanın da İbn Hadrami'nin ker­vanı gibi olacağını mı sanıyor, diyorlardı. Ortalık, bir anda gerilmiş, zaten günlerden beri tedirgin bekleyen Kureyş, bir anda savaşa ki­litlenivermişti.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Atike binti Abdulmuttalib in rüyası
« Posted on: 26 Nisan 2024, 18:38:00 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Atike binti Abdulmuttalib in rüyası rüya tabiri,Atike binti Abdulmuttalib in rüyası mekke canlı, Atike binti Abdulmuttalib in rüyası kabe canlı yayın, Atike binti Abdulmuttalib in rüyası Üç boyutlu kuran oku Atike binti Abdulmuttalib in rüyası kuran ı kerim, Atike binti Abdulmuttalib in rüyası peygamber kıssaları,Atike binti Abdulmuttalib in rüyası ilitam ders soruları, Atike binti Abdulmuttalib in rüyasıönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes