> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Efendimiz > Ashabla istişare
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Ashabla istişare  (Okunma Sayısı 882 defa)
29 Nisan 2011, 12:41:44
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 29 Nisan 2011, 12:41:44 »



Ashabla İstişare

Mekke ordusu Uhud yakınlarına kadar gelmişti. Uhud demek Medine demekti; büyük bir debdebe ve ihtişamla buraya gelen Mekke ordusu Medine'yi yerle bir etme hırsıyla Uhud' da bekliyor­du.

Ashabdan ileri gelenler bir araya gelmişti. Allah Resnlü (sallal­lahu aleyhi ve sellem) onlarla istişare ediyordu. Zira bu, Bedir'den daha farklı bir gelişmeydi. Gerçi Bedir'e giderken de benzeri bir istişare gerçekleşmiş ve, herkesin kabullendiği müşterek bir karar çıkmıştı. Bugün de öyle olmalıydı. Çünkü Cibril'in getirdiği ayet, Efendimiz'in ashabıyla istişare yapması gerektiğini emrediyor ve meseleyi toplu­ma mal etmenin en etkin yolunun bu olduğunu söylüyordu.

Önce Mekke ordusunun haberleri konuldu ortaya. Bir realiteydi ve üç binlik bir kuvvet geliyordu üzerlerine. Ancak bilhassa Bedir'e katılıp da orada zafer yaşayamayan veya Bedir'den sonra Müslüman olan heyecan dolu sahabe, onlarla yeniden çarpışıp haklanndan ge­leceklerini söylüyorlardı.

O (sallallahu aleyhi ve sellern), ise, Medine dışına çıkmamak gerekti­ğini ve şehri, içeride kalarak korumanın daha uygun olduğunu düşü­rüyordu. Zira bir rüya görmüş ve gördüğü bu rüyayı da cuma sabahı ashabıyla şöyle paylaşmıştı:

- Vallahi Ben, bazı şeyler gördüm ki, inşallah hayırlı olur; bazı hayvanların boğazlandığını, kılıcımın kabzasında bir gedik ve elimi sağlam bir zırhın içine soktuğumu gördüm!

O'nun her halini hayatına rehber yapmak isteyenler bu rüyanın tevilini sorduklarında da Efendimiz, boğazlanan hayvanların asha­bından bazılannın şehit olacakları: kılıcının kabzasındaki gediğin, kendi başına gelecek bir musibet ve en yakınlanndan birisinin şeha­deti; sağlam zırhı da Medine'ye sığırırnak gerektiği şeklinde yorum

lamıştı. Onun için reyini de, Medine'de kalıp müdafaa yapmaları gerektiği şeklinde izhar etmişti. Belki de, düşman şehre girdiğinde onları sokak aralarında düşmanı yakalar, kuvvetlerini sokaklar arasında bölerek daha kolay teslim alırız ve kadınlar da en azın­dan çatılardan bize yardım ederler, diye düşünüyordu. Sahabe ise;

- Ya Resülullah! Bizler zaten böyle bir günü bekliyor ve Alla­h'a dua ediyorduk. Şimdi O bize, böyle bir fırsat verdi ve kendimizi ortaya koyma imkanını ayağımıza getirdi. Düşmanla vuruşmak için dışarı çıkalım ya Resülullah! Dışarı çıkıp vuruşalım ki, bizim kendi­lerinden korktuğumuzu sanıp da cesaretlenmesinler, diyordu.

Erisar ve Muhacirlerin ileri gelenleri bu heyecanlı çıkışa katıl­madıklarını ve Resülullah ne derse onun yapılmasının daha iyi ola­cağını söylüyorlardı. Ancak galip düşünce, gençlerle Bedir'de savaş­ma fırsatını kaçıranların oluşturduğu hava üzerinde yoğunlaşıyordu. Bilhassa Abdullah İbn Übeyy, gidişattan oldukça rahatsızdı ve her haliıkarda savaşılmaması gerektiği konusunda ısrar ediyordu.

Bu bir istişareydi ve Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) de, Al­lah'ın emri olan istişareyi ashabı arasında yerleştirmek istiyordu. İnsanlar arasında istişare gibi temel bir meselenin yerleşmesi bugün için her şeyden önemliydi ve bunun için herkes fikrini açıkça söyle­yebiliyordu. O (sallallahu aleyhi ve sellem) bir peygamberdi ama ağırlıklı görüş, savaşı Medine dışında yapma şeklinde tecelli edince ashabın genelinin fikrine riayet ederek Mekke ordusunu şehrin dışında kar­şılama kararı aldı.

Artık Medine'de hummalı bir süreç başlamış oluyordu. Zira cuma günü sabah namazı kılındığı andan itibaren Medine'deki tek konu, nefeslerini bile duymaya başladıkları Mekke ordusu karşısın­da nasıl bir mukabelede bulunulacağı idi. Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) de her fırsatı değerlendiriyor ve ashabı Medine'yi savunma konusunda teşvik ediyordu.

Tabii olarak cuma namazının da konusu bu karşılaşmaydı.

Efendimiz, hutbelerinde iman konusu üzerinde duruyor, sabır ve temkinle hareket ettikleri takdirde Allah'ın nusretinin yine kendile­riyle birlikte olacağını anlatıp ashabını, vicdanlarına seslenerek va­tanlarını koruma konusunda teşvik ediyordu.

Bir taraftan da hazırlıklar devam ediyordu. Ashabda bayram

havası vardı; Uhud'da düğüne gidercesine bir heyecan içine girmiş­ler ve Allah davasına isyan bayrağı çekip de Uhud'a kadar gelen kin tüccarlarına hadlerini bildirmek için can atıyorlardı.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Ashabla istişare
« Posted on: 26 Nisan 2024, 17:32:45 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Ashabla istişare rüya tabiri,Ashabla istişare mekke canlı, Ashabla istişare kabe canlı yayın, Ashabla istişare Üç boyutlu kuran oku Ashabla istişare kuran ı kerim, Ashabla istişare peygamber kıssaları,Ashabla istişare ilitam ders soruları, Ashabla istişareönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes