๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Efendimiz => Konuyu başlatan: Safiye Gül üzerinde 26 Nisan 2011, 14:30:43



Konu Başlığı: Anlaşmanın yazıya geçirilmesi
Gönderen: Safiye Gül üzerinde 26 Nisan 2011, 14:30:43
Anlaşmanın Yazıya Geçirilmesi

Artık ortalık durulmuş ve maddelerin yazıya geçirilerek tasdik edilmesi kalmıştı. Efendiler Efendisi'ne dönen Süheyl İbn Anır:

- Haydi şimdi bunlan bir kağıda yaz, dedi. Bunun üzerine Allah Resı1lü (sallallahu aleyhi ve sellern), yanına Hz. Ali'yi çağırdı ve:

- Yaz, dedi. 'Bismillahirrahmanirrahirn!'

- Ralıman ve Rahim de ne demek, diye tepki gösterdi Süheyl.

Duraksamıştı; bunu söylerken içinde ince bir sızı duysa da, burada Kureyş'i temsilen bulunuyordu ve üzerindeki bu elbise onu, oldu­ğundan da katı gösteriyordu. Aslında Rahman'ı da Rahim'i de bil­meyen insan değildi Süheyl İbn Amr. Daha ilk günlerden itibaren üç kardeşiyle damadı ve kızından sonra iki oğlu da Müslüman olmuş ve Efendiler Efendisi'ni tercih etmişlerdi. Kendisine rağmen İslam'ı tercih eden küçük oğlu Ebı1 Cendel'e de yapmadığını bırakmamış, onu dininden döndürmek için akla hayale gelmedik işkenceler ya­parak hapsettiği yerde aç ve susuz bırakarak buraya gelmişti. Onun için ısrar etti:

- Onların ne demek olduğun ben bilmiyorum; vallahi de Sen, daha önceleri yaptığın gibi, 'Bismikallahiunmel' diye yaz!

Onun bu gereksiz ısranna şahit olan mü'minler:

- Vanahi de biz, 'Bisıııillahirrahnıônirrabim'ôesx başka bir şey yazmayız, diyorlardı. Yine iki ateş arasında kalınmıştı. Yine sadece yaşanılan an düşünülüyor ve yarın adına elde edilecekler hesaplan­madan fevri hareket ediliyordu. Meselenin detaylanna ve şekline ta­kılarak yanm kalmasını arzu etmeyen Allah Resı1lü (sallallahu aleyhi ve sellern), büyük bir temkin ve sabırla damadı Hz. Ali'ye döndü ve 'Bis­millahirraluııônirrahim'ı silmesini söyleyip:

- Bismikaliahiunme, diye yaz, buyurdu.

Bir badire daha atlatılmış ve Allah Resı1lü'nün bu kadar kararlı duruşu karşısında sahabe de sükı1tu tercih etmişti. Resı1l-ü Kibriya Hazretleri:

- Bu, Allah'ın Resı1lü Muhammed ile Amr'ın oğlu Süheyl'in arasında yapılan anlaşmadır, diyecekti ki, Süheyl'den yeni bir itiraz daha yükseldi:

- Vallahi, diyordu. Senin Allah'ın Resı1lü olduğunu bilip buna inanmış olsaydık, Beytullah'ı tavaf etmekten Seni alıkoymaz ve Se­ninle bu kadar savaşmazdık! Anlaşmaya bildiğimiz şeyleri; Abdul­lah'zn oğlu Muhammed, diye yaz!

Ancak bu kadar tahammülsüzlük olabilirdi! O gün için küfrü

temsil eden Süheyl'in inadı tutmuş, davası adına en ince detayları bile kaçırmıyor, atılan her adımı kendi lehine çevirmeyi hedefliyor­du. Süheyl sildirmek istese de O (sallallahu aleyhi ve sellern), Allah'ın Re­sülü'ydü ve Efendiler Efendisi, yeniden Hz. Ali'ye dönerek:

- Sil onu, dedi.

Demişti demesine ama bir anda ortalık buz kesiverdi. Çünkü orada bulunan Sa'd İbn Ubôde ve Üseyd İbn Hudayr gibi sahabiler, Hz. Ali'nin elinden tutmuş ve:

- Ya, 'Allah'ın ResuZü' diye yazarsın, ya da onlarla aramızdaki meseleyi ancak kılıç çözer, diyor ve başkasını yazmaması gerektiğini söylüyorlardı. Zaten Hz. Ali de farklı düşünmüyordu; az önce, 'Bis­millahirroluııônirrahim'ı silip de 'Bismikallahümme' diye yazan Hz. Ali, Resülullah'ın adını silmek istemiyor ve 'Allah'ın Resiılii' ifa­desinin bir mühür gibi anlaşmada kalmasını arzuluyor, Resülullah'> ın bu emrini yerine getirmeyi o da istemiyordu.

Bu arada, huzur-i risaletteki sesler gittikçe yükselmiş ve ortalı­ğı bir uğultu almıştı. Allah Resülü, mübarek elleriyle işaret ederek önce ashabının sükunet içinde olmalarını talep etti. Ardından da, kendine yakışır bir nezaketle damadına döndü; belli ki ona da bir çift sözü olacaktı:

- Yarın senin başına da benzeri bir olay gelecek ve o gün sen de taviz vermek zorunda kalacaksın!

Gaybdan yine bir perde aralanmış ve belli ki bununla, Hz. Os­man'ın şehadetiyle başlayıp kendi şehadetiyle noktalanacak olan zaman diliminde; özellikle de 'Tahkim' hadisesinde Hz. Ali'nin, yap­mak zorunda kalacağı zorunlu tercihleri hatırlatmıştı.

Sonra da:

- Bana onu göster, buyurdu ve bunun üzerine gösterilen yerde­ki 'Allah'ın Residiı' ibaresini mübarek elleriyle silerek yerine, 'Ab­dullah'ın oğlu Muhammed' yazılmasını istedi.

Bu talep de gerçekleştirilmiş ve bir badire daha atlatılmıştı. Sıra, Velisinin izni olmadan Mekke'den çıkıp Medine'ye sığınan birinin, Müslüman bile olsa, Mekke'ye geri iade edilmesi maddesine gelince ashab arasından yine sesler yükselmeye başlamıştı:

- Sübhanallah, diyorlardı. Bu da yazılır mı? Müslüman olarak geldiği halde böyle bir insan, hiç müşriklere teslim edilir mi?

- Evet, buyurdu Allah Resülü, Demek ki Resülullah'ın bir bildi­ği vardı; Kur'an'ın ifadesiyle, konuştukları vahiyden başka bir şey olmayan Allah Resülü (sallallahu aleyhi ve sellem), yine gaybın perdele­rini aralamış ve ümmetiyle öyle konuşuyordu. Şöyle devam etti söz­lerine:

- Bizden gidip de onlara sığınan kimseyi Allah (celle celaluhü) rah­metinden de uzaklaştınr; ancak onlardan bize gelip de sığınanlara gelince Allah (celle celaluhü), onlar için de mutlaka bir çıkış yolu ve esenlik bahşedecektir.

Bir taraftan anlaşma maddeleri yazıya geçirilmeye çalışılırken diğer yandan otuz kişilik bir grubun'<? saldınsıyla sarsılmışlardı. İki taraf da şaşırmıştı; zira bunlar hiç hesapta yoktu ve kimse de bunlara böyle bir vazife vermemişti. Onların uzaktan gelişlerini gö­rünce Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem), ellerini açtı ve hayır adına yürünen yolda onu baltalamaya matuf böyle bir yola tevessü1 eden­ler aleyhine dua etti. İsteyen Allah'ın Resülü olunca elbette Allah (celle celaluhü) da müspet cevap verecekti; o kadar ki, sanki adamların gözleri görmez ve kulakları da duymaz oluvermişti. Artık ashab-ı kirarn için onları etkisiz hale getirip de yakalamak çok kolaydı; git­tiler ve hepsini de esir alarak huzura getirdiler. Efendimiz onlara sordu:

- Sizler, birinin taahhüdü altında mı geldiniz, hiç kimse size bir güvence verdi mi?

- Hayır, diye cevapladılar. Belli ki hadise münferitti ve bunun üzerine Allah Resülü de, büyük bir centilmenlik örneği göstererek onları oracıkta serbest bırakıverdi. Hakimane bir hareketti bu ha­reket ve semalar ötesinden de onayalmıştı; zira yine Cibril-i Emin gelmiş:

- Onların ellerini, sizin üzerinizden çekip alan da O'dur238 me­alindeki ayeti getiriyordu.

237 Başka bir rivayette bu sayı seksen olarak ifade edilmektedir. Bkz. Ahmed b. Han­bel, Müsned, 3/122 (12249); Nesai, Siinerıii'l-Kiibra, 5/202 (8667); İbn Kesir, Tefsir,4/193

238 Fetih, 48/24


Konu Başlığı: Ynt: Anlaşmanın yazıya geçirilmesi
Gönderen: Mehmed. üzerinde 23 Nisan 2019, 13:12:23
Esselamü aleyküm Rabbim bizleri Peygamberimizin yolundan ayırmasın Rabbim paylaşım için razı olsun


Konu Başlığı: Ynt: Anlaşmanın yazıya geçirilmesi
Gönderen: Sevgi. üzerinde 23 Nisan 2019, 17:25:43
Aleyküm selâm anlaşmayı Efendimiz Hz Ali ye kağıda yazdırmıştır


Konu Başlığı: Ynt: Anlaşmanın yazıya geçirilmesi
Gönderen: Ceren üzerinde 23 Nisan 2019, 21:39:15
Esselamu aleykum. Rabbim razı olsun bilgilerden kardeşim. ..