๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Efendimiz => Konuyu başlatan: Safiye Gül üzerinde 05 Mayıs 2011, 12:12:19



Konu Başlığı: Abese süresinin inişi
Gönderen: Safiye Gül üzerinde 05 Mayıs 2011, 12:12:19
Abese Süresinin İnişi

Müşriklerin her türlü mucizeyi görüp bildikleri halde ha­kikati inkar etmelerine rağmen, Kainatın İftihar Vesilesi'ndeki tebliğ aşkı, hiç eksilmeden devam ediyor ve insanların elinden tutma adına bütün imkanlarını seferber ediyordu. Bunun için, her defasında yüz çevirip karşı çıkmalanna rağmen küfrün ele başlanyla konuşmayı da ihmal etmiyor ve onların da kalbinin yumuşayacağını umut ederek hep müspet hareket ediyordu. Bunun için de, şahsi hayatını bir kenara bırakmış; bütünüyle ümmeti için yaşıyordu. Rab tanımaz bir sergerdenle karşılaş­tığında yüreğinin yağı eriyor ve iman etmeden gidecek diye neredeyse kendini helak edecek kadar hüzne boğuluyordu. Çok geçmeden Kur'an, O'nun bu halini de anlatacak ve üm­meti için yaptıklannı tarihe mal edecekti.v?

Yine böyle bir gün, Utbe İbn Rebia, Ümeyye İbn Halef, Ebfı Cehil, Velid İbn Muğ'ire gibi insanlar oturmuş.s?" kendi aralarında boş boş konuşuyorlardı. İmanlan adına bir kapı

375 Bkz. Taberi, Tefsir, 11/543 376 Bkz. Kamer, 54/1, 2

377 Bkz. Kehf, 18/6; Şuara, 26/3

378 Bazı rivayetlerde bu isimler arasında Abbas İbn Abdulmuttalib'in de oldu­ğu zikredilmektedir ki, benzeri bir meselenin, birbirine bu kadar yakın bir amca-yeğen arasında cereyan etmesi çok makul göriinmemektedir.

aralayabilmek ümidiyle Allah Resülü (sallallahu aleyhi ve sellern), bulunduklan meclisi şereflendirdi; ancak, şereften nasibi ol­mayan bu kıymet bilmezler hiç oralı değillerdi. Oralı olmadık­lan gibi birdenbire tavır değiştirmişler, her halleriyle rahat­sızlıklannı dile getiriyorlardı. Halbuki yine O (sallallahu aleyhi ve sellern), dünya ve ukbalannı ihya edecek tekliflerde bulunacak; ebedi hayatlannı kurtarma adına ısrar edecekti. Dinlemeye bile tahammülleri yoktu. Belki de, o esnada aleyhinde konu­şuyorlardı; zira meclis, buz kesilmişti. İmandan bu denli ra­hatsızlık duyulur muydu hiç? Söz konusu olanlar, Utbe, Ebu Cehil ve Velid olunca bu da mümkündü! Ellerinden gelse, kendileri için huzurunu terk eden Allah Resülü'nü bir kaşık suda boğarlardı! Zira, O'nun olduğu yerde bunlara yer yok­tu. Nefretle bakıyor ve kin solukluyorlardı. Kan davasından çekinip korkmasalar, hemen oracıkta icabına bakar ve hayatı­nı ortadan kaldınrlardı; ama ne yaparsın ki, gelenekler buna engeloluyordu. Onun için, arkalarını dönüp suratlannı asmış ve çareyi, orayı terk etmekte bulmuşlardı. Aslında bu, huzura gelen iman nurunun, karanlığı boğup yok edeceğinin bir gös­tergesiydi; hak gelmiş ve yokluğa mahkum olan batıl da, ait olduğu yere doğru yönelmişti.

Çok geçmeden Cibril belirdi; yeni bir vahiy vardı. Abese suresini okuyordu:

- O, kalp gözü hakikate kapalı ve kör olan kimse,379 hak

379 Genellikle bu sı1renin iniş sebebi olarak da anlatılan bu şahsın, Amr İbn Ümmi Mektı1m olarak bilinen ve Hz. Hatice validemizin dayıoğlu Abdullah İbn Mektı1m olduğu şeklindeki rivayet, hadis kriterleri açısından sağlıklı olmadığı gibi, aynı zamanda Efendimiz'in İsmet sıfatıyla da bağdaştırıla­mayacak yanlışlıklar doğurmaktadır. Gerçi, konuyla ilgili rivayetlerde bu şahıs olma ihtimali olan diğer yedi kişiden daha bahsedilmektedir; ancak, peygamberlerin ismeti nokta-i nazanndan bakıldığında buradaki şahsın, 'sa­habe' olma ihtimali oldukça zayıftır. Öyleyse burada kastedilen kişi, küfiirde inat edip ısrarla hakka karşı körlüğünü devam ettiren Velid, Utbe ve Ebı1 Cehil gibi mana gözü kör olan kimselerden biridir.

beyanla gelen Habib-i Zişan geldiği için yüzünü ekşitip, arka­sını da dönerek nasıl gidiverdile''"

Onlann, bu zalimce tavırlannı anlattıktan sonra ayet, bu dönek insanlan muhatap alarak şöyle devam etmekteydi:

- Ey kalbi hakka kapalı olan mana körü! O gelen hak beya­nın, O'nu (sallallahu aleyhi ve sellem) tezkiye edip hatırlatmalarının da kendisine fayda verdiğini sen nereden bilebileceksin ki? On­dan müstağni kalana gelince sen, hep onunla oturup kalkar ve ona itibar edersin! Halbuki, hak din ile sana gelen, Rabbinden haşyet duyarak sana ve insanlara gerçeğin ta kendisini anlatana gelince sen, O'ndan yüz çeviriyor; açık kapı bırakıp da muhab­bet göstermiyorsun! Hayır, hayır! Sakın öyle yapma! Çünkü bu davet, Hak adına yapılmış bir öğüttür; sizden isteyen o öğüde kulak verir ve size her şeyi açıklayan o Nebi'ye tabi olur.38ı

Demek ki; inat, kibir, taassup ve küfür, konuştuğu her meseleyi Hak katından onayalarak ifade eden Allah Resülü'ne karşı çıkıyor; söylediklerine kulak vermek istemiyordu. Zaten, en büyük körlük de, gözler önüne gelen perdeler değil; kal­bin kasvetle kaplanması ve hakkı göremez hale gelmesiydi.ö'" Öyleyse anlaşılan, yüzünü ekşitip de meclisi terk edip giden; kibrini ortaya koyup da büyüklük taslayanlar, yine Mekke ön­derleriydi ve bunlar, Kur'an tarafından körlük vasfı kullanıla­rak anlatılıyordu.


Konu Başlığı: Ynt: Abese süresinin inişi
Gönderen: Ceren üzerinde 27 Nisan 2019, 14:47:18
Esselamu aleykum. Rabbim bizleri bu ayerler ışığında yaşayan kullardan eylesin inşallah.Rabbim razı olsun paylasimdan kardeşim. ..


Konu Başlığı: Ynt: Abese süresinin inişi
Gönderen: Züleyha üzerinde 27 Nisan 2019, 15:48:46
Allah razi olsun hocam cok faydalı bir paylaşım oldu selametle....


Konu Başlığı: Ynt: Abese süresinin inişi
Gönderen: Sevgi. üzerinde 28 Nisan 2019, 00:28:46
Aleyküm selâm her ayet ve sure doğruları anlatmak için indirilmiştir Abese sureside  böyledir


Konu Başlığı: Ynt: Abese süresinin inişi
Gönderen: Mehmed. üzerinde 29 Nisan 2019, 14:44:40
Ve Aleykümüsselam Rabbim bizleri Kur'an yolundan ayırmasın Rabbim paylaşım için razı olsun