๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ => Editörün Notu => Konuyu başlatan: Safiye Gül üzerinde 13 Temmuz 2012, 18:25:03



Konu Başlığı: Tunus Mısır Libya
Gönderen: Safiye Gül üzerinde 13 Temmuz 2012, 18:25:03
Tunus, Mısır, Libya…
Mustafa Fuat ER • 73. Sayı / EDİTÖRÜN NOTU


Mostar’ın geçtiğimiz sayısında Ortadoğu coğrafyasını kasıp kavurmaya başlayan isyan ateşinin ilk adımına, Tunus’taki isyan hareketine geniş yer ayırmıştık. Tunus’taki halk ayaklanmasının bölge ülkelerindeki olası etkilerinin üzerinde dururken konuyla ilgili önemli değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Samir Salha ile yaptığımız söyleşiye de yer vermiştik. Salha, Tunus’taki gelişmeyi sürpriz olarak görüyor ve asıl Mısır’da böyle bir ayaklanma beklediğinin altını özellikle çiziyordu. Salha ve bölgenin uzmanları haklı çıktılar. Tunus’ta başlayan Cezayir, Yemen, Libya ve Bahreyn’e sıçrayan ayaklanmaların en büyüğü ve en etkilisi Mısır’da kendini gösterdi. Özellikle Tahrir Meydanı’nında yoğunlaşan ve 18 gün süren protestoların ardından Hüsnü Mübarek istifa ettiğini açıkladı. Bugün ise isyan ateşi Libya’da yanıyor. Lider Muammer Kaddafi’nin 42 yıllık iktidarına karşı başlayan ayaklanmalarda on gün içinde birçok kişi hayatını kaybetti. Bugün, Tunus ve Mısır’daki örgütler Libya’daki ayaklanmaya destek verirken diğer bölge ülkelerindeki iktidar protestoları da sürüyor.

Böyle bir ortamda konunun nasıl yorumlanacağı da önem kazanıyor. Bu sayıda konuyu genel bir tarihî perspektiften ele almaya çalıştık. Taha Kılınç’ın özenle hazırladığı metinde Ortadoğu’nun tarih boyunca attığı manevralar ve maruz kaldığı hadiselerin ayrıntılı bir panoraması yer alıyor. Sadece yazılarıyla değil, sosyal medyadaki güncel yorumlarıyla da konuyu başından beri yakından takip eden Kılınç’ın değerlendirmeleri fazlasıyla kuşatıcı ve değerli. Kılınç bölge ülkelerindeki meselenin birbirleriyle ilişkili olduğu kadar birbirlerinden ayrıştığını ve Ortadoğu coğrafyasındaki sorunların “perde önündeki kişilerin çekilmesiyle çözülecek kadar basit” olmadığını belirtiyor.

Dosyada görüşlerine yer verdiğimiz Mete Çubukçu, Cengiz Aktar ve Metin Mutanoğlu ise Ortadoğu’nun geleceği konusunda ümitvarlar. Mısır’daki protestoları yerinden takip eden Mete Çubukçu’ya göre Arap ayaklanması bölgede 20. yüzyıl paradigmasının sona erdiğini ve yeni bir dönemin başladığını gösteriyor. Cengiz Aktar ise artık bu ülkelerin bölgelerinde ve dünyada birer aktör konumunda olduklarını belirtiyor.

Bölgedeki devrim dalgasının en önemli aktörlerinden biri de medyaydı. Özellikle El-Cezire’nin yaptığı yayınlar ve sosyal medyanın engellenemeyen yayınları sayesinde protestolar dışarıdan da bir karşılık ve destek buldu. Hakan Çopur’a göre bütün bunlar aslında bir medya devrimine de işaret ediyor. Çopur, haksız değil. Tüm iletişim ağlarının engellendiği, dünyayla tüm bağlantıların kesildiği Libya’da yaşananlar hakkında hiçbir haber kaynağı bilgi veremezken Libyalı gençlerin Twitter üzerinden örgütlediği “haber ajansı” tek kaynak oldu, örneğin.

Libya’daki ve diğer ülkelerdeki isyan hareketleri hiç hız kesmeden devam ediyor ve edecek de. Başarılı olsunlar veya olmasınlar, bu yeni bir dönemin başlangıcı. Gelişmeleri incelikli bir bakışla okumak bu yüzden önemli.

Önümüzdeki sayıda görüşmek dileğiyle…