๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ => Editörün Notu => Konuyu başlatan: Safiye Gül üzerinde 26 Temmuz 2012, 14:02:14



Konu Başlığı: Bir ayrılık hikâyesi
Gönderen: Safiye Gül üzerinde 26 Temmuz 2012, 14:02:14
Bir ayrılık hikâyesi
Mustafa Fuat ER • 80. Sayı / EDİTÖRÜN NOTU


İsrail’i tanıyan ilk Müslüman devlet olan Türkiye, İsrail ile ilişkilerini tarihi boyunca hep iyi tuttu. Arap halklarını ve devletlerini karşısına alma pahasına yürütülen bu ilişki biçimi ortak tatbikatlarla, ekonomik işbirlikleriyle taçlandı. Bu “düzeyli” ve ABD’nin de güdümündeki ilişkinin 2004’e kadar sürdüğünü söyleyebiliriz. 2004 yılının Mart ayında Hamas’ın kurucu lideri Şeyh Ahmed Yasin’in tüm aile fertleriyle birlikte şehit edilmesi, Hamas’ın seçimleri kazanması ve Türkiye’nin baskın ilişkiye karşı çıkarak seçilmiş Hamas ile temasa geçmesiyle bu büyünün bozulduğu ve gün be gün İsrail ve Türkiye arasındaki gerilimin arttığı söylenebilir.

Şüphesiz bugüne uzanan gerilimin en büyük nedenlerinden biri de “Dökme Kurşun Operasyonu”ydu (27 Aralık 2008-18 Ocak 2009). Ehud Olmert imzalı katliamda 300’ü çocuk 1400’den fazla Filistinli hayatını kaybetti. Bu olay üzerine Türkiye’nin İsrail’e olan sert tepkisi Başbakan Erdoğan’ın Davos’taki meşhur “One Minute” çıkışıyla oldu. Ardından 9 Türk’ün hayatını kaybettiği Mavi Marmara baskını ve son olarak Mavi Marmara hakkında Palmer Komisyonu’nun hazırladığı raporla gerilim zirveye taşındı. Palmer Raporu’nun ardından Türkiye İsrail’e yönelik beş maddelik bir yaptırım planı açıkladı ve ilişkiler ilk kez kopma noktasına geldi.

Türkiye ve İsrail arasındaki son gelişmelerin çok iyi analiz edilmesi şart. Bu niyetle bu ay kapağa bu sıcak meseleyi taşıyarak Palmer Raporu ve hükümetin yaptırım planını küçük bir dosya olarak ele aldık. Ufuk Ulutaş iki ülke arasındaki ilişkideki değişimi bir normalleşme olarak okuyor. Yazara göre Türkiye normalleştikçe Türkiye-İsrail ilişkileri de normalleşiyor. İsrail Türkiye’yle birlikte normalleşemediği, normal bir Türkiye’ye ayak uyduramadığı için Türkiye’den zihinsel ve siyasal açıdan kopuyor. Fehim Taştekin konuyu “Akdeniz’deki hâkimiyet savaşı” ve “Arap Baharı” gibi başlıklar altında geniş bir perspektifle ele alıyor. Fatih Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Doç. Dr. Selim Savaş Genç ise Türkiye’nin İsrail’e olan tepkisini normal bir tavır olarak değerlendiriyor.

Bu sayıda ayrıca, ölümünün 150. yılı münasebetiyle Osmanlı padişahlarından Sultan Abdülmecid’i, dönemini, reformlarını bir dosya olarak ele alıyoruz. Zira Sultan Abdülmecid devri, başlı başına bir yenilik ve modernite devri oldu. Bu dönemde yapılan çok sayıda kamu reformunun yanı sıra Tanzimat ve Islahat fermanlarının ilanı, Mısır sorununun çözümü, Kırım Savaşı’nda Ruslara karşı elde edilen başarı, Paris Konferansı’nda Osmanlı’nın Avrupalı bir devlet olarak kabulü gibi gelişmeler, Sultan Abdülmecid ve dönemini tarihsel açıdan önemli kılıyor.

Önümüzdeki sayıda görüşmek dileğiyle…