Temmuz 2015 118.SAYI

Derya Şahin

Tüketim kültürünün bizi doymak bilmez alışveriş müptelalarına çevirmesinden daha kötü bir şey var. O da maneviyatımızı dahi pazarlama nesnesi haline getirmesi ve bu sömürü biçimini iyi bir şeymiş gibi kabul ettirmesi. Geçtiğimiz yıl hedef kitlesi dindar kesim olan Maldivler’deki lüks bir otele sahabilerden birinin adının verilmesi büyük eleştiri almıştı. İnsanın tamamen nefsine hitap eden lüks tatil anlayışının; sahabinin adı kullanılarak temize çıkarılmaya hatta kutsanmaya çalışılması bahsettiğimiz gerçeği gözler önüne seren en çarpıcı örnekti.
Ocak sayımızın kapak dosyasında Emine Uçak, Maldivler’deki otel kadar göze batmasa da amaç ve sonuç açısından benzer olan ve hayatımızda iyiden iyiye yer etmeye başlayan diğer sömürü biçimlerine yer veriyor. Baş örtme, bebek karşılama, Kur’an’a geçme gibi törenlerin nasıl olup da görkemli “parti”ler şeklinde düzenlenebildiğini eleştiriyor. “Maneviyat Soslu Tüketim Tuzağına Karşı Koymak!” başlıklı dosyada Uçak, dindar kesimin bu tuzaktan kurtulmak için daha sorgulayıcı ve üretici pozisyona geçmesini öneriyor.
Ocak sayımızın dikkat çeken konularından biri de Hüseyin Okur tarafından kaleme alındı. Çocuklara cinsel eğitim vermenin önemini gündeme taşıyan Okur, onları bu konuda hem bilgilendirmemiz hem de bilinçlendirmemiz hususunda uyarıyor. “İffet” kavramına vurgu yaparak doğru ve gerekli bilgilerin uygun zamanda çocuklara verilmesi gerektiğine değiniyor.
Anne baba tutumları sayfalarında ebeveynlerin adeta korkulu rüyası haline gelen “ödev” meselesi irdeleniyor. Çocukları dersten soğutan, anne babayı hayatından bezdiren ödevlerin faydadan çok zarar verebileceğini anlatıyor Meral Yılmaz. “Çocuğunuz Okuldan Soğumuşsa Bu Ödevler Yüzündendir” başlıklı yazıda, aynı dertten mustarip olan anne babalar şikayetlerinde pek de haksız olmadıklarını görecekler.
Bir sonraki ay görüşünceye dek Allah’a emanet olun.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın