|
Konu Başlığı: Çileyle pişmek Gönderen: Safiye Gül üzerinde 30 Nisan 2012, 16:10:54 Çileyle pişmek Ocak 2007 16.SAYI Son zamanlarda Batı’da trend haline gelen Mevlana felsefesiyle birlikte, tasavvufa ve sufilere yönelik her türlü ayrıntıya büyük ilgi gösteriliyor. Müzikten dekorasyona ve resme kadar pek çok alanda tasavvufu simgeleyen türlü objeler kullanılıyor. Bizim sanat çevrelerimizde de tasavvuf kültürü günden güne önem kazanıyor. Ünlü tasarımcı Zeynep Fadıllıo?lu, burada ve yurt dışında dekore ettiği evlerde keçe halı ve süslemeler kullanıyor. Ressam 'smail Acar, “nar” sergisiyle tasavvufa göndermelerde bulunmuştu. Fahir Atakoğlu, Ömer Faruk Tekbilek, Mercan Dede ve Sami Savni Özer gibi sanatçılar da çalışmalarının merkezine tasavvuf temasını koymuşlardı. Tüm bunlar bir yana, sadece keçeye özel mağazaların açılması, keçe eşyalar ve giysilerin ra?bet görmesi, ilgileri “keçe felsefesi”ne yöneltti. Keçenin yapılış serüveni, tıpkı insanın tasavvuf yoluyla olgunlaşma aşamalarını andırıyor.. Zaten o yüzden keçe, Anadolu’da birçok dönemde derviş giysilerinde yer almış. Kültürümüzde yün, insanı temsil ediyor; keçe ise insan-ı kamil olmayı. Yün anlamına gelen “suf”dan türetilmiş “sufi” kelimesi de bu anlamda pek çok şey anlatıyor. Hepsinde de etkileyici olanı, Anadolu’da çamaşır yıkamak için kullanılan “çamaşır tokmakları”, yani tahta “tokuç” vurularak keçeleşen yün, kirlerinden ve dikenlerinden böylelikle arınıyor. Tıpkı bizler de onun gibi kirlerimizden ve dikenlerimizden arınmak için hayatımızda yüzlerce tokuç yiyoruz… Pek çok evrelerimiz ham madde olan yünün işlenerek keçeye dönüşme safhasını andırıyor. Haliyle keçenin serüveni, Mevlana’nın “Hamdım, piştim elhamdülillah” sözünü hatırlatıyor. Olur ya belki okuyucularımız keçe halı ve seccade gibi pek çok eşyayı her yerde görmeye başladıklarında “Bu da nerden çıktı?” demesinler diye bu bahaneyle, sizleri geçmişimizin derin iklimine kısa bir yolculuğa çıkarmak istedik. Ayrıca “evlilik-iletişim” sayfamızda yer alan özel günlerle ilgili yazımızı, hem erkek hem de bayan okuyucularımıza şiddetle tavsiye ediyoruz. Nice güzel bayramlarda gönüllerimizin hep birlikte olması dileğiyle, bayramınız kutlu olsun. Meral YILMAZ Konu Başlığı: Ynt: Çileyle pişmek Gönderen: ✿ Yağmur ✿ üzerinde 04 Haziran 2015, 19:37:59 Esselamu aleykum;
mevlana ,Batı'ya da ulaşmış....Mevlana 'nın kullandığı aletler,malzemeler şu an batıda çok moda...Mevlana'y karşı farklı ilgiler var,onun yaşam hikayesini merak ediyorlar..Rabbim razı olsun.. Konu Başlığı: Ynt: Çileyle pişmek Gönderen: Pelinay üzerinde 04 Haziran 2015, 19:44:43 Ve aleykumusselam ve rahmetullah; ne güzel bir benzetme.insan ,yün e benziyor..doğru aslında oluşum serüvenine baktığımız zaman görülüyor benzerliği.
Allah razı olsun.güzel ve ilginç bir yazıydı. Konu Başlığı: Ynt: Çileyle pişmek Gönderen: Melda üzerinde 04 Haziran 2015, 19:50:13 Selamun aleykum
Gerçektende yünün keçe haline gelmesi çok maharet isteyen bir olay. Yünü bize benzetirsek ben kendim için söyliyim daha hamım inşallah bende bizlerde "Elhamdülüllah hamdım piştim" diyenlerden oluruz. Konu Başlığı: Ynt: Çileyle pişmek Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 04 Haziran 2015, 21:04:43 Ve aleykumusselam. Sufi kelimesinin suf, yün kelimesinden geldiğini biliyordum da keçe ile sufi benzetmesini hic bu acıdan düşünmemistim. Keçenin tokucla olgunlaştığı gibi insan da çileyle olgunlaşıyor.
|