Konu Başlığı: Meclis sahibine doğru yürünür Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 16 Aralık 2010, 21:05:22 (540) Meclis Sahibine Doğru Yürünür 1343— (307-s.) İbni Abbas'dan rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir; — Ömer (sabah namazına giderken Mecüsî köle Ebû Lü'Iüe tarafından) hançerlendiği zaman, onu eve koyuneaya kadar kendisini taşıyanlardan idim. Ömer (R anh) bana dedi ki; — Ey kardeşim oğlu! Git bak, beni kim vurdu ve benimle beraber Ben de gittim de, ona haber vermek için geldim.Bir de gördüm ki, ev (insanlarla) dolmuş. İnsanların omuzlarında yürümemi hoş görmedim — ben genç yaşta idim— de oturdum. Hz. Ömer bir kimseyi işe gönderdiği zaman, o kimsenin işten kendisine haber vermesini emrederdi. O esnada Hz. Ömer örtü ile örtülmüş bulunuyordu. Kâ'b gelip şöyle dedi: — Vallahi, eğer mü'minlerin Emîri (sıhhat ve afiyet bulması' için) dua, ederse, Allah onu geri bırakacaktır ve bu ümmet için onu yükseltecektir muhakkak; öyle ki, bu ümmet hakkında şunu ve şunu yapacaktır. Sonunda (Kâ'b) münafıkları sayıp, isimlerini söyledi ve künyelerini okudu. Ben dedim ki: — Söylediklerini Hz. Ömer'e ulaştırayım mı? Kâ'b: — Ben, ona ulaştırmanı istediğimden bunları söyledim, başka şey için değil, dedi. Bunun üzerine ben de cesaretlenip kalktım ve insanların üzerinden yürümeğe başladım. Nihayet baş ucunda oturdum. Dedim ki: — Sen beni şu iş için gönderdin. Seninle beraber (Ebû Lülüe) şunları vurdu —on üç kişi—, Bir de su havuzundan abdest alırken kasap Küleyb'i vurdu. Kâ'b da Allah'a yemin ederek şunu bunu söylüyor. Bunun üzerine Ömer (R anh) dedi ki: — Kâ'b'ı çağırınız. Kâ'b çağrıldı. Ömer (Radiyallahû anh): — Ne diyorsun? diye sordu. Kâ'b da, şunu ve şunu söylüyorum, dedi. Hz. Ömer şöyle dedi: «— Hayır, vallahi (beka ve sıhhatim için) dua etmem. Ancak Ömer bedbaht olmuştur, eğer Allah onu bağışlamazsa...»[1016] Hİç bir zaman kalabalık yerlerde ve toplantılarda başkasının üzerine basacak ve onu rahatsız edip incitecek şekilde yürümek doğru değildir. Başkasına verilen .eziyet ağırlığına göre günahın da şiddeti olur. Bunu daha önceki Hadîs-i' Şeriflerden öğrenmiş bulunuyoruz. Burada farklı olan taraf, mühim ve fevkalâde hallerde, görev icabı ve zaruret dolayısiyle müslüman-lara yük olup, onlara böyle üzerlerinde yürüyecek şekilde eziyet vermenin caiz olmasıdır. Bir cemaatin başkanı veya o cemaatin toplanmış olduğu ev sahibi İle iş icabı görüşmelerde, imkân bulunamayınca yapılacak böyle davranışlar edebe aykırı sayılmaz. Hz. ömer (R anh) on buçuk yıl hilâfet görevinde bulunarak adaletin kemâl üzere tatbİkçİsi olmuş ve kıyamete kadar gelip geçecek nesillere ölmez ahlâk örnekleri vermiş olduğu halde, sabah namazına giderken Mecûsî köle Ebû Lü'lüe (Feyruz) tarafından karnına hançer vurularak şehitlik rütbesini de kazanmıştı. Feyruz, Küfe Valisi Muğîre ibni Şu'be'nin kölesi bulunuyordu. Efendisinin kendisine yüklediği vergiden şikâyetçi olarak bu şenî cinayeti irtikâp etmiş ve Hazreti Ömer'le beraber on üç kişiyi hançerlemiş ve bunlardan yedi kişi aldıkları yara tesiriyle şehit olmuş, diğerleri kurtulmuştu. Olay hicretin 23. yılında Zilhicce ayı içinde meydana gelmişti. Hz. Ömer sıhhatinin devamı için dua etmeyişi, kadere ve şehitlik rütbesine rıza göstermiş olması düşüncesinden ve bunca takvasına rağmen nefsini tezkiye etmeyip Allah Teâlâ'nın mağfiretine sığınmayı en salim yol bulmasından ileri gelse gerektir. (Radiyallahu anh) (Bu haber için başka bir kaynak bulunamamıştır.).[1017] 1144— Şa'bî'den rivayet edildiğine göre, bir adam Abdullah ibni Amr'a geldi. Abdullah'ın yanında insanlar oturuyordu. Adara, Abdullah'a doğru adım atmaya durdu da, insanlar onu engellediler. Bunun üzerine Abdullah; — Adamı bırakın, dedi. Nihayet gelip (Abdullah'ın yanma) oturdu da, dedi ki: — Resû.lüllah(Sav)'den işittiğin bir şeyi bana bildir. Abdullah dedi ki: — Resûlüllah (Sav) in şöyle buyurduğunu işittim: «Müslüman o kimsedir ki, müslümanlar onun dilinden ve elinden selâmet bulmuştur. Muhacir de o kimsedir ki, Allafh'ın yasakladığı şeyden uzaklaşıp ayrılmıştır.»[1018] Kalabalık İçinde İnsanları rahatsız ederek yürümenin hangi şartlar altında edebe aykırı düşmeyeceği, bir önceki Hadîs-i Şerif münasebetiyle bildirilmişti. Buradaki olay da aynı mânâyı taşımakta olduğundan ayrı bir yoruma lüzum kalmamıştır. Ancak bu münasebetle varîd olan Hadîs-İ Şerîf büyük önem taşımaktadır. Gerçek müslüman, en güzel ahlâka ve edebe sahip bulunan kimsedir. Bunun elinden ve dilinden fenalık çıkmaz, başkasına zarar dokunmaz; bi-lâkİs fayda ve menfaai kazandırır. İnsan saz ve hareketleriyle benliğini ve gerçek varlığını ortaya koyar. Saz ve hareketleri birbirine uygun düşerek iyilik örnekleri verenler, başkalarına zarar değil de, fayda sağlayanlar veya hiç olmazsa başkalarına kötülükleri olmayanlar en iyi müslümanlardır. Bunun aksini alacak olursak, başkalarına dil ve elleriyle zarar verenler, eziyet verici davranışlarda bulunanlar da, müsİümaniarın en kötüleridir. Müslümanların birbirlerine karşı olan muamelelerinde bu ikî esasa verecekleri önem derecesine göre olgunluk ve kemâl kazanılır. Birbirlerine zarar ve ziyan vermeyenler orasında sevgi ve muhabbet bağları kuvvetlenir. Bunlar birbirlerine destek ve yardıma olurlar, bir vücut gibi çalışırlar. Düşman tehlikesini de aynı ruh ve beraberlik içinde karşılayıp yek ederler. Bu bakımdan Peygamber (Sav): «Müslüman o kimsedir ki., müslümanlar onun ne elinden ve ne de dilinden Karar çekmezler, selâmet üzere bulunurlar.» buyurmuştur. Allah rızasını kazanmak ve İslâm ahlâkı üzere yaşamak gayesi ile ikâmet etmekte olduğu vatanını terkedip başka memlekete gidene muhacir denir. Böyle bir fedakârlığa ve zahmete katlanmak şüphesiz ki, büyük bir gayret eseridir Fokot bundan daha önemlisi, Allah Teâlâ'nin yasak ve haram ettiği şeyleri terketmek ve onları bir daha işlememektir. Bunlar yerine getirilmediği, yâni; Allah'ın yasaklarından sakımlmadığı takdirde yapılacak hicretin bir kıymeti kalmaz. Onun İçin asıl hicret, haram ve yasak olan şeyleri terk etmektir, buyurufmuştur.[1019] [1016] A. Fikri YAVUZ, İmam Buhari’nin Derlediği Ahlak Hadisleri (Edeb-ül Müfred), Sönmez Neşriyat: 2/505-506. [1017] A. Fikri YAVUZ, İmam Buhari’nin Derlediği Ahlak Hadisleri (Edeb-ül Müfred), Sönmez Neşriyat: 2/506-507. [1018] Buharı: (2) Kitabu'1-İman, (4.) Bab. Müslim: (1) Kitabu'1-İman, Hadîs: 64. Ebû Davud: Kitabu'l-Cihâd, Hadîs : 2481. Nese'İ: Kitabu'1-İman, C. IV, Cüz : 8, s. 93 Sıfatü'l-Müslim, İ 964/Mısır. Fadlu'Uah: C. n, s. 559, 560. A. Fikri YAVUZ, İmam Buhari’nin Derlediği Ahlak Hadisleri (Edeb-ül Müfred), Sönmez Neşriyat: 2/507. [1019] A. Fikri YAVUZ, İmam Buhari’nin Derlediği Ahlak Hadisleri (Edeb-ül Müfred), Sönmez Neşriyat: 2/507-508. Konu Başlığı: Ynt: Meclis sahibine doğru yürünür Gönderen: Mehmed. üzerinde 06 Haziran 2019, 18:16:25 Esselamü aleyküm Rabbim bizlerin ilmini artırsın Rabbim paylaşım için razı olsun
Konu Başlığı: Ynt: Meclis sahibine doğru yürünür Gönderen: Züleyha üzerinde 07 Haziran 2019, 09:41:43 Allah razı olsun selam ve dua ile...
Konu Başlığı: Ynt: Meclis sahibine doğru yürünür Gönderen: Sevgi. üzerinde 12 Haziran 2019, 17:39:33 Aleyküm selâm. Rabbim bizleri herdaim rızasını kazanmak için gayret eden kullardan olabilmeyi nasip etsin inşaAllah
|