๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Edebul Mufred => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 17 Aralık 2010, 20:56:21



Konu Başlığı: Kişiye özel selâm vermeyi hoş görmeyen kimse
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 17 Aralık 2010, 20:56:21
(480) Kişiye Özel Selâm Vermeyi Hoş Görmeyen Kimse



1049— Tarık'dan rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir:

—  Biz, Abdullah'ın yanında oturuyorduk. Bir de onun kapıcısı gelip:

—  Namaz vakti geldi, dedi. O kalktı; biz de onunla kalktık ve Mescid'e girdik. Abdullah, Mescid'in ön tarafında insanları rükû halinde gör­dü de, hemen tekbir alıp rükû yaptı. Biz de yürüdük ve onun yaptığı gibi yaptık, Sür'atle bir adam gelip:

—  Selâm üzerinize olsun, ey Ebû Abdurrahman, dedi. O da:

—  Allah doğru söyledi, Resulü de tebliğ,etti, cevabında bulundu. biz namazı kıldık, o evine girdi, biz de yerimizde oturup onun biz çıkagelmesini bekledik. Birbirimize dedik ki, hanginiz (bu selâm işinden) Ebû Abdurrahman'a soracak? Tarık dedi ki:

—  Ben ona sorarım. Nihayet ona sordu. O da dedi ki, Peygamber söyle buyurdu:

«— Kıyametin kopmasına yaîkın şu işler olacaktır: Kişiye Özel selâm verilmesi. Ticarette kadın kocasına yardım edecek kadar ticaretin yayıl­ması. Akrabalarla ilginin kesilmesi. İlmin dağılmadı. Yalan yere şahitliğin ortaya çıkması. Hak şahitliğin gizlenmesi.»[825]

 

Müslümanlardan ibaret bir topluluklp karşılaşıldığı zaman, bu topluluk İçinden bir kimsenin şahsını kosdederek veya ismini açıklayarak ona mahsus şekilde selam vermek mekruhtur; çünkü selâmın meşru olmasmdan maksad ülfeti temin etmektir, yabancılığı gidermektir. Halbuki selâmı hususîleştir-mekte, başkasını yabancı tutma mânâsı vardır. Ancak önceden umuma mahsus selâm verildikten sonra, tahsis yapmakta beis yoktur. Kişiye özel selâm verilince de, bu selâmın yine kişiye özel olarak karşılanması caizdir.

Kıyamete yakın zamanda müslümanlar arasındaki sıkı münasebet ve kardeşlik bağlan gevşemiş olacağından ve birbirlerini tanıyanlar arasında selâm geçerli bulunacağından, selâm herkese değil de, tanıdık muayyen kimseye özel şekilde verilecektir.

Kıyamete yakın zamanda maneviyat zayıflayacağından herkes maddî kazanç peşine koşacak ve ticaret yollarına koyularak sefahat ve israf ha­yatını gaye edinecektir. Böylece kadın da kocasına yardım etmeye mecbur kalacaktır.

İnsanların gayesi madde temininden ibaret olacağından akrabalara ve yakınlara iyilik etmek duyguları kaybolacak ve onlarla ilgi kesilecektir. Dİn, insanların nefis arzularını ve başıboşluklarını engelleyen ve onlara intizamlı bir hayat gösteren ve hayatın her dalı ile ilgilenen bir kanun mec­muası olduğundan onu öğrenmeğe lüzum hissedilmeyecek ve böylece da­ğılıp gidecektir. Yine kıyamete takaddüm eden zamanda âhİret hesabı dü­şünülmeyeceğinden menfaat için yalan yere şahitlik edilecek ve haklı me­seleler gizlenip saklanacaktır. Bütün bu hususlar, Hz. Peygamber'in birer mucizesi olarak haber verilmektedir. (Müsned - Hadîs : 3870).[826]

 

1050— Abdullah ibni Amr'dan rivayet edildiğine göre, bir adam Rosûlüllah (Sav) 'e sordu : — İslâm'ın hangi hasletleri daha hayırlıdır? Peygamber şöyle buyurdu :

«— Yemek yedirirsin, tanıdığına ve tanımadığına selam verirsin.»[827]

 

Bilhassa malı az olan ve kendisi muhtaç durumda bulunan kimsenin daha muhtaç olanlara yedirmesinde çok büyük fazilet vardır. Çünkü bu, fazla cömertlikten, Allah'a güvenden ve takvadan ileri gelir. Buradaki har­cama umumî mânâ taşır. Çoluk-çocuğa, misafirlere ve bütün hayır yollarına yapılan masraflar hep bu fazilet içine girer. Dar durumda olanların har­camalarındaki mükâfat da hâli vakti geniş olanlarınkinden daha fazladır, insanoğlu takvasını kaybedince, böyle sevabı büyük işleri yerine getiremi­yor, mal edinme hırsı içinde islâm'ın bu en büyük hasletini yok ediyor ve bunun yerine mala dokunmayan sırf teşbih çekme işini en büyük fazilet kabul ediyor; bunu da takva sayıyor. Halbuki takva, Hz. Peygamber'in uyguladığı yaşayışa uymaktır ve onun bütün hareketlerini benimseyerek tatbik yoluna girmektir.

Tanıdık veya tanımadık, büyük veya küçük, yüksek rütbeli veya rüt­besiz her müslümana selâm vermenin de büyük fazileti vardır. Bu, İslâm kardeşliğini ve müslümanların birbirlerine yakınlaşmalarını temin eden ve insanları mütevazı yapan çok "güzel bir iştir. Onun için islâm'ın en hayırlı hasletlerinden biri sayılmıştır. Diğer taraftan şahısları ayırıp, kişiye özel se­lâm vermekte samimiyetsizlik olduğundan, bu hareket makbul sayılmamıştır. Çünkü bunda insanlara hakaret mânâsı vardır ve insanların düşmanlığına, kin duygularını kamçılamaya sebep olma vardır.[828]


[825] A. Fikri YAVUZ, İmam Buhari’nin Derlediği Ahlak Hadisleri (Edeb-ül Müfred), Sönmez Neşriyat: 2/415-416.

[826] A. Fikri YAVUZ, İmam Buhari’nin Derlediği Ahlak Hadisleri (Edeb-ül Müfred), Sönmez Neşriyat: 2/416-417.

[827] Buhârî: (2) KUabu'l-İnıan, (6.) Baîi. Müslim: (1) Kitabu'1-İman, Hadîs: W. Feyzu'l-Kadtr: C. III, 8. 295-296, Hadîs: 3441.

A. Fikri YAVUZ, İmam Buhari’nin Derlediği Ahlak Hadisleri (Edeb-ül Müfred), Sönmez Neşriyat: 2/417.

[828] A. Fikri YAVUZ, İmam Buhari’nin Derlediği Ahlak Hadisleri (Edeb-ül Müfred), Sönmez Neşriyat: 2/418.




Konu Başlığı: Ynt: Kişiye özel selâm vermeyi hoş görmeyen kimse
Gönderen: Mehmed. üzerinde 25 Mayıs 2019, 14:29:00
Esselamu aleyküm Rabbim bizleri selamı yayanlardan eylesin Rabbim paylaşım için razı olsun


Konu Başlığı: Ynt: Kişiye özel selâm vermeyi hoş görmeyen kimse
Gönderen: Sevgi. üzerinde 25 Mayıs 2019, 14:35:54
Aleyküm selâm. Rabbim bizleri herzaman Allah'ın selâmını verenlerden ve en güzel şekliyle selâmını alanlardan eylesin inşaAllah


Konu Başlığı: Ynt: Kişiye özel selâm vermeyi hoş görmeyen kimse
Gönderen: Züleyha üzerinde 26 Mayıs 2019, 03:40:58
Rabbim razı olsun inşallah selam ve dua ile...