> Forum > ๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ > Mostar Aylık Kültür ve Aktüalite Dergisi > Edebiyat > İsmail Kılıçarslan
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: İsmail Kılıçarslan  (Okunma Sayısı 1418 defa)
16 Haziran 2012, 19:04:15
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 16 Haziran 2012, 19:04:15 »



İSMAİL KILIÇARSLAN: DURDUĞU YERİ BİLMEYEN ŞAİRLER VAR
Yakup ÖZTÜRK • 47. Sayı / EDEBİYAT GÜNDEMİ


Öncelikle yeni şiir kitabınız “Amerika Sen Busun!” hayırlı olsun. Diğer kitaplarınızı da göz önüne getirerek bu kitabınızda artık bir Kılıçarslan üslübunun olgunlaştığını düşünüyorum. Bana katılır mısınız?

Sorunun cevabını vermişsiniz zaten. Evet, “Amerika Sen Busun”da galiba bir baştan sonalık, bir bütünlük, bir üslup birlikteliği var. Fakat bu durum bu kitabı diğer ikisine göre daha üstün, daha farklı bir yere koymuyor. Sadece, yürüyüşe devam ediyorum. 

Bu kitap, aynı zamanda sizin beslendiğiniz, tükendiğiniz, sevdiğiniz, nefret ettiğiniz ne varsa şiir diye vücuda gelmiş hâli sanki. Özellikle Kur’ânî kıssalar, okuduğunuz şairler, edebiyat tarihi...

Evet, katılırım. Çünkü İsmail Kılıçarslan Şiiri en çok İsmail Kılıçarslan’a benziyor. Sevdiğim, nefret ettiğim, beslendiğim ne varsa şiirimde görebilirsiniz bu yüzden. Bunu, bir vesile ile yine dile getirmiştim. Ben, yaşamadığı, hissetmediği şeylerle yazan arkadaşlara aslında özeniyorum. Büyük evrenler kuran, parlak imgeler kuran arkadaşlarıma da. Ben daha küçük dertlerin, daha gündelik işlerin peşindeyim. Kendi küçük dünyamı, çok değerli bulmasam da, şiirimden ayrı tutamıyorum.

Kitabı ayırdığınız altı bölümden biri “İlahiler”. Modernliğin başımıza sardığı ne kadar hastalık varsa, bunları dinî bir kavramla ifade etmenizde art niyet aramalı mı okur?

Okur arasın da, ne isterse onu arasın. İlahiler, bu dünyada sıkışıp kaldığımız yerde bizi rahatlatacak şeylerden biri olarak gelmiştir hep. Sıkışıp kaldık. Nasıl üstesinden geleceğimizi de bilemiyoruz. Kitaptaki ilahiler, biraz üstesinden gelebilme çabası. 

2000 Kuşağı Şairleri arasında hâlâ İkinci Yeni’nin etkisi varken siz yazdığınız şiirdeki aykırı dille bundan kurtuldunuz. Ama sizin şiirinizin yer yer Garip’i çağrıştırdığını düşünüyorum. “Aşk Şiiri”nde olduğu gibi...

İkinci Yeni’nin etkisinden kurtulmak mı? Bunu istemem doğrusu. Ben, Modern Türk Şiiri’ndeki en gerçek hareketlenme olarak görürüm İkinci Yeni’yi ve sürekli olarak etkisindeyimdir. Fakat bir farklılıktan söz edilecekse ben, şiir tarihi içinde İkinci Yeni, bugün Neo-Epik meşrebindenim. Aşk Şiiri, eğer Garip’e benzediyse okurlarımdan ve kendimden özür dilerim. Çünkü kusura bakılmasın ama Garip Şiiri Orhan Veli’den sonra bir zevzekliğe dönüşmüştür. Sevmem ben Garip’i.

Şiirinizi diğer çağdaş sanatlarla destekleme gayretiniz var. Bu aldığınız eğitimden de kaynaklanıyor sanırım. “Saldırı” şiiriniz doğrudan senaryo tekniğiyle kaleme alınmış...

Buna bir gayret demeyelim isterseniz. Bu daha çok, o yapı için en doğru biçimi bulma çabası. Ben biçimselliği sadece yapıya katkısı anlamında önemserim çünkü. Ve sadece biçimsel gayretten ibaret hiç bir şeyi sevmem. Fakat bunu böyle kısaca söyleyince çok yanlış anlaşılabilir bir durum da çıkabilir ortaya. Biçim-yapı meselesini ve ilişkisini her zaman uzun uzun konuşmak lâzım. Yani Saldırı’nın senaryo tekniğiyle yazılması gerekiyordu ve öyle yazdım diye yuvarlayayım en iyisi mi. 

Son dönem şiirimizde farklı sınıflandırmalarla karşılaşıyoruz. Sizin de az önce belirttiğiniz gibi, Neo-epik Şiir yazdığınız belirtiliyor. Bu tür ayrımlara nasıl bakıyorsunuz. Şair, şiirini sürdürürken üstelik bunun yapılması ne denli faydalı olur?

Bu tür ayrımlara çok sıcak bakıyorum. Çünkü mesela Neo-epik Şiir’in toplamına baktığımızda ortaya çok önemli ve somut veriler çıkıyor. Aynısı İkinci Yeni için de, Yeni Deneyci şiirler için de geçerli. Şair şiirini sürdürürken bunun yapılmasında da bence bir beis yok. Zira, şair mesela Neo-epik’i bir kenara bırakıp hece şiiri yazmaya başlarsa hakkında “önce Neo-epik şiirler yazdı, ardından heceye yöneldi” cümlesini kurabiliriz. Yeter ki, bu sınıflandırmayı yaparken, sınırlarını doğru çizelim. Bugün, şiirini yazarken nerede durduğunu bilmeyen bir sürü şair var.

Kitaba verdiğiniz ad, doğrudan politik bir şair olduğunuzu gösteriyor. Bu edebiyat adına sakıncalı değil mi?

Carl Schmitt söylüyor sanırım “neyin siyasî olduğunu tanımlamak, genellikle siyasî bir durumdur” cümlesini. “Politik şair” ne demek mesela? Politik olmayan, kendi yaşantısının politikasını yazmayan, bunu dile getirmeyen şair var mı ki ben “politik şair” olayım? Ama, “politik şiir” diye bir şey var. O şiirlerden benim kitabımda da bir kaç tane var ve kitabın ismini de o şiirlerden biri oluşturuyor. “Politik şair” tanımlamasına kavramsal olarak karşı çıkıyorum anlayacağınız. Diyelim “nostaljik şair” mi diyeceğiz eskileri yâd eden bir şair için? 

Amerikan’ın tarihi boyunca yaptıklarını gördükçe, şair olduğunuza şükrediyor gibisiniz “Amerika” şiirinde...

Amerika, bir ülkenin değil, bir ruh durumunun karşılığı. Bir çeşit hastalığın. Ve evet, eğer Amerikalı değilsem bunun için Allah’a şükrediyorum. Bu arada, “Amerikalı doğulmaz, Amerikalı olunur” malum. Tam da bunun için “Amerika bir ruh halidir”.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: İsmail Kılıçarslan
« Posted on: 20 Nisan 2024, 09:53:42 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: İsmail Kılıçarslan rüya tabiri,İsmail Kılıçarslan mekke canlı, İsmail Kılıçarslan kabe canlı yayın, İsmail Kılıçarslan Üç boyutlu kuran oku İsmail Kılıçarslan kuran ı kerim, İsmail Kılıçarslan peygamber kıssaları,İsmail Kılıçarslan ilitam ders soruları, İsmail Kılıçarslanönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes