Konu Başlığı: Ravinin Ta'n Edilmesine Ve Cerhine Sebep Olmayan Şeyler Gönderen: Sümeyye üzerinde 13 Eylül 2011, 13:36:48 A- Ravinin Ta'n Edilmesine Ve Cerhine Sebep Olmayan Şeyler a- Müphem, yani açık olmayan ta'n, fakihlere göre hiçbir şekilde cerh sebebi değildir. Çünkü dinin zahirî itibariyle adalet, her müslüman için ve bilhassa İslâm’ın ilk üç neslinden olanlar için sabittir ve adalet müphem bir ta'n yüzünden sakıt olmaz. Dolayısıyla, müphem bir ta'nla hadis hüccet olmaktan çıkmaz.[1130] b- Müfesser ta'nın, ta'na elverişli olmayan kısmı da cerhi gerektirmez. Hocası Hammad'ın kitabından hadis rivayet edebilmek için Ebu Hanife'nin, oğlunu gizlice onun kitabını almak için gönderdiği şeklinde bazı müfritler tarafından uydurulan itham bu çeşit ta'na örnektir.[1131] Ebu Hanife'nin, sadece ezberden hadis rivayetini caiz gördüğü için bu ithamın doğru olamıyacağıru belirten Serahsî, şayet doğru olsa bile, ezberindeki hadislerin doğruluğunu kontrol etmek için hocasının kitabını almak istemesinin onun için ta'n sebebi değil, bilakis bu konudaki ehliyetini gösteren bir delil olacağını kaydeder.[1132] c- Haddesenî fulân (bana falanca nakletti) diyerek tedlis yapan (duymadığı kimseden duymuş gibi nakleden) ravi hakkındaki ta'n da cerh sebebi değildir. Çünkü bu durumda ravinin irsal yapmış olması (yani sahabeyi atlayıp Hz. Peygamber'den rivayet etmiş olması) muhtemeldir. İrsal, kişinin hadis rivayetindeki ehliyetine işaret eden bir göstergedir.[1133] d- Ravinin ismini ve nesebini belirtmeden sadece künyesini zikretmekle yetinen ve böylece karışıklığa sebep olan ravi de ta'na müstehak değildir. Meselâ Süfyânu's-Sevrî'nin rivayetini sadece Ebu Said diyerek ve sika olup olmadığını belirtmeden nakleden kimse böyledir. Ayrıca İmanı Muhammed'in, "ahberanâ es-sika" (bize güvenilir kimse haber verdi) diyerek, hiçbir açıklama yapmadan nakilde bulunması da bu kısma girer. Raviyi ve dinleyeni herhangibir ta'ndan korumak için böyle nakiller en güzel şekle hamlolunur.[1134] Serahsî'nin belirttiğine göre bazı cahillerin, İmam Muhammed hakkında yaptıkları şu ta'n da bu türdendir. Rivayete göre İmam Muhammed, Abdullah b. Mübarek'den kendisi için hadis rivayet etmesini ister. Ancak o bunu kabul etmez. Sebebi sorulunca da ahlakını beğenmediğini belirtir.[1135] Serahsî, bu ithamın doğru olması halinde bile ta'n sayılamayacağını, çünkü fukahanın ahlakının, zahidlerin ahlakıyla hiçbir şekilde uyuşmadığını belirtir. Zira fakihler, liderlik makamında, zahidler ise uzlet makamındadır. Bazen liderlik makamında çirkin sayılan şey, uzlet makamında hoş görülebilir veya bunun tersi olabilir. Halbuki böyle bir iddia doğru değildir. Çünkü Abdullah b. Mübarek'in İmam Muhammed hakkında takdirkâr ifadeleri bulunduğu gibi, İmam Muhammed'in de ondan birçok rivayetleri vardır.[1136] e- Hayvan (at vb.) yarışı yapmak ta ta'n için yeterli bir sebep değildir. Çünkü at yarışı veya koşu yapmak, kişiyi kuvvetlendiren ve cihada hazırlayan işlerdir. Aslında meşru olan bir şey ta'n sebebi olamaz.[1137] f- Çok şaka yapmak ta ravinin ta'n edilmesine yeterli bir sebep değildir. Gerçek dışı birşey söylenmediği takdirde, mizah, seran mubahtır. Rivayete göre Nebi (s.a.v.) mizah yapar, fakat gerçekdışı birşey söylemezdi. Şaka hususunda önemli bir şart ta, mizahın şer'î delili ortadan kaldıracak veya karışıklığa sebep olacak batıl ve müptezel bir şey olmamasıdır.[1138] g- Ravinin çok genç yaşta olması da, ta'n sebeplerinden değildir. Çünkü sahabenin birçoğu da küçük yaşlarında rivayette bulunmuşlardır. İbn Abbas ve İbn Ömer bunlardandır. Ancak genç yaşta rivayet edecek kimsenin, çocukluğunda tahammül, buluğdan sonra da rivayet esnasında ehil ve yeterli (mutkın) olması gerekir. Bu yüzden biz (hanefıler), Abdullah b. Sa'lebc b. Sağir'in, fitır sadakasının miktarının yarım sa' buğday olduğunu bildiren rivayetini, Ebu Said el-Hudri'nin bu miktarın bir sa' buğday olduğunu bildiren rivayetine tercih ettik. Çünkü Abdullah'ın hadisi metnen daha güzeldi ve İbn Abbas'ın rivayetine de uygun düşüyordu. Dolayısıyla bu, onun ehliyetine (itkanına) delildi.[1139] h- Fazla hadis rivayetini âdet edinmemiş olan kimse de ta'na muhatap olacak ravilerden değildir. Nitekim fazla hadis rivayetini âdet edinmemiş olan Hz. Hbu Bekir'in bundan dolayı ta'na uğrayacağını kimse düşünemez. Nitekim Rcsulullah (s.a.v.), rivayet âdeti olmayan bir â'râbînin. Ramazan hilâlini gördüğüne dair şehadetini kabul etmiştir.[1140] ı- Fıkhın furuatıyla ilgili meselelerle fazla uğraşmak ta ta'n sebebi olamaz. Çünkü bu, kişinin içtihadına, zabt ve hafıza kuvvetine delâlet eder.[1141] [1131] Serahsî, Usul, II, 9. [1132] Age. II, 9. [1133] Age.. II. 9. [1134] Age. II. 9. [1135] Age.. II, 9 [1136] Age.. II. 10 ve 1 nolu dipnot. [1137] Serahsî, Usul, II, 10. [1138] Age., II, 10. [1139] Age., II, 11 [1140] Age., II, 11. [1141] Age., II, 11. Dr. İsmail Hakkı Ünal, İmam Ebu Hanife'nin Hadis Anlayışı Ve Hanefi Mezhebinin Hadis Metodu, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları: 196-198 |