Konu Başlığı: Hatîb Bağdadî Gönderen: Sümeyye üzerinde 12 Eylül 2011, 13:14:01 22- Hatîb Bağdadî (Ö. 463) Meşhur kitabı "Tarihu Bağdad" da, Ebu Hanife'nin terceme-i halini en geniş şekilde veren [1500] lehinde ve aleyhindeki rivayetlerin hemen tamamını nakleden Hatîb Bağdadî, diğer şafiî murıaddisler gibi Ebu Hanife ve ashabına karşı olumsuz bir tavır içindedir. Hatib Bağdadî, "Tarih" inde Ebu Hanife için ayırdığı bölümün yaklaşık yarısını onun lehindeki rivayetlere [1501] diğer yarısını da aleyhindeki rivayetlere [1502]ayırmakla tarafsız bir tarihçi gibi hareket ediyor görünmektedir. Buna işaret eden İbn Hacer el- Heytemî şöyle der: "Bil ki o (Hatîb), böyle davranmakla Ebu Hanife'nin mertebesini düşürmek, ona bir noksanlık izafe etmek amacını gütmemiştir. Bunun delili Ebu Hanife’yi methedenlere öncelik vermesi ve bu rivayetleri, daha öncekilerde görülmeyen şekilde çoğaltmış olmasıdır. Bir kimse hakkında söylenen her şeyi toplamak tarihçilerin âdetlerindendir".[1503] Ancak Hatîb'in ifadesinden, kendisinin hangi tarafa meylettiğini anlamak mümkün olmaktadır. O şöyle der: "Eyyüb Sahtiyanı, Süfyân Sevrî, Süfyan b. Uyeyne, Ebu Bekir b. Ayyaş ve diğer imamlardan Ebu Hanife'ye takriz, övgü ve sena ihtiva eden birçok rivayet zikrettik. Ancak hadis nakilcileri yanında mahfuz olan, geçmiş imamlardan ve onlardan burada zikrettiklerimizden Ebu Hanife hakkında naklolunanlar bunun hilafinadır. Bir kısmı dini asıllara, bir kısmı furuata ait olan birçok çirkin işlerden dolayı (bu imamlar), onun (Ebu Hanife) hakkında çok şey söylemişlerdir. Allah'ın izniyle ve bunlara vakıf olup böyle şeyler duymaktan hoşlanmayanlardan özür dileyerek bu nakilleri zikrediyoruz. Ebu Hanife, nazarımızda yüksek bir mevkiye sahip olmak ve bu kitapta zikrettiğimiz diğer birçok ulemaya numune olmakla birlikte, insanların onun hakkındaki farklı sözlerine ve haberlerine yer verdik. Doğruya muvaffak kılan Allah'tır".[1504] Yukarıda, "Hatib Bağdadî" böyle yapmakla Ebu Hanife'nin mertebesini düşürmek istememiştir." Sözünü naklettiğimiz Heytemî bu ifadesinin devamında Ebu Hanife aleyhindeki rivayetlerin isnadlannda yer alan ravilerin genellikle mecruh veya meçhul olduğunu belirterek: "Bu kabil rivayetlerle herhangibir müslümanın namus ve şerefine tecavüz icmaen caiz değilken, nasıl olur da müslümanların imamlarından bir imama tecavüz caiz olur?" demektedir.[1505] Halbuki Hatib Bağdadî, işte bu rivayetleri, "hadis nakilcileri yanında mahfuz" diye nitelendirerek, bir bakıma diğer rivayetlere tercih etmiştir. Hatib Bağdâdî'nin Ebu Hanife ve ashabı hakkındaki olumsuz kanaatini şu husustan da anlamak mümkündür. Buhari, Müslim, Ebu Dâvud ve diğer bazı muhaddislerin, kitablarında Şafii’in rivayetlerine yer vermemelerini onun hadisteki zayıflığına bağlayan bazı kimselere cevap olarak kaleme aldığı "Mes'elefü'l-îhticac bi'ş-Şâfıî" isimli eserinde Hatib Bağdadî, hiç münasebeti ve gereği yokken, Ebu Hanife, Ebu Yusuf ve İmam Muhammed'i cerheden bazı kimselere ve rivayetlerine yer vermiştir.[1506] Şafiî'den önce gelmiş bu imamları cerhedenlere işarette bulunmakla muhtemelen kendi imamını yüceltmiş olmaktadır. Hatib Bağdâdi’nin, mezhep taassubuyla hareket ettiğini belirten başkaları da vardır. Meselâ İbnu'l-Cevzî, onun daha önce Hanbelî mezhebine mensub olduğunu, bidatçılığa meyli yüzünden Hanbelîlerin onu sıkıştırdıklarını, bunun üzerine Şafiî mezhebine geçerek eserlerinde Hanbelîlerin aleyhinde bulunduğunu belirtir.[1507] Ayrıca o, Hatîb'de şu iki özelliğin bulunduğunu da kaydeder: 1- Cerh ve ta'dilde avam muhaddislerin âdeti üzere gitmek. Çünkü bu muhaddisler, kıt anlayışları yüzünden cerh sayılmayacak hususlarda da cerh yaparlar. 2- Taassub [1508] Abdulhayy el-Laknevî de bir Hanbelî alimin, "Tenvîru's-Sahîfe bi Menâkıbı'1-İmâm Ebî Hanife" isimli eserinden şu nakle yer verir: "Hatib'in sözlerine aldanma. Zira onda Ebu Hanife, Ahmed ve ashabı gibi bir grub ulemaya karşı aşırı asabiyyet vardır. Her yönden bunlara hücumda bulunmuştur".[1509] İşte bu asabiyyet ve taassub yüzünden onun ve tâbîlerinin Ebu Hanife ve ashabı hakkındaki cerhleri makbul sayılmamıştır.[1510] Bütün bunlara rağmen, Hatib Bağdadî, Ebu Hanife aleyhinde bulunan diğer hadisçilerden farklı olarak, sadece Ebu Hanife ve ashabı aleyhindeki rivayetleri toplamakla yetinmemiş, Ebu Hanife'yi ta'dil eden, metheden ulemanın beyanlarına da geniş bir biçimde "Tarih"inde yer vermiştir. Buraya kadar zikri geçen hadisçilerin tutumları göz önüne alınırsa bu, gerçekten takdir edilecek bir davranıştır. "Tarih"in de derlediği Ebu Hanife aleyhindeki rivayetler yüzünden Hatîb Bağdadî’ye birçok reddiyeler yazılmıştır. Bunların en yakın tarihlisi ve elimizde bulunanı Muhammed Zahid el-Kevserî’nin, "Te'nîbu'l-Hatîb Alâ Mâ Sâkahu fî Tercemeti Ebî Hanife Mine'l-Ekâzîb" isimli eseridir. Kevserî bu eserinde, Hatîb'in Ebu Hanife aleyhine naklettiği bütün rivayetleri tek tek ele alarak hem sened hem de metin yönünden tenkid etmiştir. Ancak kendisi de mezhep asabiyyeti yüzünden zaman zaman Hatîb'e karşı haksız hücumlarda bulunmuştur. Daha önce kaleme alınan diğer reddiyelerse şunlardır: İbnul-Cevzî (ö.597) nin "es-Sehmü'1-Musîb fı'r-Reddi ale'l-Hatîb"i [1511]el-Melikü'l-Muazzam İsa b. Ebî Bekr b. Eyyüb el-Hanefî (578-624) nin "es-Sehmü'l-Musîb fî Kebidi'l-Hatîb"i [1512] Sıbt İbnu'l-Cevzî (581-654)nin "el-İntisâr li İmam-i Eimmeti'l-Emsâr"ı [1513]Ebu'l-Müeyyed el-Hârizmî (593-665) nin, "Câmiu'l-Mesânîd" isimli eserindeki reddiyesi [1514]Süyûtî (ö.911)nin, "es-Sehmu'l-Musîb fî Nahri'l-Hatîb"i.[1515] [1500] Bkz. Tarihu Bağdad, XIII, 323-423. [1501] Bkz. Age., XIII, 323-368. [1502] Bkz. Age., XIII, 369-423. [1503] Heytemî, el-Hayrâtul-Hısân, 103. [1504] Tarihu Bağdad, XIII, 369. [1505] EI-Hayrâtu1-Hısân. 103. [1506] Mes'elelül-îhticac bi'ş- Şafii. 87-89, 96-100. [1507] Kevserî, Te'nîb, 11, (el-Muntazam'dan naklen). [1508] Age.. II. [1509] Laknevî. er-Ref. 77. [1510] Age.. 127. [1511] Laknevî, er-Ref. 77 (2 nolu dipnot). [1512] Age., 77; Te'nîbul-Hatîb 12. [1513] Te'nîb, 12; er-Ref 77 (2 (nolu dipnot). [1514] Câmiul-Mesânîd, I, 38-69. [1515] er-Ref, 77 (2 nolu dipnot). Dr. İsmail Hakkı Ünal, İmam Ebu Hanife'nin Hadis Anlayışı Ve Hanefi Mezhebinin Hadis Metodu, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları: 253-255 |