Konu Başlığı: Haber-i Vahidin Kabulü Hakkında Gönderen: Sümeyye üzerinde 14 Eylül 2011, 12:18:15 j) Haber-i Vahidin Kabulü Hakkında Ebu Hanife'ye İsnad Edilen Şartlar Ebu Hanife'nin, haber-i vahidin kabulünde ne gibi şartlar ileri sürdüğü bizzat kendisinden menkul değildir. Bu şartlar, onun amel ettiği veya terk ettiği hadisler nazar-ı itibara alınarak sonradan belirlenmiştir. Bu konudaki prensipler ilk olarak fıkıh usulü kitaplarında zikredilmiş, sonradan daha der-li toplu bir şekle konulmuştur. Serahsî ve Pezdevî, usullerinde bunlara yer veren iki fakihtir.[973] Hicrî 10. asır Şafiî alimlerinden Muhammed b. Yusuf es-Sâlihî de, Ebu Hanife'nin menâkıbı olarak kaleme aldığı "Ukudu'l-Cumân" isimli eserinde, İbn Ebî Şeybe'ye cevap olarak ayırdığı bölümde bu şartlan 11 madde olarak zikretmiş ve örneklerle açıklamıştır.[974] Son olarak Zâhid el-Kevserî, Ha-tfb Bağdâdi’ye reddiye olarak yazdığı "Te'nîbu'l-Hatîb" isimli kitabında, sözkonusu şartları 14 adet olarak tespit etmiştir.[975] Şimdi bu şartları topluca görelim: 1- Eğer haber-i vâhid, şeriatın kaynaklarından elde edilmiş usullere muhalifse, o zaman, muhalif olan haberi şâz kabul ederek, daha kuvvetli delili tercih ederdi. 2- Haber-i vâhid, şayet Kitabın (Kur'an'ın) umum ve zahirine aykırı ise Kitab'a uygun olanı alarak muhalif haberi reddederdi. 3- Haber-i vâhid, kavlî veya fiilî meşhur bir sünnete muhalif olursa, onunla amel etmezdi. 4- Haber-i vahidin kendi değerinde başka bir habere muarız olması halinde, ravinin fıkhı gibi bazı unsurları gözönünde bulundurarak tercihte bulunurdu. 5- Ravinin, rivayet ettiği habere aykırı davranması halinde o rivayeti terk ederdi. 6- Metninde veya senedinde noksanlık olan haberi, ihtiyaten, fazlalık olana tercih ederdi. 7- Umumî belvâ olan konudaki haber-i vahidi reddederdi. 8- Sahabe arasında ihtilaflı bir hükümle ilgili hadisi, ihtilaf edenlerden birinin delil almayarak terk etmesi halinde, o da terk ederdi. 9- Seleften birinin, bir konudaki haber-i vahide itirazda bulunması halinde, o rivayeti terk ederdi. 10- İhtiyatlı davranarak, hadler ve cezalar hakkında gelen muhtelif haberlerin en hafifini tercih ederdi. 11- Ravinin, haberi duyduğu andan rivayet ettiği ana kadar hiç değiştirmeden hafızasında tutmasını şart koşardı. 12- Ravinin, rivayet ettiği haberi hatırlamadığı takdirde yazıya güvenmesini yeterli görmezdi. 13- İhtilaflı bir meselede iki taraftan hangisi için haber çoksa onu tercih ederdi. 14- Haberin, hangi memleket olursa olsun, sahabe ve tabiîn arasında tevatüren uygulanagelen amele muhalif olmamasına dikkat ederdi.[976] Ukûdu'l-Cuman müellifi bunlardan ayrı olarak şunları zikreder: 15- Ravisi fakih olmayan haber-i vahidi terk ederdi. 16- Açık kıyasa (kıyas-ı celî) muhalif olan rivayeti almazdı. 17- Kıyasın teyid ettiği sabit bir hadise muarız olan haberle amel etmezdi.[977] [973] Bkz. Serahsî, Usul, I, 364 vd; Pezdevî, Usul, III, 8 vd. [974] Bkz. Salihî, Ukûdü't-Cüman, 397-402. [975] Kevserî, Te'nîbül-Hatîb, 152-154. [976] Kevserî, Te'nibü'1-Hatîb, 153-154; Salihi, Ukud. 397-401. [977] Ukûd, 398, 400, 401. Dr. İsmail Hakkı Ünal, İmam Ebu Hanife'nin Hadis Anlayışı Ve Hanefi Mezhebinin Hadis Metodu, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları: 171-172 |